Koronavirüsün neden olduğu salgın dolayısıyla dünya iç içe geçmiş çok sayıda krizi birlikte yaşıyor.
Şu anda bu krizlerden en akut olanı kuşkusuz sağlıkla ilgili olanı.
Bütün ülkeler öncelikli olarak can kayıplarını önlemeye odaklanmış durumdalar. Bunun için bir yandan virüsün yayılmasının önlenmesi için tedbirler alınıyor bir yandan da hastalanan insanlar arasında can kayıplarının az olması için çalışılıyor.
Ama salgının etkisi hafiflemeye başladığı dönemde meselenin ekonomiye ve dolayısıyla siyasal sistemlere etkisi daha fazla konuşulmaya başlanacak. Daha şimdiden krizin ekonomik ve siyasal alandaki muhtemel etkileri üzerine yazılar yazılmaya başlandı. Bu yazıların bir kısmı şu ana kadar söz konusu etkilere odaklanırken bir kısmı da bundan sonraki etkilerin ne olacağını ele alıyor.
Krizin daha şimdiden en büyük kaybedenleri petrol ihracatçısı ülkeler olarak öne çıkıyor. Salgın nedeniyle bazı ülkelerde ekonomik hayatın durma noktasına gelmesi, bazılarında da ciddi üretim kısıtlamalarının ortaya çıkması enerji kaynaklarına olan talebi ciddi şekilde azaltmış durumda.
Kriz, petrol fiyatlarında ocak ayından beri yüzde 65’e varan bir düşüşe yol açmış durumda. Dünya ekonomisindeki durgunluğun daha da artacağı düşünüldüğünde fiyatların çok daha fazla düşeceği öngörülüyor. Ayrıca en büyük petrol ihracatçısı iki ülke olan Suudi Arabistan ve Rusya arasındaki daha ne kadar daha süreceği belirsiz kota kavgası da fiyatları olumsuz etkiliyor.
Bu durumun, ihracat gelirlerinin büyük kısmını fosil yakıtların oluşturduğu ülkeleri ağır şekilde vuracağını tahmin etmek zor değil. Özellikle de Suudi Arabistan, Irak, BAE ve Kuveyt gibi, toplam ihracatında petrol ve doğalgaz gibi enerji ürünlerinin yüzde 70’in üzerinde pay sahibi olduğu ülkeler çok ciddi gelir kaybına uğrayacaklar.
2018 yılında petrol ihracat geliri 129,1 milyar dolar olan Rusya’nın da 2020 yılında bu gelirin büyük kısmından mahrum kalacağı görülüyor.
Bu ülkelerin 2020 yılı bütçelerinde ciddi bir revizyon yapmaları gerekecek. Bu durumun kuşkusuz söz konusu ülkelerin iç ve dış politikalarına yansıması da olacaktır. Özellikle Rusya, Suudi Arabistan ve BAE’nin müdahaleci dış politikalarını finanse etmek konusunda bundan sonra zorlanacakları görülüyor.
Amerikan yaptırımları nedeniyle zaten petrol satışına ciddi sınırlamalar getirilen İran’ın ise petrol fiyatlarındaki düşüşten bu ülkeler kadar etkilenmeyeceğini söylemek mümkün. Ancak yaptırımlar nedeniyle ve gösterdiği yönetim zaafı nedeniyle salgına çok hazırlıksız yakalanan ve krizi yönetme konusunda çok kötü bir performans sergileyen İran’ın koronavirüs nedeniyle yaşanan krizden en fazla olumsuz etkilenen ülkelerin başında geldiği/geleceği görülüyor...
Krizin kaybedenleri arasında diğer bir grubu ise, ekonomik kapasiteleri yeterli olmasına rağmen salgına hazırlıksız yakalanan Avrupa ülkeleri oluşturuyor.
İtalya, İspanya, Hollanda ve Fransa gibi ülkeler krizin sağlık ayağını yönetmekte çok başarısız bir görüntü çizdiler. Özellikle İtalya ve İspanya’da günde 900-1000’leri bulan can kayıpları, bu ülkelerin sağlık sistemlerinin çöktüğünün somut göstergesi oldu.
Bir sonraki yazıda bu konudan devam edelim...
[Türkiye, 1 Nisan 2020].