Başından beri İYİ Parti'nin FETÖ ilişiğine dair şaibeler vardı. Bu sadece boş bir suçlama değildi. Çünkü MHP'nin ele geçirilme denemeleri hepimizin gözü önünde gerçekleşti. Kongre ve mahkeme süreçleri henüz hafızalarımızda canlı. FETÖ'cü savcı ve hakimlerin oynadığı rolü hepimiz biliyoruz. Parti bütün bu çalkantıların sonunda kuruldu. İdris Naim Şahin gibi isimlerin de parti içinde olması nedeniyle hep bu FETÖ ilişkisini konuştuk.
Ama biz dışarıdan bunu konuştukça İYİ Partililer bunu haksız bir suçlama olarak gösterdiler. Partiye yönelik bir saldırı olarak sundular. Fakat bu kez durum farklı. Son tartışmayı dışarıdan kimse başlatmadı. Partinin İstanbul milletvekili ve milliyetçi çevrelerin tanınan ismi Ümit Özdağ ortaya attı.
Şimdi Özdağ'a yönelik İYİ Parti içinden tepkiler var. Kendisinin parti içinde dışlanıyor olmasına bir tepki olarak bugün bu konuyu açtığını söylüyorlar. İyi de Özdağ bu konuyu ilk defa dile getirmiyormuş. Meğerse en az üç kez Meral Akşener'le konuşmuş. Her seferinde Akşener İstanbul İl Başkanı'na sahip çıkmış. Burada da kalmamış. Şaibeli bir ismi savunurken Ümit Özdağ gibi bir ismi feda etmiş. Kongre'de hiçbir göreve aday olmamasına rağmen Özdağ'ın ismi, bulunmadığı bir listeden bile silinmiş. Yani Özdağ dışlandığı için bu konuyu açmıyor. Bu konuyu parti içinde defalarca açtığı için dışlanmış. O da son aşamada artık düşüncelerini kamuoyuyla paylaşmış.
Paylaştığı bilgiler yeni de değil. Daha önce kamuoyuna yansıdı. Hatta Kavuncu'nun ilişkilerini ortaya koyan gazeteci ile Kavuncu mahkemelik olmuş. Daha doğrusu Kavuncu mahkemeye başvurur gibi yapıp aslında konuyu kapatmaya çalışmış ama anlaşma teklifi de reddedilmiş.
Şimdi bütün bunların üstüne İYİ Parti yetkilileri konuyu hukuki zeminde savunma çabası gösteriyor. Doğru. Hukuken henüz FETÖ ile ilişkisi ispatlanmış değil. Ama kimse kusura bakmasın. Siyaset hukuktan ibaret değil. Bir kişi Enver Altaylı'nın akrabasıysa onun FETÖ ilişkisine dair şüphe duymak için yeterince sebebiniz vardır. Daha vahimi şu. Kavuncu Kazakistan'daki FETÖcü bir sivil toplum kuruluşunda yıllarca üst düzey görev yapmış. Buna rağmen devlet hâlâ açık bir ispat bulamamış olabilir. Zaten kripto FETÖ'cülerin temel özelliği budur. Bilirsiniz ama ispat edemezsiniz. En azından bu sebeple İYİ Parti'nin hassasiyet göstermesini beklersiniz. Ama hiç de öyle olmamış. Aksine partiden başkaları tasfiye edilirken Kavuncu inatla korunmuş. Bu bile tek başına manidar. Bunca olana rağmen İYİ Parti bu isme siyaseten sahip çıktığı müddetçe bunun siyasi ve hatta hukuki bir sorumluluğu da olur.
[Sabah, 22 Ekim 2020].