SETA > Yorum |
Çözüm Sürecinin Bir Haftalık Muhasebesi

Çözüm Sürecinin Bir Haftalık Muhasebesi

AK Parti, geride kalan haftada ana taşıyıcılığını yaptığı çözüm sürecine toplumsal ve siyasal taban kazandırma adımlarına yoğunlaştı.

KuruluÅŸu geçen hafta gerçekleÅŸen Akil Ä°nsanlar Komisyonu’nun bu hafta yaptığı faaliyetler ile AK Partili vekillerin süreci anlatmak için bölgeye yaptıkları ziyaretler barış sürecini toplumsallaÅŸtırma çabalarının yeni bir veçhesi olarak okunabilir. Bunun yanında, Meclis bünyesinde süreçle alakalı kurulan “Meclis AraÅŸtırma Komisyonu” ise süreci parlamento zeminine taşıyıp siyasallaÅŸtırma çabalarına iÅŸaret ediyor. Son olarak, AK Partili yetkililerin Jonathan Powell ile görüÅŸmesi ve AK Partili baÅŸka bir heyetin de Güney Afrika’ya gidecek olmasını AK Parti’nin benzer deneyimler yaÅŸamış dünya örneklerinden yararlanma giriÅŸimleri olarak okuyabiliriz.  

SÜRECÄ°N TOPLUMSALLAÅžMASINDA YENÄ° VEÇHE

Çözüm sürecinin baÅŸarıya ulaÅŸması için bu sürecin toplumsal ve siyasal bir tabana kavuÅŸması hayati bir öneme sahip. KuruluÅŸu geçen hafta gerçekleÅŸen fakat asıl faaliyetlerine bu hafta baÅŸlayan farklı siyasal eÄŸilim, duruÅŸ, hayat tarzlarını temsil eden ve bugüne kadar yaptıkları çalışmalar nedeniyle toplumsal karşılığa sahip insanlardan müteÅŸekkil Akil Ä°nsanlar Komisyonu’nun baÅŸlattığı faaliyetler bu sürecin toplumsal tabana kavuÅŸmasına önemli bir katkı sunabilir. Farklı yelpazelerden birçok insanın bu komisyonda yer alması, muhalefet partilerinin bu komisyonda yer alan isimlere karşı baÅŸlattığı “AK Parti’nin memuru olma” suçlamaları ve karalamalarını daha baÅŸtan temelsiz kılıyor. Bunun yanı sıra, komisyonda görev alan kiÅŸilerin sosyal, siyasal ve ekonomik olarak Türkiye’nin özetini temsil etmesi de onlara toplum ve karar alıcıları arasında sürecin aktif taşıyıcılığını yapma imkânı sunarak, sürecin toplumsal bir tabana kavuÅŸmasına katkı sunma imkânı veriyor.

Öte yandan, AK Partili 45 milletvekilinin süreci doÄŸru anlatmak için geçen hafta Diyarbakır’dan baÅŸlayan GüneydoÄŸu Anadolu gezisi ile 14 AK Partili milletvekilinin Şırnak’a yakın dönemde yapacağı ziyaretleri yine sürece toplumsal taban saÄŸlama giriÅŸimleri çerçevesinde deÄŸerlendirmek gerekiyor. Åžüphesiz, hem AK Partili milletvekillerinin yaptıkları ziyaretler hem de Akil Ä°nsanlar Komisyonlarının bugüne kadar yaptıkları çalışmaların çoÄŸunun Malatya, Van ve Diyarbakır gibi bölge illerinde gerçekleÅŸmesi önemli adımları oluÅŸturuyor. Fakat her iki bölgenin de barış sürecine en fazla destek sunan bölgeler olduÄŸu dikkate alınırsa, sürece toplumsal taban kazandırma çabalarının Ege ve Karadeniz gibi sürece en az destek sunan bölgelere yoÄŸunlaÅŸması, sürece, var olan toplumsal desteÄŸin artırılması açısından daha fazla katkı sunabilir.  

SÜRECÄ°N SÄ°YASALLAÅžMASI

Meselenin çözümüne yönelik sürecin bütün boyutlarıyla deÄŸerlendirilmesi, Meclis’in ve toplumun bilgilendirilmesi amacıyla Meclis AraÅŸtırma Komisyonu kurulması önergesinin kabul edilmesi, sürecin siyasallaÅŸması (parlamento zeminine taşınması) açısından önemli bir adım. Sürecin ana siyasal aktörleri AK Parti ve BDP olmakla beraber, bu giriÅŸim, CHP’nin ısrarla dile getirdiÄŸi sürecin Meclis zemininde ilerlemesi ve siyaset kurumu ile kendilerinin bilgilendirilmesi taleplerine belli ölçüde cevap veriyor. Bu durum, aynı zamanda diÄŸer dünya örneklerinde de yaÅŸandığı gibi böylesi bir siyasal meselenin çözümünün partiler-üstü bir konuma oturtulması için de fırsat sunuyor. Bu noktada, CHP’nin komisyona üye vermemesi ve süreci akamete uÄŸratmak isteyen söylemlere baÅŸvurması, KılıçdaroÄŸlu’nun Genel BaÅŸkanlığa gelmesiyle birlikte kullanıma sokulan “yeni CHP” kavramının ifade ettiÄŸi daha yapıcı ve kurucu siyaset izleme anlayışıyla çeliÅŸiyor. Buna raÄŸmen, CHP Genel BaÅŸkan Yardımcısı Gülseren Onanç’ın da ifade ettiÄŸi gibi, CHP tabanının yüzde 65’nin çözüm sürecini desteklemesi[1], kadrolarında da meselenin demokratik çözümüne yakın duran kiÅŸilerin varlığı nedeniyle CHP, MHP gibi yekpare bir ÅŸekilde bu sürecin karşısında duramaz. Bu nedenle, AK Parti’nin CHP’yi sürece katmak için yeni bir giriÅŸimde bulunması faydalı olacaktır. Buna raÄŸmen CHP sürecin dışında kalma kararı verirse, bu CHP’nin söylem bazında geliÅŸtirdiÄŸi “yeni CHP” kavramının somut bir siyaset üzerinden çöküÅŸü, partinin Baykal döneminin siyaset anlayışına dönüÅŸünün resmi olacaktır. Bu durum da “yeni CHP” tahayyülü kuranlar ile eskinin devamından yana olanlar arasındaki mücadeleyi çözüm süreci üzerinden daha derinleÅŸtirme potansiyeline sahip olduÄŸu için faydalı bir giriÅŸim olacaktır.

DÜNYA DENEYÄ°MLERÄ°NDEN YARARLANMA

Bununla birlikte, IRA meselesinin çözümünde Ä°ngiltere BaÅŸbakanı Tony Blair’in en yakınında bulunan kiÅŸilerden olan Jonathan Powell’ın bu hafta Ankara’ya gelmesi ve BeÅŸir Atalay, Hakan Fidan ve Yalçın AkdoÄŸan ile görüÅŸmesi, AK Parti ve devlet bürokrasisinin benzer deneyimler yaÅŸayan ülke örneklerinden yararlanma giriÅŸimi olarak deÄŸerlendirilebilir. Yine, 2011 yılında IRA modelini yerinde inceleyen AK Partili üç milletvekilinin yakın bir dönemde Güney Afrika’ya giderek oradaki süreci aktörlerinden öÄŸrenme giriÅŸimlerini de, sürecin devamında dünya deneyimlerinden yararlanma giriÅŸiminin baÅŸka bir boyutu olarak okuyabiliriz. Dolayısıyla, AK Parti, helalleÅŸme, ortak medeniyet ve benzeri kavramlar kullanarak süreci yerli bir zeminde götürürken, dünya deneyimlerinin ortaya koyduÄŸu birikimlerden de yararlanmayı ihmal etmiyor.

Özetle, AK Parti, geride kalan haftada ana taşıyıcılığını yaptığı sürece toplumsal ve siyasal taban kazandırma adımlarına yoÄŸunlaÅŸtı. Yine, benzer deneyimler yaÅŸamış ülke tecrübelerinden yararlanma da AK Partili yetkililerin ajandasını meÅŸgul eden baÅŸka bir giriÅŸim oldu. Bunun yanında, bu hafta Meclis’te onaylanan ve sürece ivme kazandırması beklenen 4. Yargı Paketi’nin bu beklentilere yeteri kadar cevap vermediÄŸi gözüküyor.