İran’ın Bölgesel ve Küresel Siyasetinde Filistin
Uzun bir süredir ABD’yi bölgeden çıkartma hedefi bulunan İran için son gelişmeler elverişli bir fırsat sunuyor. Öte yandan ABD de hem bölgede konuşlandırdığı savaş gemileri hem de İsrail için kesenin ağzını sonuna kadar açmasıyla bölgede bir süre daha kalmak istediğinin sinyallerini verdi; fakat hem Ukrayna hem de Filistin’de iki ayrı savaşı nasıl yürüteceği sorusunun cevabı belirsiz.
Paylaş
7 Ekim’deki HAMAS saldırısının ardından, gözler İran’a da çevrildi. HAMAS’ı saldırıya iten aktör İran olabilir miydi? Bütün bu saldırıyı ve İsrail’in olası karşılığını İran mı planlamıştı? HAMAS ile İran arasındaki ilişkilerin son yıllarda ne kadar ileriye taşındığı herkesin malumu. İsmail Haniye, pek çok kez İran’ın dini lideri Hamaney’e, HAMAS’a olan desteğinden dolayı teşekkür etmişti. 2020’nin başında ABD’nin operasyonuyla Bağdat’ta öldürülen ünlü İranlı Devrim Muhafızları Komutanı Kasım Süleymani’nin Tahran’daki cenaze namazında hemen Hamaney’in arkasındaydı Haniye. 2021’de Şeyh Cerrah protestoları ve ardından yaşanan İsrail ve HAMAS arasındaki çatışmaların ardından Hamaney, Haniye’ye “benim mücahit kardeşim” diye seslenerek, onu İsrail’e karşı olan mücadelesinden dolayı tebrik etmişti.
HAMAS’ın İran’dan aldığı desteğin, onu Aksa Tufanı operasyonunu düzenleyecek bir seviyeye ulaştırdığını kimse reddedemez. İran’ın askeri, ekonomik ve siyasi desteğinin HAMAS’ın ve İzzettin el-Kassam Tugaylarının kapasitesini önemli ölçüde artırdığı bir gerçek. HAMAS’ın dış dünyadan destek bulma anlamında zaten seçenekleri sınırlı. Bu yüzden aslında ideolojik olarak çok da uyuşmadığı, Suriye iç savaşı sebebiyle de mesafeli olduğu İran ile yan yana gelmesi daha çok pragmatik sebeplerle açıklanabilir.
Ancak böylesine “mantık evliliklerinde” tarafların birbirlerinden beklentilerinin de sınırları bulunmaktadır. HAMAS’ın İran ile bir araya gelmesinin, onun özerk yapısını ve stratejik hedeflerini kendi gündeminin dışına çıkarması çok zordur. Bu sebeple liderlik, karar alma ve uygulama safhalarında İran’ın etkisini abartmamak gerekir. Aksa Tufanı’nın İran’ın talimatı ve planlamasıyla gerçekleştirildiği iddiasını kanıtlamak adına yeterli delile sahip değiliz. Üstelik hem HAMAS hem de İranlı yetkililer (ilginç bir biçimde ABD’liler de!) bu iddiayı reddetmişlerdir...
Devamını Kriter sitesinde okumak için tıklayın: İran’ın Bölgesel ve Küresel Siyasetinde Filistin
Etiketler »
İlgili Yazılar