SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, TRT 1 ekranlarında yayınlanan Enine Boyuna programında, Suudi Arabistan ve İran arasındaki geriliminin bölge açısından ne anlama geldiğini yorumladı.
İran İslam devrimiyle birlikte baş gösteren İran’ın revizyonist varlığının Suudi Arabistan’ı rahatsız etmeye başladığını hatırlatan Duran, Suudi Arabistan’ın, ‘İran nasıl dengelenebilir’ korkusuyla hareket ettiğinin altını çizdi.
Duran, Suudi Arabistan ve İran arasındaki rekabetin, Yemen müdahalesi ile vekâlet savaşı olmaktan çıktığını vurguladı.
Duran değerlendirmesini şu sözlerle sürdürdü: “İran ve Suudi Arabistan’ın ikisi de transnasyonel ağlara sahipler. Balkanlar’dan Kafkaslar’a, Kuzey Afrika’ya, Ortadoğu’nun birçok çatışma alanına kadar birbiriyle rekabet ediyorlar. İkisinin de petrodolarları var ve ikisinin de bir din siyaseti var. Bir mezhep anlayışı; bir spesifik İslam yorumu üzerinden birbirleriyle rekabet ediyorlar fakat bu rekabette son dönemde Suudi Arabistan baya bir geri düştü. Şam’da etkisi kalmadı. Suriye’de etkisi kalmadı. Lübnan’daki etkisini kaybetti. Bağdat’taki etkisini kaybetti. Sana’daki etkisini kaybetti. Böyle bir ortamda Suudi Arabistan gittikçe zayıfladığını düşünüyor ve bu artık ‘kendi ülkesini bütün halinde tutma’ meselesine dönmeye başladı. Eğer İran, Körfez’deki Şiileri gerçekten tetiklerse Körfez Ülkeleri domino taşları gibi devrilebilirler. Bu bugün için çok kolay olmayabilir ama üç, beş sene sonra; bir on sene sonra gittikçe İran’ın elinin güçlendiği belli ve orada bir bölgesel hegemon haline gelecek.”