SETA > Odak |
İran da Zorlu Cumhurbaşkanlığı Yarışı

İran’da Zorlu Cumhurbaşkanlığı Yarışı

İran’ın 13. dönem Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanarak ülkenin 8. cumhurbaşkanı olan İbrahim Reisi’nin helikopter kazasında hayatını kaybetmesinin ardından 28 Haziran’da ülke yeni cumhurbaşkanını seçecek. Cumhurbaşkanlığı seçimi için 30 Mayıs’ta başlayan beş günlük aday adayı başvurularının ardından Anayasayı Koruyucular Konseyi başvuran 80 kişiye yönelik başlattığı incelemeyi tamamladı. İran İçişleri Bakanlığının açıklamasında mevcut Meclis Başkanı Muhammed Bakır Galibaf, eski Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Genel Sekreteri Said Celili, Tahran Belediye Başkanı Ali Rıza Zakani, Şehit ve Gaziler Vakfı Başkanı Emir Hüseyin Kadızade Haşimi, eski İçişleri ve Adalet Bakanı Mustafa Purmuhammedi ile Reformist Tebriz Milletvekili Mesut Pezeşkiyan’ın cumhurbaşkanı adaylıklarının kabul edildiği duyuruldu.

İran’ın 13. dönem Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanarak ülkenin 8. cumhurbaşkanı olan İbrahim Reisi’nin helikopter kazasında hayatını kaybetmesinin ardından 28 Haziran’da ülke yeni cumhurbaşkanını seçecek. Cumhurbaşkanlığı seçimi için 30 Mayıs’ta başlayan beş günlük aday adayı başvurularının ardından Anayasayı Koruyucular Konseyi başvuran 80 kişiye yönelik başlattığı incelemeyi tamamladı. İran İçişleri Bakanlığının açıklamasında mevcut Meclis Başkanı Muhammed Bakır Galibaf, eski Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Genel Sekreteri Said Celili, Tahran Belediye Başkanı Ali Rıza Zakani, Şehit ve Gaziler Vakfı Başkanı Emir Hüseyin Kadızade Haşimi, eski İçişleri ve Adalet Bakanı Mustafa Purmuhammedi ile Reformist Tebriz Milletvekili Mesut Pezeşkiyan’ın cumhurbaşkanı adaylıklarının kabul edildiği duyuruldu.

İran’da gerçekleşen seçimlerde adayların yetkinliğini incelemekten sorumlu olan Anayasayı Koruyucular Konseyi, radikal ve ılımlı 5 muhafazakar ve 1 reformist isme cumhurbaşkanlığı yarışına katılma izni verdi. Eski Ulusal Güvenlik Konseyi Genel Sekreteri Celili ülke siyasetinde radikal söylemleriyle ön plana çıkarken eski bir Devrim Muhafızları komutanı olan mevcut Meclis Başkanı Galibaf ise müesses nizam içerisinde vazgeçilmeyen ılımlı muhafazakar bir isim olarak biliniyor. 28 Haziran’da gerçekleşecek Cumhurbaşkanlığı seçiminde rekabetin Pezeşkiyan, Galibaf ve Celili arasında yaşanacağı öngörülüyor. Adaylıkları kabul edilen diğer muhafazakar isimlerin ise seçim sürecinde Celili ve Galibaf’a oy toplamak adına “tavşan aday” rolü üstlenebilecekleri söylenebilir. 2021 Cumhurbaşkanlığı seçiminde Celili, Zakani ve Kadızade Haşimi, İbrahim Reisi lehine adaylıktan çekildiklerini ilan etmiş ve seçmenlerinden Reisi’ye oy vermelerini istemişlerdi. Reisi sonrasında Celili ve Galibaf gibi isimlerin cumhurbaşkanlığı için önleri açılırken diğer muhafazakar isimler tavşan aday olarak görülmeye devam edecektir.

Cumhurbaşkanlığı adaylığı onaylanan reformist kanadın önde gelen isimlerinden Tebriz Milletvekili Pezeşkiyan ise eski Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi döneminde sağlık bakanı olarak görev yapmıştı. 2021 Cumhurbaşkanlığı seçiminde İbrahim Reisi’ye karşı aday olma talebi Anayasayı Koruyucular Konseyi tarafından veto edilen Pezeşkiyan son genel seçimlerde Tebriz’den birinci sırada Meclise girdi.

Anayasayı Koruyucular Konseyinin aldığı karar doğrultusunda, Tahran yönetiminin Reisi sonrası İran siyaseti içerisinde meşruiyet tartışmalarını ve bölgesel gelişmeler bağlamında yüksek tehdit algısını görmezden gelmediğini söyleyebiliriz. Reisi’nin mirasını devam ettirmekle birlikte daha yüksek profilli ve güvenlik algısı yüksek bir cumhurbaşkanı senaryosuna kapı aralayan Tahran yönetimi öte yandan meşruiyet tartışmaları ve içerideki huzursuzlukları ciddiye aldığı mesajını da veriyor. Dolayısıyla Tebriz Milletvekili Pezeşkiyan reformist cephe içerisinde kitleleri sandığa taşıyabilecek ve arkasına güçlü muhalif desteği alabilecek bir isimdir.

İran Meclis Araştırma Komisyonunun seçime katılım oranına dair öngörüsü yüzde 53’tür. 2021 seçiminde ise katılım oranı yüzde 48 bandında kalmıştı. Bu oran adayların nasıl bir seçim kampanyası izleyeceklerine bağlı olarak değişecektir. Bu bağlamda İran Türkü olan ve sert muhalefeti ile tanınan Pezeşkiyan’ın sandığa küskün İranlıları tekrar sandığa çekebileceği ve meşruiyet tartışmalarına son verebileceği düşünülmektedir. Pezeşkiyan, İran Türkleri, Kürtler ve İranlı Sünnilerden oy alabilme potansiyeline sahiptir.

Anayasayı Koruyucular Konseyinin Laricani ve Reisi kabinesinden iki bakanı veto etmesi ve muhafazakar cephenin Celili ile Galibaf arasında bir seçime zorlanması iki aday arasındaki rekabet nedeniyle oyları bölebilir. Muhafazakar cephenin seçime tek bir isim üzerinde anlaşarak katılmaması ve muhafazakar isimlerin Celili veya Galibaf lehine adaylıktan çekilmemeleri Pezeşkiyan’ın seçim yarışındaki gücünü artıracaktır. Elbette bunun gerçekleşmesi Pezeşkiyan’ın seçim sürecinde izleyeceği kampanyaya bağlıdır. Pezeşkiyan faktörü İran’daki meşruiyet tartışmalarına son verilmesi ve seçime katılımın artırılması adına kullanılsa da ülkede başörtüsü eylemleri ile şekillenen yeni muhalif seçmenin sandığa gitmesi ve muhafazakar oyların bölünmesi İran’ı 2013’teki siyasi atmosfere taşıyabilir. Ayrıca Pezeşkiyan seçimi kazandığı takdirde İran siyasi tarihinde ilk kez Türk kökenli bir isim ülkenin cumhurbaşkanı olacaktır.

Muhafazakar cephede ise iki ismin ön plana çıkacağını görüyoruz: İran’ın şahin kanadını temsil eden, ABD ile nükleer anlaşmaya karşı olan ve sertlik yanlısı politikalarıyla bilinen Said Celili ile ılımlı muhafazakar ve mevcut Meclis Başkanı Muhammed Bakır Galibaf. Celili, Reisi hükümetinin bir paydaşı olarak ön plana çıkmakla birlikte öngörülemez siyaseti ve radikal söylemleri nedeniyle ılımlı muhafazakarları Galibaf’a yönlendiriyor. Bu nedenle muhafazakar cephe içerisinde Galibaf ismi üzerinde örtülü bir anlaşma olduğunu söyleyebiliriz. Ancak meclis başkanlığı sürecinde özellikle Celili’ye yakın Payidari grubu tarafından sıkça eleştirilmesi ve ailesi üzerinden yolsuzlukla suçlanması Galibaf’ı siyasi saldırılara açık bırakıyor. Dolayısıyla seçim sürecinde Celili ile Galibaf arasında yaşanabilecek sert tartışmalar muhafazakar cephede oyları bölebilir. Bu nedenle cumhurbaşkanı seçilmemesi durumunda Celili, Reisi hükümeti döneminde sürdürdüğü “hükümete paydaş olma” konumunu Galibaf yönetimiyle de devam ettirmek isteyecektir. Seçim sürecinde muhafazakar adaylar arasında yaşanacak siyasi pazarlıklar da yeni cumhurbaşkanını belirlemede etkili olacaktır. Muhafazakar cumhurbaşkanı adaylarının çok geç olmadan tek bir isim üzerinde anlaşarak seçim yarışından ayrılmaları, cumhurbaşkanlığı koltuğunun muhafazakar cephede kalması açısından önem arz etmektedir.

Anayasayı Koruyucular Konseyinin 74 adaya yönelik aldığı veto kararı da İran siyasetinde tartışmaları beraberinde getirmiştir. Konsey tarafından veto edilen isimler arasında eski Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, eski Meclis Başkanı Ali Laricani, İran liderliği ofis yetkilisi ve Ayetullah Hamaney’in sağ kolu Vahid Hakkaniyan, reformist aday İshak Cihangiri ve Reisi kabinesinden iki bakan dikkat çekmiştir. 2017 ve 2021’de iki kez veto edilen Ahmedinejad’ın bu seçimde de veto edileceği tahmin ediliyordu ancak Laricani ve Reisi kabinesinden iki bakanın vetosu muhafazakar cepheyi Celili ve Galibaf rekabetine mecbur bırakırken reform yanlısı Cihangiri’nin adaylığının reddedilmesi ise reformist cepheyi tek aday olan Pezeşkiyan ismi üzerinde birleştirebilir.