SETA Dış Politika Araştırmacısı Emrah Kekilli de Irak'ın özellikle İngilizlerin işgal süreciyle kendi gerçeğiyle uyuşmayan yeni devletleşme sürecine mecbur bırakıldığını ifade etti. "1959'da yaşanan katliam da Irak'ın ulusal kimliğinin inşası noktasında yaşanan krizlerin dışavurumundan birisidir." diyen Kekilli, bu süreçlerde Irak'taki bütün toplumsal kesimlerin ciddi sıkıntılar yaşadığını söyledi.
Irak'ın 2003 yılında ABD işgalinden sonra derin bir kaosa sürüklendiğini, siyasetin çok kırılgan ve parçalı bir hal aldığını, ekonominin çökme düzeyine geldiğini, toplumsal huzursuzluğun had safhaya geldiğini anlatan Kekilli, bu durumların kaynağının İngiliz ve ABD işgalleri olduğunu vurguladı. Katliamın Türkmenlerin maruz kaldığı sıkıntılardan sadece biri olduğunun altını çizen Kekilli, şöyle devam etti:
"Türkmenler Irak'ın yaşadığı sıkıntıların tamamından olumsuz etkilendi ancak bu süreçlerin neredeyse tamamında hiçbir şekilde şiddete başvurmadı. Diğer etnik ve dini kesimlerin aleyhinde hiçbir faaliyette yer almadı, aksine, siyasi ekonomik ve ulus kimliğinin inşasına dair krizlerin aşılması için mümkün olduğunca yapıcı rol üstlenme gayreti içinde oldu. Bunun en müşahhas örneği de Kerkük'te seçimlere hile karışmasından sonra Türkmenlerin pozisyonudur. Şöyle ki mavi bayrak direnişi Türkmenlerin Irak demokrasisi ve Irak'ın ulusal kimliğinin inşasına, toplumsal huzur ve barışın tesisi ve bunların üzerine inşa edilecek ekonomik kalkınmaya güçlü katkı sunmak istemesinin tezahürüdür. Zira şiddete başvurmak ya da dar çıkar hesaplarıyla hareket etmek yerine demokrasinin olmazsa olmazı olan seçimler üzerindeki şaibeyi ortadan kaldırmak için demokratik bir direniş sergilemiştir. Türkmenler, 1959 katliamında da görüldüğü üzere, yaşadıkları bütün olumsuzluklara rağmen yıkıcı değil yapıcı bir rol oynama isteğinde olduklarını ve bunu da bir basiretle ortaya koyduklarını ispat etmişlerdir."
Kerkük'teki olaylarda Türkmenlerin direnişinin olumlu netice verdiğini hatırlatan Kekilli, siyasi makamların itiraz edilen sandıkların yeniden sayılmasına karar verdiğini belirtti. Kerkük’ün Irak içinde özel bir yeri olduğuna değinen Kekilli, "Kerkük bütün Irak'ın özeti gibidir. Kerkük'te bütün kesimlerin kaygılarının giderildiği bir çözüm Irak için umut olacaktır." dedi.
[AA, 12 Temmuz 2018]