SETA > Yorum |
Tarih Endişeli AKP'lileri Nasıl Yazacak

Tarih Endişeli AKP'lileri Nasıl Yazacak?

Endişeli AKP'liler, karşı karşıya kaldığımız tezgâhları görmüyor olabilirler mi? Söz ve davranışlarıyla, Türkiye düşmanlarına karşı verilen bu haklı mücadeleyi akamete uğrattıklarını bilmiyorlar mı?

Türkiye düşmanları ayağımıza çelme takıp bizi düşürmeyi başaramadılar ama zaman zaman bizi yorup, yavaşlattıkları muhakkak. Hiç durmadan kirli oyunlar tezgâhlıyorlar. Biz de durmadan onların kirli tezgâhlarını açığa çıkarmaya, manipülasyonlarını gözler önüne sermeye gayret ediyoruz.

***

Gelin görün ki, bela savmak, kötüyü def etmeye çalışmak hiç de "havalı" bir uğraş değil. Bunun en iyi farkına varanlar tabii ki endişeli AKP'liler. Bir kısmı, "bu kavgadan yorulduk, ülkemizin pozitif ajandaya ihtiyacı var" diyor. Bir kısmı, "kısır siyasi çekişmeler bir kenara bırakılmalı, AR-GE yatırımlarına hız verilmeli" diyor. Diğer bir kısmı ise kendince "2023 hedeflerine ne oldu" diye uyarıda bulunuyor. Bunlar, olması gerekenler. Ama bu "olması gereken"leri dillendirenler, olmaları gereken yerde duruyorlar mı ondan emin değilim. Belki de bu endişeli AKP'liler, memleketin karşı karşıya kaldığı kötülükleri def etme uğraşında ellerini taşın altına koymuş olsalardı Türkiye başka bir yer olacaktı. Kimse bize altın tepside, toplumsal refahını sağlamış, siyasal istikrarını temin etmiş, ekonomisi büyüyen, bölgesinde güçlü, küresel meselelerde tezleriyle sözü dinlenen bir Türkiye bahşetmedi, bahşetmiyor. Aksine bunların olmaması için uğraşan ulusal ve uluslararası alanda birçok şer şebekesi var.

***

Bu operasyonları çekenlerin yapmaya çalıştığı şey, Türkiye'de işlerin kötüye gittiği inancını yaymak. İnsanları, ABD başta olmak üzere uluslararası kamuoyunun Erdoğan iktidarından kurtulmak istediği yalanına inandırmak. Bu şer şebekesi, Türkiye'yi teröre destek veren ülke konumunda göstermek ve Cumhurbaşkanı'nı uluslararası mahkemelerde yargılatmak için elinden geleni yaptı, yapmaya da devam ediyor. Onca zaman "Türkiye DAİŞ'e silah temin etti" diye kara propaganda yürüttüler. Can Dündar'ın ısmarlama proje- haberi üzerinden "Türkiye'nin DAİŞ'e silah gönderdiği" tezi işlendi. Şimdi de Reza Zarrab'ın tutuklanması üzerinden Türkiye, "kara para aklıyor, Erdoğan da bu sürecin baş aktörü" diye propaganda yapıyorlar. Endişeli AKP'liler, bu tezgâhı ifşa etmek, bu tezgâhı kuranların cezalandırılması için uğraşmak yerine ne yapıyor peki? Hürriyet gazetesi, CHP, paralel devlet yapılanması gibi aktörlerin algı operasyonuna destek veriyor. Bu tutuklanmanın "uluslararası rüşvet operasyonu" gibi pazarlanmasına göz yumuyorlar. Susuyor, "Zarrab'ı savunmak bana düşmez" diyorlar. Sanki size "Zarrab'ı savunun" diyen var. Ülkenizin çıkarlarını savunun, çekilen operasyonun ifşa edilmesine katkı verin yeter. Cumhurbaşkanına yöneltilen suçlama ve tehditlere karşı bir ses verin yeter. Can Dündar davası gibi kritik bir hususta bile yalpalayan, ülkesinin gerçek çıkarını görmezden gelenlerden ne çok şey bekliyoruz, değil mi? Bu endişeli AKP'liler, karşı karşıya kaldığımız tezgâhları görmüyor olabilirler mi? Söz ve davranışlarıyla, Türkiye düşmanlarına karşı verilen bu haklı mücadeleyi akamete uğrattıklarını bilmiyorlar mı? Peki ya sizce bu ülkeye siyasi ameliyat yapmaya çalışan şer odakları, endişeli AKP'lilerin varlığına güvenmiyor olabilirler mi? Türkiye, özellikle son 3 yılda çok büyük badireler atlattı. Ve bu süreçte endişeli AKP'liler, kıyıda köşede Erdoğan'ın kişiliği ve vizyonu hakkında dedikodu yapmayı tercih ettiler. Tarih onları kifayetsiz muhterisler olarak yazacak, orası kesin. Ama yine de insan merak ediyor, acaba sağına soluna, altına yahut üstüne başka neler yazacak?

[Sabah, 28 Mart 2016].