SETA > Yorum |

"Küresel Dengelerden Türkiye'nin Payına Düşen'

2007 yılı Türkiye için zor geçecek. Siyaset arenasında son dört yılın biriken hesaplaÅŸmaları bu sene içerisinde farklı ‘mevziler’ üzerinden yürütülecek. AKP iktidarı, hükümete geldiÄŸi ilk iki yıl boyunca, ekonomik alanda küresel likiditenin saÄŸladığı rahatlama, siyasal boyutta ise Irak iÅŸgaline ortak olmamanın saÄŸladığı imkanları bu yıl içerisinde bulamayacak. Nerdeyse tamamen ‘rölantide’ geçen 2006 senesinin ardından, tehir edilmiÅŸ birçok sorun ve dosya ülke gündemini iÅŸgal edecektir. Ä°ÅŸte bu müÅŸkilatlı tablo içerisinde, Türkiye’nin en can alıcı sorunlarının başında, son 5 yılın oldukça avantajlı küresel ÅŸartlarına raÄŸmen, ekonomik yönsüzlüÄŸü aÅŸacak adımların atılamamış olması gelmektedir

2007 yılı Türkiye için zor geçecek. Siyaset arenasında son dört yılın biriken hesaplaÅŸmaları bu sene içerisinde farklı ‘mevziler’ üzerinden yürütülecek. AKP iktidarı, hükümete geldiÄŸi ilk iki yıl boyunca, ekonomik alanda küresel likiditenin saÄŸladığı rahatlama, siyasal boyutta ise Irak iÅŸgaline ortak olmamanın saÄŸladığı imkanları bu yıl içerisinde bulamayacak. Nerdeyse tamamen ‘rölantide’ geçen 2006 senesinin ardından, tehir edilmiÅŸ birçok sorun ve dosya ülke gündemini iÅŸgal edecektir. Ä°ÅŸte bu müÅŸkilatlı tablo içerisinde, Türkiye’nin en can alıcı sorunlarının başında, son 5 yılın oldukça avantajlı küresel ÅŸartlarına raÄŸmen, ekonomik yönsüzlüÄŸü aÅŸacak adımların atılamamış olması gelmektedir

 

 ‘Ä°ktisadi mekanizma’ elbette cari ÅŸartları içerisinde yürümüÅŸ ve oldukça pozitif ‘dengeler’ yakalanmıştır. Lakin sektörel tercihlerin, sanayi-ARGE (Üniversite)-vasıflı iÅŸ gücü sacayaklarına yaslanarak inÅŸa edilmiÅŸ bir ekonomi stratejisi hâlâ ufukta görünmemektedir. Uzun vadede ekonomik yönsüzlük aşılmadığı sürece de, dönemsel olarak iyileÅŸmiÅŸ dengeler oldukça hızlı ve kolay bir ÅŸekilde bozulmaktan kurtulamayacaktır.  Ekonomik yönsüzlüÄŸün Türkiye için hayati önemi haiz olması sadece kendi iç ÅŸartlarından deÄŸil, aynı zamanda küresel iktisadi sistemin olabildiÄŸince dengesizlikler üzerinden yürümesindendir. Küresel denge(sizlik)ler herhangi bir volatilite anında yönünü tayin etmekte zorlananların üzerinde baskı oluÅŸtururlar. Küresel ekonomideki dengesizlikler sistemik bir mahiyet halini almış durumda. Cari açıklar, sermaye hareketleri, enflasyon sıkıntıları ve gelir dağılımı eÅŸitsizlikleri en baÅŸta gelen sıkıntılardan. Amerika küresel tasarrufları kontrol etmeye devam ediyor. Dünya genelindeki net tasarruf akışının üçte ikisi Amerika’ya yönelmiÅŸ durumda. Japonya ve Almanya gibi ülkeler Amerika’nın ithal ettiÄŸi kapitalin yarısına denk gelen kapitali ihraç etmeye devam ediyorlar. Amerika geriye kalan kapital akışını ise orta ölçekli ülkelerden karşılıyor. Petrol üreticisi ülkeler bu pastada büyük bir yer tutmuyor. Çin hatta düÅŸük gelirli ülkelerden Hindistan, Endonezya ve Nijerya da paylarına düÅŸen kapital ihracatını gerçekleÅŸtiriyorlar. Bütün bu geliÅŸmeler küresel kaynaklarda dengesizliklerin meydana gelmesine neden oluyor. Amerikan açıkları 90’ların başından beri hızla artmaya devam ediyor. 2005 senesini tamamladığımızda açık, Amerikan GSH’nın %7’sine tekabül ediyordu. Fakir ve kalkınmakta olan ülkeler arasında dolaÅŸması gereken kapital en zengin ülkeler arasında dolaÅŸmaya ve birikmeye devam etmektedir. Dünya ekonomisinin ana tüketicisi olan ABD, yapısal adımlar atmadığı sürece bu dengesizliklerin yönünde bir deÄŸiÅŸimin olmasını beklemek ise oldukça güç.

Gelinen son nokta küresel dengesizliklerin oluÅŸturduÄŸu bir denge hali. Kapitalizmin yaratıcı tahripkârlığının oluÅŸturduÄŸu bu tenakuz haliyle önce küresel ekonomiye, sonra da Türkiye ekonomisine kısaca bakalım. 2006 senesi OECD üyesi ülkelerin ekonomik büyüme ortalamasının yüzde 3,2 olacağı tahmin edilmektedir. Aynı oranın 2007 senesi için yüzde 2,5 olması bekleniyor. Bu büyümenin ne gibi neticeler getireceÄŸi, hatta mahiyetine dair bile oldukça farklı yaklaşımlar bulunmakta. 2007 senesini tamamen sorunsuz bir yıl olarak görenlerden, yaÅŸanacak büyüme hızının son 5 yıllık hızlı uçuÅŸtan sonra “yumuÅŸak bir iniÅŸ” olacağı