SETA > Yorum |
Gülen Cemaati İçin Dört Seçenek

Gülen Cemaati İçin Dört Seçenek

Cemaat bugüne kadar “savaş” seçeneğini uygulamaya devam etti. Bu siyaset oldukça riskli bir noktaya geldi. Benim kavrayışıma göre, Cemaat “kazan-kaybet oyununun” kaybedeni haline gelmeye başladı.

Gülen Cemaati’nin önünde dört ayrı seçenek duruyor. Sıcak savaÅŸa devam. DüÅŸük yoÄŸunluklu, zamana yayılmış mücadele. Siyasal Parti’ye dönüÅŸüm. Sivil cemaate dönüÅŸüm. Her birinin anlamı ve sonuçları birbirinden farklı. Her bir seçeneÄŸin artısı ve eksisi var. Cemaatin geleceÄŸini, hangi seçeneÄŸi veya hangi seçeneklerin kombinasyonunu seçeceÄŸi belirleyecek.

SAVAÅžA DEVAM

Cemaatin ÅŸu ana kadar uyguladığı strateji bu. Sistemik, planlanmış operasyonlarla, hükümeti, özellikle de ErdoÄŸan’ı iktidardan düÅŸürmek, kendi vesayeti altında bir hükümet kurulmasını saÄŸlamak. Bu strateji tam bir kazan veya kaybet oyunu. Kaybedenin her ÅŸeyini kaybettiÄŸi bir oyun. Kaybeden olmak bir iÅŸadamının iflas etmesi gibi.

SavaÅŸ seçeneÄŸinin iki tane tanımlayıcı unsuru var. Birincisi, cemaat adına aktif operasyon yapmaya devam etmek. Ä°kincisi, devlet içinde, kendi otonomisi ve karar mekanizması olacak ÅŸekilde kadrolaÅŸmak. ÖrneÄŸin MÄ°T tırlarına yönelik operasyon tam bir savaÅŸ oyununun devam ettiÄŸinin tipik bir göstergesi.

Cemaat bugüne kadar “savaÅŸ” seçeneÄŸini uygulamaya devam etti. Bu siyaset oldukça riskli bir noktaya geldi. Benim kavrayışıma göre, Cemaat “kazan-kaybet oyununun” kaybedeni haline gelmeye baÅŸladı. Bu gidiÅŸle hem Ak Parti hem de Gülen Cemaati hasar almaya devam edecek ama nihai kaybeden Cemaat olacak. Cemaatin yeni bir siyasete ihtiyacı var.

MÜCADELEYE DEVAM

Bu seçenekte cemaat açısından aktif ve sıcak savaÅŸtan, düÅŸük yoÄŸunluklu mücadeleye dönüÅŸümü gerektiriyor. Bu seçenek, gerilimi düÅŸürüp, mücadeleyi uzun vadeye yaymak anlamına geliyor. Bu metodun birincisinden temel farkı, devlet bürokrasisi içinde, kendi bağımsız örgütlenmeleri üzerinden operasyon yapılmamasıdır. EÄŸer bu yöntem seçilirse, ErdoÄŸan’a yönelik yargı araçsallığı ile operasyon yapmak yerine, eleÅŸtirisel ve karşıt bir pozisyon alınıp, açık ve sivil yöntemlerle muhalefet edilir. Bu yöntem seçilirse, açık bir zafer duygusu yaÅŸanmamış olsa da cemaatin sivil alanda varlığını sürdürmek mümkündür. Cemaat çekirdek kadrosuna döner. Biraz küçülür. Varlığını devam ettirir. Aynı zamanda muhalefete de devam eder. Ak Parti ve ErdoÄŸan ile bu uzun süreli muhalefet hali, Gülen Hareketini zaman içinde büyütebilir de, küçültebilir de.

SÄ°YASÄ° PARTÄ°'YE DÖNÜÅžÜM 

Üçüncü seçenek ise siyasal bir partiye dönüÅŸmektir. Cemaat kendi siyasal partisini kurarak, siyaset alanında Ak Parti ile mücadeleye girebilir. Bu seçenek de devlet içinde örgütlenerek, operasyon yapmaktan açıkça vazgeçmeyi gerektirir. Çünkü devlet içinde kendi karar alma mekanizması ile operasyon yaptığı her hal, parti kursa dahi, birinci seçenek yani savaÅŸ hali anlamına gelir. Siyasal partiye dönüÅŸüm cemaate bir kaç farklı imkan ve zorluk getirir. Ä°lk olarak yasal hale gelmek mümkün olur. Ayrıca Cemaat eÄŸer seçim sisteminde baÅŸarılı olur, toplumun çoÄŸunluÄŸunun oyunu alırsa, devleti yönetme hakkını da elde etmiÅŸ olur. Bu seçeneÄŸin zorluÄŸu lider ve kurumsal yapılarının direk ve açık parti siyaseti alışkanlığına sahip olmamasıdır. Kendini geliÅŸtirme becerisine sahip bu hareket, partileÅŸme sürecine de uyum saÄŸlayabilir. Bu durumda önlerindeki en büyük zorluk, küçük ve deÄŸersiz gördükleri Tayyip ErdoÄŸan’ı siyaseten alt etmeleri gerekli. EÄŸer ErdoÄŸan’ı siyaseten alt edemez ve baraj altı bir oy alırlarsa, marjinalize olabilirler.

SÄ°VÄ°L CEMAATE DÖNMEK

Gülen Hareketi’nin önündeki dördüncü seçenek ise sivil bir cemaate dönüÅŸmek. Bu seçeneÄŸin iki temel özelliÄŸi var. Birincisi, devlet bürokrasisi içinde kendine ait, ayrı bir mekanizmayla iÅŸleyen bir yapıdan vazgeçilmesidir. Ä°kincisi de, ana uÄŸraÅŸ alanının eÄŸitim, saÄŸlık, sosyal hizmetler ve dini öÄŸretim gibi alanlara kaymasıdır. Siyasal alanla uÄŸraÅŸ belirgin ÅŸekilde azaltılacak, zaten oldukça baÅŸarılı oldukları sivil alanlarda çalışmaya daha fazla emek vereceklerdir. EÄŸer siyaset alanı ile ilgili talepleri olursa, bunları açık, ÅŸeffaf, legal ve demokratik mekanizmalar içinde yapacaklardır.

Cemaatin varoluÅŸundan beri sivil boyutu olduÄŸu açık. Ama hiç bir zaman sadece sivil cemaat olmadı. Başından beri hem devlette ayrı bir kadrolaÅŸmaya gitti, hem toplumda kök salmaya çalıştı. Yani eÅŸ zamanlı siyasal ve sosyal hedefleri oldu. Bu açıdan Gülen Cemaati bir “Ä°slamcı hareket” olarak kabul edilmelidir. Silah kullanımına ÅŸiddetle karşı olan, ama hem toplumu hem devleti dönüÅŸtürmeye çalışan bir Ä°slamcı hareket.

Gülen Cemaatinin ÅŸu anda birinci yöntem olarak tanımladığım “savaÅŸ yöntemini” uyguladığı açık. Sorulması gereken soru ÅŸu: Bu dört seçenekten hangisinin hem Gülen Hareketi’ne hem de bu memlekete daha hayırlı olduÄŸu? Son dönemde yaÅŸadıklarımızın bu memleketin dindarlarına maliyet doÄŸurduÄŸu açık. Belki zararın bir yerinden dönmek mümkün olur.

PSÄ°KOLOJÄ°K ENGELLER

Gülen cemaatinin önünde parti yapılanmasına veya sivil cemaate dönüÅŸmesinin önünde psikolojik ve yapısal engeller var. Ä°lk önce 40 yıllık alışkanlıkları deÄŸiÅŸtirmek zor. Hem lider kadronun hem de cemaatin kurumsal kültürü ilk iki seçeneÄŸe göre ÅŸekillenmiÅŸ. 40 yıldan sonra dönüÅŸüm yaÅŸamak, oldukça büyük bir çaba gerektirir.

Ä°kinci psikolojik zorluk, tam hedefe ulaÅŸmaya çok yakın olduÄŸunu düÅŸündüÄŸün zamanda, vazgeçmek çok zordur. Bu hale psikoloji literatüründe “psikolojik tuzak teorisi” deniyor. EÄŸer bir otobüs durağında beklerken, otobüs normal zamanından gecikmiÅŸ ve siz beklemiÅŸseniz daha da bekleme eÄŸiliminde olursunuz. Gecikmenin 10. dakikasında, ayrılıp gitmek yerine “bu kadar bekledim, biraz daha bekleyeyim” diye düÅŸünülür. Bu psikoloji, stratejik körlüÄŸe neden olur. ÇöküÅŸe veya kötüye giden ÅŸartları kavrayamayıp, o halde ısrara sebep olur. Bu psikolojiden dolayı birçok iÅŸadamı iflastan kurtulma ÅŸansını kaybeder. Ä°flastan küçülerek kurtulma imkanı varken, iflasa gidilir. Cemaat 40 yıldır mücadele içinde. Tam da her ÅŸey onların istedikleri gibi gidiyordu. Sürekli baÅŸarı kazanarak, aşırı güven hali oluÅŸmuÅŸtu. Åžimdi son hamlelerinde tüm kazanımlarını kaybetme riski oluÅŸtu. Bu kaybediÅŸi görmek ve kabullenebilmek çok zordur. Bir hamle daha yaparsam kazanabilirim psikolojisi baskın olacaktır. Küçülerek varlığını sürdürme stratejisi psikolojik olarak kabul edilemeyecek, içeriden kimse de bunu dillendirmeye cesaret edemeyecektir.

[Star Açık GörüÅŸ, 16 Åžubat 2014]