SETA > Yorum |
Bir Daha Dört Yıl Sonra Lütfen

Bir Daha Dört Yıl Sonra Lütfen

Partiler tekrar seçimlerde bütün kozlarını oynayacaklar. Çok daha sert, kıran kırana bir seçim geliyor. Siyasi aktörlerin itidalini korumayacağı ortada.

Sensiz olmaz biliyorum... Yenilenmenin her daim yolu senden geçer... Lakin soluÄŸumuz kesildi, bir daha dört yıl sonra gel lütfen. Bahardan deÄŸil, evet, seçimlerden bahsediyorum. PeÅŸ peÅŸe yaÅŸadığımız üç seçimin türbülansının ardından tozu, dumanı ufukta beliren tekrar seçimden bahsediyorum.

Åžimdiden siyasetçiler seçim malzemeleri (silahları mı demeliyim) ile arz-ı endam etmeye baÅŸladı. Aslında bu teçhizattan hiç soyunmamışlardı. Sanki Türkiye'nin geleceÄŸinin oylandığı alacakaranlık bir mahÅŸerin uÄŸultusu hissediliyor. Bütün kozlar oynanacak, herkes yeniden saflarını belirleyecek.

Adım adım, terörün, ÅŸehitlerin cenazesinin ve kutsal ya da seküler bütün deÄŸerlerin yüksek sesle sorgulandığı bir kavÅŸaÄŸa doÄŸru yürüyoruz.

Söylenmedik söz kalmadı derken tekrar seçim ortamı bütün daÄŸdaÄŸasıyla geliverdi.

"Diktatör" ve "milli irade düÅŸmanı" suçlamaları daha da sertleÅŸerek "kan dökücü" ve "vatan haini" formuna büründü. Öyle ki siyasi partilerimiz rakiplerini kötülerken eleÅŸtiri adı altında hakaret etmeyi siyasi slogan üretmek zanneder hale geldiler.

Bunda da birbirlerini kıskandıracak performanslar sergiliyorlar.

Yeniden baÅŸlayan PKK terörünün döktüÄŸü kanın "üzüntüsü" iktidar mücadelesinin "haklılığına ve hırsına" karışıyor. 7 Haziran sonrasında kurulamayan koalisyonun getirdiÄŸi duygusallık partileri kısa vadeli paslaÅŸmalara ve taktiklere yönlendiriyor. Yine koalisyon görüÅŸmeleri sırasında makul tavırlar sergileyen aktörler de itidallerini kaybediyor.

Koalisyon arayışı döneminde itidali ve makullüÄŸü ile takdir gören iki siyasi parti genel baÅŸkanı öne çıktı: DavutoÄŸlu ve KılıçdaroÄŸlu. Bir koalisyon hükümeti kuramasalar da iki merkez partinin başındaki siyasetçiler olarak nitelikli, seviyeli bir süreç yürüttüler. Birlikte hükümet etmeye çok yaklaÅŸmışlardı. KılıçdaroÄŸlu bir yıl süreli reform hükümeti önerisi ile gelseydi AK Parti'nin bu seçeneÄŸi reddetmesi çok zor olurdu.

Ne diyelim siyasetin dar alanında parti örgütleri, kurullar liderlere istediklerini yapabilecekleri vasatı tanımayabiliyor. Yine de DavutoÄŸlu ve KılıçdaroÄŸlu arasındaki "nitelikli" görüÅŸmeleri önemsiyorum.

Bunun sebebi kasımdaki tekrar seçimden sonra oluÅŸacak siyasi ortamı normalleÅŸtirme görevinin AK Parti ve CHP'ye düÅŸeceÄŸine olan inancım. Ä°ster AK Parti'nin tek başına iktidarı çıksın ister bir koalisyon zorunluluÄŸu doÄŸsun... Ancak bu ümidim ne yazık ki titrek ve zayıf bir ümit. Zira KılıçdaroÄŸlu da gelen seçimlerin sert gündemine uygun olarak negatif bir söyleme giriverdi.

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan'ın CHP'ye görev vermeyerek Meclis seçimlerini yenileme kararı almasına tepki gösterdi ve bildik karşıtlık diline döndü. Hem de akıllara zarar bir tonla: "Terör baÅŸlatan da odur, bu ülkeyi kan gölüne çeviren de... Amaç kendi söylediklerini millete dikte ettirmek istiyor. Baskı, kan ve gözyaşı ile millete dikte ettirmek amacında. 'Ben olmazsam olmuyor' algısını toplum belleÄŸine sokmak istiyor. Oysa o var olduÄŸu için Türkiye bu halde."

Ä°ÅŸte bu cümleler yüzünden diyorum ki partiler tekrar seçimlerde bütün kozlarını oynayacaklar. Çok daha sert, kıran kırana bir seçim geliyor. Siyasi aktörlerin itidalini korumayacağı ortada.

Karar milletin saÄŸduyusunda. Umalım ki Türkiye halkının milli iradesi seçimlere 2019'a kadar ara vereceÄŸimiz bir yönde tecelli etsin. Tekrar etmekte fayda görüyorum. Lütfen bir daha dört yıl sonra gel.

[Sabah, 22 AÄŸustos 2015]