SETA > EÄŸitim ve Sosyal Politikalar |
AK Parti'nin Eğitimdeki Başarısızlığı

AK Parti'nin Eğitimdeki Başarısızlığı

AK Parti döneminin başarı ya da başarısızlığına bakmak ve doğru bir kıyaslama yapmak istiyorsak, bu ancak çağ nüfusunun okullaşma oranlarındaki artışa bakılarak yapılabilir.

Son zamanlarda AK Parti’nin ulaşımdan saÄŸlık politikalarına kadar birçok alanda çok baÅŸarılı olduÄŸu ama eÄŸitimde baÅŸarısız olduÄŸu muhtelif kiÅŸilerce vurgulandı. Türkiye gibi her yönüyle hızla geliÅŸen ve yaklaşık 20 milyon öÄŸrencinin olduÄŸu büyük bir ülkede, eÄŸitimin kalkınmada kritik bir rolü söz konusu.

5 Kasım 2013 günü Ä°smet Berkan’ın “AK Partinin En Büyük BaÅŸarısızlığı...” baÅŸlıklı yazısı, eÄŸitimi tartışmaya açması dolayısıyla önemli. Ancak Berkan, AK Parti’nin aslında eÄŸitime iliÅŸkin en baÅŸarılı olduÄŸu bir alanı yani okulda geçirilen süre ya da eriÅŸimi “baÅŸarısız” olarak niteliyor. Müsaadenizle açıklayayım.

ÇAÄž NÜFUSU

Berkan’ı AK Parti’nin eÄŸitimde baÅŸarısız olduÄŸunu söylemeye iten neden, eÄŸitim çağındaki (ör. yükseköÄŸretimde 18-22 yaÅŸ) okullaÅŸma oranlarındaki dramatik artışın görülmemesi ve sadece 25-34 ya da 25-64 yaÅŸ aralığının yani mezunların baz alınması. Aradaki fark ÅŸu: Bugün 25-65 yaÅŸ arasında olanların büyük çoÄŸunluÄŸu AK Parti iktidara geldiÄŸinde eÄŸitim sisteminden zaten çoktan ayrılmışlardı. AK Parti döneminin baÅŸarı ya da baÅŸarısızlığına bakmak ve doÄŸru bir kıyaslama yapmak istiyorsak, bu ancak çaÄŸ nüfusunun okullaÅŸma oranlarındaki artışa bakılarak yapılabilir.

ERİŞİM

Daha önce de bahsettim. Dünya Bankası’nın bu yıl yayınlamış olduÄŸu “Türkiye’de Okullarda Mükemmeliyeti TeÅŸvik Etmek” baÅŸlıklı raporun Türkiye’ye en temel övgüsü, eriÅŸimin artırılmasındaki baÅŸarıdır. Gerçekten de elimizdeki bütün eriÅŸim göstergeleri, son on yılda ciddi bir iyileÅŸme göstermiÅŸtir. ÖrneÄŸin, temel eÄŸitimde net okullaÅŸma oranı 2002 yılında %90,98 iken, 2012 yılında %98,80 olmuÅŸtur. Daha önemlisi, kızların okullaÅŸma oranı %87’den %98,71’e vararak erkeklerle aynı seviyeye ulaÅŸmıştır. OrtaöÄŸretimde ise okullaÅŸma oranları %50,57’den %70.06’ya yükselmiÅŸtir. YükseköÄŸretimdeki net okullaÅŸma oranları ise %14,65’ten %38,50’ye çıkmıştır. Özellikle yükseköÄŸretime eriÅŸimde yaÅŸanan büyüme, Türkiye Cumhuriyeti’nin hiçbir döneminde baÅŸarılamayan bir büyümedir. Dahası, Çin ve Polonya gibi bize benzer ülkeler hariç tutulursa, bu artışın dünyada da benzeri yoktur.

Yukarıda, yükseköÄŸretim net okullaÅŸma oranlarındaki artışa (18-22 yaÅŸ) deÄŸindik. YaÅŸ sınırlaması olmadan ve açıköÄŸretim dâhil bütün üniversite öÄŸrencilerini dikkate aldığımızda ise Türkiye’de yükseköÄŸretim okullaÅŸma oranları %70’leri geçmiÅŸtir. Bu oran, 2012 itibariyle Ä°ngiltere, Almanya ve Fransa gibi ülkelerin bile neredeyse üzerindedir. Bu, maalesef çok fazla bilinmeyen yeni bir durumdur.

TÜRKÄ°YE GEÇ KALDI

Berkan, Türkiye’nin 25-64 yaÅŸ arasındaki nüfusunun genel eÄŸitim düzeyinin diÄŸer ülkelere göre düÅŸük olduÄŸu konusunda haklı. Ancak bu durumun temel nedeni; 1960 ve 70’li yıllarda, ABD, Ä°ngiltere, Fransa, Almanya ve Güney Kore gibi ülkeler yükseköÄŸretim sistemlerini istikrarlı bir ÅŸekilde büyütürken, Türkiye’nin o yıllarda çok küçük adımlar atmasıdır. Nitekim 1981 ve 1992 yıllarında üniversite sayısını artırma konusundaki olumlu adımları saymazsak, Türkiye 2006 ve 2007 yıllarına kadar yükseköÄŸretim sektörünü büyütme konusunda alabildiÄŸine ürkek davranmıştır. 2006 ve 2007’de bile dönemin YÖK’ü, dünyadaki eÄŸilimlere kör ve sağır kalmış; AK Parti’nin yeni üniversiteler kurma önerilerine karşı çıkmıştır. Neyse ki, bütün geç kalınmışlığına raÄŸmen yapılan bu yatırımlar olumlu sonuçlarını üretmeye baÅŸlamıştır.

Bütün bu nicel iyileÅŸmelere raÄŸmen nitelikteki durum sorunlu. Bu ise, baÅŸka bir konu.

“TABELA”YI TEBRÄ°K!

2013 Sonbahar Tıpta Uzmanlık Sınavı yerleÅŸtirme sonuçlarına göre ilk üç fakülte ve mezunların yerleÅŸme oranları ÅŸöyle: Ä°stanbul Ü. CerrahpaÅŸa Tıp Fakültesi (%62), Bülent Ecevit Ü. Tıp Fakültesi (%50), Hacettepe Ü. Tıp Fakültesi (%45). Mezunları ve hocalarını tebrik ediyorum. Ancak, üç üniversite arasında en genç olan Bülent Ecevit Ü., özel bir tebriÄŸi hak ediyor. Zira çok deÄŸil 20 yıl önce kurulduÄŸunda “tabela üniversitesi” diye yaftalanan bir üniversitenin mezunları bugün Hacettepe mezunlarıyla yarışabiliyor...

[Star, 7 Kasım 2013]