Bazı Ankara gazetecilerin, bir hafta önce “niçin erken seçim olacak”, sonraki haftasında “seçimin erkene alınmayacak olmasının nedenleri” içerikli analizlerine ihtiyatla yaklaşmak gerekiyor.
Siyaseti Ankara’dan izleyen biri olarak, şu an için AK Parti ve MHP’nin gündeminde bir erken seçim tartışmasının olduğuna ben şahit olmadım. Dolayısıyla erken seçim AK Parti’nin kararına göre şekilleneceğine göre, diğer partilerin erken seçim istemesi bir sonuç üretmeyecektir.
Erken seçimi CHP ve İyi Parti gündeme getirmekte.
Bu iki partinin seçimleri erkene almaya yönelik çıkışlarını anlamlandırmak mümkün. İyi Parti, kendi iç dengelerinin uyumunu ve partililerinin heyecanını 2019 seçimlerine taşımanın zorluğunu görüyor. Çünkü cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerine neredeyse iki sene var.
Seçmen yeni kurulan bir partiden 2019 seçimlerine kadar ülkenin sorunları için somut projeler görmek ister. İç ve dış politika alanlarında, eleştirinin dışında sorunlara nasıl çözüm bulacaklarını bilmek ister.
İyi Parti, şu ana kadar ülkenin iç ve dış sorunlarına karşı “çözümünüz nedir” sorusuna “iktidara gelirsek iyi politikalar izleyeceğiz” demekten başka bir şey söylemedi.
Mevcut hâliyle Akşener’in en somut söylemi, kendilerinin milliyetçi bir parti olmadıkları ile ilgili. Ve dolaysıyla Milliyetçi Hareket Partisi'nin de devamı olarak algılanmak istemediklerini de sürekli vurguluyor.
Hâlihazırda Doğan Medya grubunun desteği devam ederken, AK Parti’ye mesafeli seçmenin kararsızlığı sürerken, bir erken seçim yapılması durumunda partilerinin birkaç oy fazla alacaklarını düşünmeleri normal.
Ayrıca, seçmen tarafından uzun süre gözlemlenmek ve teste tabi tutulmak istemiyorlar.
***
CHP’nin önünde daha zor bir süreç var. Kongreden sonra, parti içindeki dengelerin 2019’a kadar yönetilmesi o kadar kolay değil. Kılıçdaroğlu’nun, yönetimini sağlamlaştırmak için CHP içinde yeni tasfiyelere gitmesi ihtimal dâhilinde.
Hem yeni yönetime giremeyenler hem mevcut küskünler kongre sonrasında eleştirilerini artırabilirler.
Kongre sonrasında, partinin ileri gelenleri ya da yeni yönetime giremeyen aktörleri 2019 yerel seçimleri için bazı illerde aday olmak için yarışacaklardır. Bu da seçimlere kadar partinin politika üretmek yerine kendi iç sorunlarına odaklanmasını gerektirecektir.
Bu anlamda, seçimlerin zamanında yapılması CHP açısından kendi içinde yeni maliyetler üretecektir.
***
Bu iki parti, kendi iç sorunları bir yana, AK Parti ve Erdoğan’a eleştirel bakan önemli orandaki seçmenin giderek eleştirilerini azalttığını gözlemlemektedir.
AK Parti’de yenilenme süreçleri parti içi bir krize dönüşmedi. Belediye başkanlarındaki değişimin yerel yönetimlerde motivasyonu artırdığına yönelik genel bir algı var.
Muhalefet, yenilenme süreçlerinin AK Parti’ye olumlu yansıdığını görmekte.
Ayrıca, hükûmetin ve Erdoğan’ın dış politika alanında, Kudüs meselesi başta olmak üzere, mevcudun ötesinde giderek toplumsal desteği artmaktadır.
Avrupa Birliği ülkelerinden ardı ardına Türkiye ile ilişkileri geliştirmeye yönelik yeni açıklamalar gelmektedir. Diğer taraftan Suriye’nin geleceğine bağlı olarak Türkiye’nin terör ve güvenlik sorunlarının azalma ihtimali yüksektir.
Ayrıca taşeron işçi sorunu çözülmüştür. Eğitimle ilgili yapılan değişikliklerden kaynaklanan memnuniyetsizlikler 2019’a doğru giderek azalacaktır.
Sonuç olarak, iktidar-muhalefet ilişkileri açısından bakıldığında seçimlerin erkene alınması çok zayıf bir ihtimaldir.
[Türkiye, 26 Aralık 2017].