Geçen hafta bu köşede kaleme aldığım "Keşmekeşin İçinde" başlıklı yazıda, 2015 son çeyreğinde ekonominin hızlanan bir görünüm çizdiğine ve hoş bir büyüme verisi sunacağına dair beklentimi sizlerle paylaşmıştım. Dün sabah açıklanan ilgili Gayrisafi Yurtiçi Hasıla (GSYH) verileri, bu yöndeki beklentiyi hayal kırıklığına uğratmayarak %5,7'lik keyifli bir performansla hızımıza hız kattı ve sevindirdi.
Söz konusu yazıda çizdiğim görünümün arkasında, tüketimin son çeyrekte de büyümeyi sürükleyici ana unsur olduğu ve net ihracatın etkisinin olumluya döndüğü şeklinde özet bir özet geçmiştim. Sektörel anlamda da göstergelerin, sanayinin hızlanarak desteğini artırdığına işaret ettiğini belirtmiştim.
Bugün ise, elimizdeki GSYH verilerinin tasdiklediği bu resmin detaylarına girme imkânımızı kullanalım. Türkiye ekonomisi son çeyrekte neyle nasıl büyümüş madde madde bakalım ve katkılarına göre harcamaları, büyükten küçüğe sıralayalım.
TÜKETİMİN GÜCÜ ADINA
Son çeyrekte büyümenin motor gücü, yine özel tüketim oldu: Önceki yılın aynı dönemine göre kaydedilen %5,7'lik GSYH gelişiminin 3,2 puanı hanehalkı harcamalarından geldi.DEVLET BABA
Kamunun tüketim ve yatırım harcamaları, büyümenin 1,6 puanını oluşturdu. Bu rakam, devlet tarafından gelen katkıda son çeyrekte artış olduğu anlamına geliyor.İHRACAT ŞEYTANIN BACAĞINI KIRDI
Net ihracat yıl biterken en sonunda elimizden tuttu ve GSYH değişimine 1,3 puan katkı sağladı. Bunun 0,56 puanlık kısmının ihracatın bu dönemde nihayet pozitif gelişime dönmesinden, geri kalan kısmının ise ithalatın daha da gerileyen seyrinden ileri geldiğini belirtelim.YATIRIMLARIN KARARI
Son çeyrekte özel yatırımların gelişimi ve dolayısıyla katkısı ise yeniden pozitife geçti ancak bu kalemdeki inişli çıkışlı gidişatın daha sağlam ve sürdürülebilir bir seyre kavuşması lazım. Bu bağlamda, dönem büyümesine 0,3 puanlık düşükçe bir katkı veren yatırımların bir karar bulmasını arzu ediyoruz. Son olarak da işlemin geri kalanı nerede derseniz, onun da stok değişikliklerindeki negatif rakamda yattığını ekleyeyim.SANAYİ HAREKETİ
Harcama hesapları bu şekilde olmakla birlikte, Ç4 büyümesine sektörler açısından bakıldığında ise; * Bu dönemdeki motor gücün, 1,9 puan katkıyla (epeyce hareketlenen) imalat sanayii olduğu, * Finansın ise 1,4 puanla 2. sırada geldiği görülüyor. * Buna ek olarak, ticaret ve ulaştırma sektörlerinde son çeyrekte bir canlanma ve bunun sağladığı katkılar dikkat çekerken, * Tarımdan 0,2 puan ile gelen minik destek, sektörde bu dönemde yaşanan yavaşlamayı adresliyor.MUHTEVA İÇ TALEP
Bu detayları verdikten sonra, 2015 yılı genelinde ise %4 büyüme kaydettiğimizi not düşeyim. Bu performansın da 3 yüzde puanı özel tüketimden gelmiş. Demek ki; geçtiğimiz yılın büyümesini ayan beyan hane halkları sırtlamış. Kalanını ise, 1 puanla kamu ve 0,5 puanla özel yatırımcı üstlenmiş. Net ihracatın yıl genelindeki etkisi ise, hafif negatif: -0,3.Sonuç olarak 2015, önceki yıla göre gelişim hızımızı 1 puan yükseltirken, iç talep ve onun özelinde tüketimle dolu bir büyüme içeriğine imza attı. Arka plan ögelerini daha önce çeşitli vesilelerle işlediğim için tekrar detaya girmeyeyim ancak tüketim demişken, ilgili katkının ağırlıklı olarak ulaştırma-haberleşme kaleminden geldiğini, bunu ise sağlık harcamalarındaki hareketin takip ettiğini ekleyeyim. Son çeyrek özelindeki tüketim gelişiminde ise, çeşitli harcama grupları arasında daha kapsayıcı bir katkı görünümüne evrilme gözleniyor.
YILLAR SONRA
Öte yandan belirtmek gerekir ki; söz konusu Ç4 büyümesi, 2011 yılının 3. çeyreğinden sonraki en yüksek performansımızdır.Ve geçen hafta başlığa mahsus taşıdığım "keşmekeşin içinde" %5,7 büyüyen bir ekonomi olmak ise, doğrusu tebrikliktir.
Bununla birlikte; esas olan, başarının sürdürülebilir "cinsten" olmasıdır. Dolayısıyla, kumaşın cinsinin, özellikle yatırım ve ihracat dokusuyla zenginleştirilip sağlam ve uzun ömürlü hale gelmesi gerekiyor. Zorlu konjonktür elbette malum ancak gönül, Türkiye ekonomisi hem hız hem de bunun içeriği bağlamında kalitesi-kantitesi dengeli bir seyre kavuşsun istiyor.
Yine de bu yazı; tüm olumsuzluklara rağmen şu keyifsiz küresel tabloya 5,7 rakamını yazdırabilen ekonomimizin tüm ilgili aktörlerini kutlayarak bitmezse olmaz.
Darısı, bugünlerin, yarınların başına…
[Yenişafak, 1 Nisan 2016].