Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın AK Parti'nin yeniden genel başkanı olmasıyla, siyasette yeni bir dönem de başladı. 2019'a kadar olan bu dönem, aslında bir geçiş dönemi. Bu geçiş döneminde, Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin kurumsal yapılanması şekillenecek. Yapılanmada öne çıkan kurumlar ise, tabi ki bakanlıklar.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Genel Başkan olmasıyla birlikte, tüm bakanlıklara 6 aylık yol haritasının belirlenmesi noktasındaki talimatı, geçiş döneminde bakanlıkların performansının önemini gösteriyor.
Gezi gibi, 17-25 Aralık gibi ve 15 Temmuz darbe girişimi gibi, 2013 yılından beri şiddeti aratarak devam eden müdahaleler karşısında güçlü duruşunu koruyan ekonomide, artık savunma değil, atak zamanı. Yani, sürekli savunma durumunda olan ve olmak zorunda kalan ülke ekonomisinin, yeniden atağa geçmesi için, bakanlıkların hazırlayacağı yol haritası başlangıç olacak.
Bu şekilde, referandum sonrasında oluşan beklentilerin karşılanması, AK Parti'nin “nerde kalmıştık" sorusunun cevap bulması ve en önemlisi de piyasalarda belirsizliklerin ortadan kaldırılması kolaylaşacak.
Ayrıca, 2019'a kadar olan dönemde izlenecek rotanın çizilmesi, 2019 yılına hazırlıklı girilmesini sağlayacak. Çünkü 2019 yılında, yerel seçim, milletvekilliği ve Cumhurbaşkanlığı seçimi gerçekleşecek. Yani, önümüzdeki 2 yıllık süreç, 2019 seçimlerinin sonuçlarını da belirleyecek. Dolayısıyla, şekillenecek ve uygulanacak yol haritası, aynı zamanda Türkiye'yi 2023'e taşıyacak ve 2023'e kadar yönetecek aktörleri de belirleyecek.
Bakanlıkların her birinin 6 aylık bir yol haritası hazırlayacağını düşünürsek, bu planlamanın birçok alanı kapsayacağı açık. Ancak, ekonomi bu alanlar arasında öne çıkıyor. Çünkü ekonomideki başarı, siyasi iktidarın en güçlü dayanaklarından birisi.
Peki, ekonomide oluşturulacak yol haritasında olması gereken ve öncellik verilmesi gereken konular nelerdir?
YENİ YOL HARİTASINDA NE OLMALI?
Ekonomide 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında oluşan belirsizlik ortamının giderilmesi ve verilecek mesajla beraber ertelenen yatırım kararlarının hayata geçirilmesi, en temel önceliklerden birisi.
Yatırım ortamını destekleyecek alanlardan birisi de ihracat. Çünkü yatırımların artması için ekonomik üretimin, dolayısıyla gelirin yükselmesi gerekiyor. İhracatın da, yeniden ekonomik büyümenin en önemli itici güçlerinden birisi olabilmesi için, ihracat alanında ülke ve ürün çeşitliği sağlanmalı.
Referandum sonrasında, AB ülkelerinin yanı sıra ihracat yapılabilecek farklı ülkelerle de işbirlikleri gerçekleştirilmeli. Farklı ülkeler kimler olur sorusunun sevabını ise, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yurtdışı gezilerinin rotası veriyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan referandum sonrası Körfez, Rusya, Çin, AB ve ABD'ye yurtdışı gezisi gerçekleştirmişti.
Referandumda Cumhurbaşkanlığı sistemine verilen güven oyu, bürokrasinin yavaşlığından ve atıllığından kurtulma mesajı taşıyordu. Bu mesaj iyi okunmalı ve gereken yapılmalı. Dolayısıyla, üretimin önündeki engellerin ortadan kaldırılması için özellikle finansmanın arttırılması ve bürokratik sorunların azaltılması, acil konuların başında geliyor.
Aynı şekilde, referandum öncesi Doğu ve Güneydoğu illerine vaat edilen yatırım ve teşviklerin hızlıca hayata geçirilmesi gerekmektedir. Yapılacak olan bu yatırımlar, özellikle Doğu ve Güneydoğu illerinde referandumda görülen desteğin artarak devam etmesine katkı sağlayacak.
Yeni yol haritasında öncelik verilmesi gereken bir diğer önemli konu ise artan işsizlik oranı. İstihdam edilebilirliğin arttırılması için başlatılan istihdam seferberliği artarak devam etmeli. İşsizlik sadece ekonominin meselesi değil, aynı zamanda toplumsal dinamikleri doğrudan etkileyen bir değişken.
Hem ekonomik hem de sosyal maliyet anlamına gelen işsizlik oranının düşürülmesi, iki taraflı bir kazanç sağlayacak. Özellikle de genç işsizliği konusunda daha reformist ve köklü değişim getirecek uygulamalara ihtiyaç var.
AK Parti'nin 15 yıldır iktidar olmasında ekonomi politikalarındaki başarısıyla birlikte topluma ekonomik kalkınmayı yansıtmasının da etkisi büyük. Bununla birlikte, toplumun sosyoekonomik özellikleri zayıf olan kesimin taleplerini dikkate alması ve sorunlarına çözüm getiren sosyal politikaları uygulaması da, AK Parti'nin yönetim karnesini güçlendirdi.
2019'a kadar olan dönemde, ekonomiyle birlikte sosyal politikalara da ayrı bir önem verilmeli. Özellikle sosyal politikaların kapsayıcılığının arttırılarak toplumun ihtiyaç duyan tüm kesimlerine ulaşım, yol haritasının olmazsa olmazlarından.
Sözün özü şu; Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeniden AK Parti'nin genel başkanı olması, yeni bir heyecanı başlattı. Bu heyecanın yol haritasıyla ekonomiye yansıması, piyasaların, yatırımcıların ve halkın ekonomiye duyduğu güveni arttıracaktır.
[Yeni Şafak, 1 Haziran 2017].