16 Nisan 2017 tarihinde yapılan halk oylamasıyla mevcut hükümet sistemi değiştirilmiş ve Cumhurbaşkanlığı sistemi benimsenmiştir. Bu köklü dönüşüm parlamenter hükümet sistemi üzerine inşa edilen TBMM İçtüzüğünde değişiklik yapılmasını ve yeni sisteme uyum sağlanmasını zorunlu kılmıştır.
1973 tarihli TBMM İçtüzüğünün şimdiye dek geçirdiği değişiklikler ve sonuçsuz kalmış yenileme çabaları kapsamlı bir içtüzük değişikliğinin (veya yeni baştan içtüzük yapımının) mevcut partiler nezdinde zaten hep gündemde olduğunu göstermektedir. 16 Nisan 2017’deki halk oylamasının neticesi mevcut olan bu değişiklik baskısını hükümet sistemine intibak tarafına yöneltmiş ve bu tip değişiklikleri ister istemez öncelikli konuma getirmiştir.
Bu tablo karşısında Cumhurbaşkanlığı sistemine uyum için yapılacak yeni İçtüzükte yer alacak olmazsa olmaz değişiklikler ve ardından bu sistemle mecburi ilişkisi olmasa da yasama organının kanun yapma ve denetim kapasitesini artırıcı düzenlemelerin tespiti önem kazanmıştır. Dolayısıyla bu analizde öncelikle TBMM’nin tecrübe ettiği içtüzük değişiklikleri ve yeni içtüzük arayışları üzerinde durulmuş, ardından Anayasa değişikliklerinin zorunlu kıldığı biçimsel düzenlemeler iki tablo eşliğinde sunulmuştur. Analizin sonunda ise hükümet sistemi tercihinden bağımsız olarak yeni içtüzük tasarımında değerlendirilmesinde fayda görülen unsurlar, “komisyon odaklı TBMM çalışma düzeni”, “vatandaşların ve sivil toplumun yasama sürecine katılımı”, “Cumhurbaşkanlığı sisteminde benimsenen denetim araçlarının işlevselleştirilmesi” ve “TBMM’nin kurumsal altyapısının kuvvetlendirilmesi” konu başlıkları altında işlenmiştir..