Avrupalı Yabancı Savaşçılar: Kimlik, Sosyal Medya ve Radikalleşme
Moderatör |
Veysel Kurt |
Konuşmacılar |
|
Charlie Hebdo saldırısı sonrasında yoğunluğunu arttırsa da, Suriye ve Irak özelinde sık sık gündeme gelen Yabancı savaşçılar meselesi SETA İstanbul’un düzenlediği “Avrupalı Yabancı Savaşçılar: Kimlik, Sosyal Medya ve Radikalleşme” panelinde alanında yetkin isimlerin katılımıyla gerçekleştirildi. Moderatörlüğünü SETA İstanbul Güvenlik Direktörlüğü Araştırmacılarndan Veysel Kurt’un yaptığı panelde Sakarya Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümünden Yrd. Doç. Dr. Tuncay Kardaş, Gazeteci Yusuf Özhan ve Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Evliya Çelebi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Psikiyatrist olarak görev yapan Veysi Çeri konuşmacı olarak katıldılar.
VEYSİ ÇERİ:
Konuşmasına öfkeyle baş etmenin yolunun öfkeyi anlamaktan geçtiğini belirterek başlayan Veysi Çeri, saldırganların psikolojik temellerinde göç, dışlanma, ötekileştirme, tutunamama ve arayış gibi süreçlerin çok mühim olduğunu belirtti. Bulundukları şartlar itibariyle göçmen çocukların iyi bir bakım alamadıkları tespitinin altının çizilmesi gerektiğini belirten Çeri, yetişme koşullarının ileride ortaya çıkan olumsuz sonuçların temelini teşkil ettiği kanaatinde. Çeri’ye göre göçmenler potansiyel suçlu olarak görülüyorlar ve toplum içerisinde kendilerine yönelik dışlanma ve ötekileştirilme tutumları bu insanlarda bir öfke birikimine yol açmakta. Çeri, özellikle birinci kuşak göçmenlerin köken bilincine ve aidiyetine sahipken, ikinci kuşak göçmenler ise köken özlemi arayışında olduklarını söyledi. Zira 'Öteki' ikinci kuşak göçmenlerin kendilerini bağlayacakaları ve tutnabilecekleri değerleri olmamasında aile içerisinde aynı sorunları yaşamalarından kaynaklandığını ifade etti.
TUNCAY KARDAŞ:
Sakarya Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümünde Tuncay Kardaş radikalleşme süreçlerinin nasıl işlediği üzerinde durdu. Radikalleşme süreçlerini anlayabilmek için kimlik, kültür ve motivasyon ve dijital medya platformlarının önemine dikkat çeken Kardaş, Avrupalı yabancı savaşçıların radikalleşme süreçlerinde küçük ağ örgütlenmesinin ve internetin oynadıkları role dikkat çekti. Avrupa’dan katılan yabancı savaşçı sayısının on binlere ulaşmasının çok korkutucu olduğunu ifade eden Kardaş, dinin radikalleşmeye yol açtığı tezini haklı kılacak çok fazla verinin olmadığını söyledi. Charlie Hebdo saldırganlarının toplumdan dışlanmış oldukları iddiasını katılmadığını belirten Kardaş, asıl radikalleşmenin başladığı dönemi hapishane süreci sonrasında yaşandığını ve kırılmanın bu mekanda yaşandığını aktardı. Kardaş, Kuaşi kardeşlerin dini saiklerle değil başka dinamiklerle radikalleştiğini söylemenin daha doğru olduğunu belirtti.
YUSUF ÖZHAN:
Yusuf Özhan, Suriye ve Irak'ta savaşan Avrupalı yabancı savaşçıların % 10’unun öldüğünü % 30’unun geri dönüş yaptığını ve geri kalan kısmının ise halen savaştığını belirtti. Yaklaşık olarak 20-23 bin civarında Yabancı Savaşçının olduğunu söyleyen Özhan, Fox tv’nin Ürdünlü pilotun infazının tümünü yayınlayarak en büyük propagandayı yaptığını belirterek aslında gerekli dikkatin gösterilmediğini ifade etti. ABD'nin Charile Hebdo anma yürüyüşüne katılmama sebebini saldırıyı dinler savaşı olarak okumaya çalışan İsrailin pozisyonuna karşı bir duruş olmasından kaynaklandığını belirten Özhan, ABD’nin dinler savaşı yaklaşımından özellikle kaçındığını söyledi. Bunun altında yatan sebebi ise böyle bir yaklaşımın ABD açısından birçok risk taşıması olarak izah eden Özhan, aslında başta ABD’nin kendi içinde olmak üzere küresel arenada bu savaşın nasıl tanımlanabileceğine dair bir konsensüsün oluşmadığını belirtti. Özhan, ABD'nin bakış açısının Esad'ı bir kenara bırakarak tümüyle IŞİD'e odaklandığını belirtirken, Suriye rejiminin de IŞİD ve benzeri fraksiyonlara yol açacak bir yaklaşımı benimsediğini aktardı.