Türkiye uzun zamandır DEAŞ ile çok boyutlu bir mücadele yürütmektedir. Bu mücadelenin en önemli ayaklarından biri ise özellikle Türkiye çapında yürütülen terörle mücadele stratejisi bağlamında alınan tedbirlerdir ve söz konusu tedbirler son dönemde giderek daha da derinleşmektedir. Bu bir taraftan Türkiye’deki DEAŞ tehdidinin geldiği boyutu diğer taraftan da örgütle etkin mücadeleyi göstermektedir. 2017 yılının ilk saldırılarından biri olan Reina saldırısı ve sonrasında güvenlik güçlerinin uyguladığı terörle mücadele stratejisi bu iki durumu aynı anda göstermesi bakımından çarpıcı bir misal teşkil eder. Bu stratejinin iki temel hedefi vardır: Birinci hedefi saldırıları önlemek, ikincisi de DEAŞ’ın Türkiye içinde örgütlenmesini yok etmektir. İlk hedef özellikle Fırat Kalkanı Harekatı’ndan sonra Suriye sahasında stratejik ve askeri düzeyde taktiksel üstünlüğünü kaybetmesiyle birlikte DEAŞ’ın Türkiye’yi daha sık hedef alması ihtimaline karşı, örgütün Türkiye içinde saldırı gerçekleştirmesini engellemek amacıyla yapılan önleyici güvenlik operasyonlarını içermektedir. İkincisi ise DEAŞ’ın Türkiye’de örgütlenmesine yönelik stratejik hedefinin engellenmesidir. Dolayısıyla bir bütün olarak Türkiye’nin DEAŞ’a karşı yürüttüğü terörizmle mücadele stratejisini örgütü geriletme ve yok etmenin önemli ayaklarından biri olarak ele almak gerekir..
Perspektif: Türkiye’nin DEAŞ ile Mücadelesinde İç Cephe
Türkiye’nin DEAŞ’a karşı yürüttüğü terörle mücadele stratejisi son dönemde nasıl bir dönüşüm geçirmiştir? DEAŞ saldırılarının daha sofistike ve profesyonel bir hale bürünmesine karşı Türkiye ne tür önlemler almıştır?
Etiketler »
İlgili Yazılar