“Minareler süngü, kubbeler miğfer,
Camiler kışlamız, müminler asker”
Erdoğan henüz İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı’yken bu şiiri okuduğu için hapis cezası aldı. Şiirin mesajı gayet netti ama anlamaya niyeti olmayanlar bu şiirden “kin ve düşmanlık” çıkardılar. 15 Temmuz gecesi tanklara kendisini siper ederek hain darbe girişimini püskürten Türk toplumunun, gözünü kırpmadan canını ne uğurda feda ettiğini ve edebileceğini minarelerden okunan salalar tüm dünyaya haykırdı. Anlayabilen ve anlamak isteyenlere, 15 Temmuz gecesi Türk toplumunun mesajı gayet açıktı!
Bir de bal gibi anlayanlar; fakat anladığı ile kavgalı olanlar vardı. Onlardan bir kısmı da İzmir’deydi. Darbe girişimi gecesi Torbalı ilçesinde sala okuyan müezzine önce küfrettiler. Hırslarını alamayıp saldırdılar ve darp ettiler. Peki, neden müezzini darp ettiler? 15 Temmuz gecesi toplumu hiçe sayarak bir milleti enkaz hâline getirmeye çalışan darbecilere karşı, kadim bir gelenek ile toplumu uyandırmaya çalıştığı için! Müezzine bunu yapanlar, en az darbeciler ve işgalciler kadar bu ülkeye düşman olan aşağının da aşağısı varlıklar. Çünkü darbecilerin WhatsApp yazışmalarından onların da salaları susturmaya çalıştığını biliyoruz. Hatırlayınız, işgal güçleri bu memleketi istila ettiklerinde de minareler ilk hedefleri olmuştu. Türk toplumundan dinini, maneviyatını veya onları simgeleyen ezanını, salasını alırsan geriye bir insan yığını kalır. Darbeciler, işgalciler ve 15 Temmuz gecesi salaları susturmaya çalışan aşağının aşağısı varlıklar da bu hakikati çok iyi biliyorlardı.
Minareleri susturmaya çalışan hainler çok şükür darbe girişiminin hemen ertesinde tutuklandılar ve birkaç gün önce duruşma için hâkim karşısına çıkarıldılar. Mahkemede karakterlerinin gereğini yerine getirdiler; yalan söylediler, işledikleri fiilin arkasında duracak cesareti gösteremediler, inkâr ettiler. Sanıklardan bir tanesinin ifadesi ise tam "yok artık" dedirtecek cinsten: “Darbeye karşı çıkmak ve demokrasiye destek olmak için sokağa çıktım. Darbe başarılı olduğu için sala okunuyor zannettim ve bu nedenle müezzine saldırdım...”
Bir diğer sanık ise tutuklu kaldığı sürede FETÖ’cülerle aynı koğuşta kaldığını, bu nedenle psikolojisinin bozulduğunu söylemiş ve tahliyesini istemiş. Eminim ki davaya bakan hakim “Desteklediğin darbe başarılı olsaydı FETÖ’cülerle aynı koğuşta kalmaya tahammül edemezken onların yönettiği ülkede yaşamaya mecbur kalacaktın” diyememiştir.
Evet, sayısı az olsa da bu ülkede böyle bir güruh da var. Konuşurken mangalda kül bırakmıyorlar. Memleketi en çok onlar seviyorlar; kendilerinden başka herkesi satılmış, dış güçlerin maşası, emperyalistlerin uşağı olmakla itham ediyorlar. Kendileri ise ahlaklı, vatansever ve dürüst vatandaşlar. Kendilerini bazen vatansever bazen de ulusalcı olarak isimlendiriyorlar. Müezzin saldırganları da bu profile uyuyor. Bu söylemi dillendiren, Türkiye Gençlik Birliği isimli şiddet eğilimli sol-ulusalcı grubun üyesi.
Vatanseverler ama darbeyi püskürtmek için okunan salaya düşmanlar, dürüstler ama yalan söylüyorlar, müezzine saldıracak kadar cesurlar ama mahkemede yaptıklarının arkasında duramıyorlar, mertler ama yirmi kişi toplanıp bir kişiye saldırıyorlar.
Bir de CHP var işin içinde. Şaşırdık mı? Tabii ki de hayır! Hani şu darbeye karşı olduğunu söyleyen, Taksim’de darbe karşıtı miting düzenleyen, demokrasinin gidişatı hakkında endişelenen, KHK’ların amacından şaşmasından korkan, kurunun yanında yaş da yanmasın diye duyarlılık oluşturmaya çalışan, genel başkanı Kılıçdaroğlu’nun Yenikapı’da platforma çıkıp darbeyi püskürten halka “demokrasi dersi” veren bir konuşma yaptığı CHP!
CHP’li vekiller yine mahkeme aktivizmine niyetlenmişler. Müezzine saldırı davasında salondaki yerlerini almışlar. Keşke müezzine destek için orada olsalardı ama değil. Saldırganlarla dayanışma göstermeye geldiler. Sanıkların “darbeyi desteklemek için sala okunuyor zannettik. Onun için müezzine saldırdık” savunmasına inanmış olamazlar ya! Öyleyse orada ne işleri var? İşleri belli, darbe destekçisi sanıklara destek olmak! Sureti haktan gözükmek için de olsa CHP darbe girişiminin karşısında durdu. Fakat, parti politikası ile çelişmek pahasına CHP’li vekilleri mahkeme salonuna getiren motivasyon nedir? Darbeyi mi destekliyorlar yoksa camiye, ezana, salaya mı düşmanlar?..
[Türkiye, 3 Ekim 2016].