Suriye’deki kriz iç savaşa evrilerek 2011 yılı Mart ayından beri devam ediyor. BM raporlarına göre çoğu sivil yaklaşık 200 bin kişi hayatını kaybetti, 3 milyondan fazla insan ülke dışına kaçtı ve 6,5 milyon kişi de ülke içinde yerinden edildi.
Türkiye de Suriye iç savaşından en çok etkilenen ülkeler arasında. Düşürülen Türk jeti, Reyhanlı saldırısı ve Türkiye’ye düşen havan topları ve seken kurşunlar bir kenara bırakılırsa, ekonomik kayıpların yanında, yetkililerin ifadesine göre, 1,5 milyondan fazla Suriyelinin Türkiye’ye sığınması ülkemizi çok ciddi etkiledi.
Uluslararası hukuk devletlerin kendi topraklarında egemen olmaları ilkesine dayanır. Bunun bir yansıması olarak da devletler başka devletlerin ülkesel bütünlüklerine ve siyasal bağımsızlıklarına saygı gösterirler. Diğer devletlerin topraklarına müdahalede bulunmazlar. Diğer devletlerin topraklarına müdahalenin en ağır hali askeri kuvvet kullanmadır ve BM kurucu antlaşmasıyla yasaklanmıştır. Bunun bir istisnası meşru müdafaa hali iken, diğer istisnası BM Güvenlik Konseyi’nin kuvvet kullanmaya yetki veren bir karar almasıdır.
Tampon bölge oluşturulmasının uluslararası hukuka göre değerlendirilmesi önem arz etmektedir. Nitekim eğer uluslararası hukuka uygun olmayan bir şekilde tampon bölge oluşturulursa Türkiye uluslararası hukuku ihlal etmiş olabilecektir. Böyle bir durumda hukuken sorumlu olabileceği gibi, siyasi olarak da zor durumda kalabilecektir..