Kritik bir dönemden geçen Mısır’ın yoğun gündemine önceki haftalarda bir mesele daha eklendi: ‘’Nil nehri suları’’. Mısır ve Etiyopya arasında geçmişe dayanan Nil Nehri suları meselesi, iki ülke arasındaki ilişkilerde zaman zaman gerginlik ve aksamalara neden olmuştur. Bu nedenle, Mısır’a hayat veren Nil nehri üzerinde Etiyopya tarafından yapılması planlanan “Nahda Barajı’’, Mısır siyasi arenasında geniş bir tartışmaya yol açtı. Barajın Mısır’ın Nil sularından aldığı pay ve su güvenliğine etkileri, inşa edilmesindeki amaçlar, başta Mısır’ın Afrika ile olan ilişkilerine tesiri olmak üzere olayın siyası boyutları ve bölgedeki muhtemel etkileri konuyu detaylı olarak özenle incelemeyi gerektiriyor.
Krizin asıl temelleri
Dünyanın en uzun nehri olan Nil nehri, Afrika’nın ortalarından doğup Akdeniz’e akıyor. Mısır, Eritre, Uganda, Etiyopya, Sudan, Kongo, Demokratik Güney Sudan, Burundi, Tanzanya, Ruanda ve Kenya olmak üzere Nil’in kollarının geçtiği 10 ayrı ülkenin topraklarına “Nil Nehri Havzası’’ deniyor.
1929 yılında, havzanın İngiliz egemenliği altında olduğu dönemde, Nil nehri havzası ülkeleri bir anlaşmaya vardı. Yapılan anlaşmada, 1959’da Daimi Ortak Teknik Komisyon adıyla bir yapının kurulmasına ve Nil nehrine kıyısı bulunan diğer ülkelerin, suların yeniden tahsisine yönelik talepleri olması durumunda, anlaşma ülkelerinin ortak bir tutum takınmasına karar verildi. Yani yapılan anlaşma, devletlerin Nil üzerindeki herhangi bir projeyi ve inşaatı ortak karar olmadan başlatmasına engel oluyor.
Eski Mısır rejimi döneminde başta Etiyopya olmak üzere, Afrika ülkeleriyle diplomatik ilişkiler ciddi derecede ihmal edildi. Mısır bütün Afrika’ya siyasi ve ekonomik ilişkilerde öncülük edebilecekken geçtiğimiz 40 sene boyunca, doğrudan temasta bulunduğu ülkelerle bile ilişkileri düşük bir seviyede seyretti. Bu durum, Mısır’ın Afrika’daki stratejik derinliğini kaybetmesine neden oldu.
Diğer yandan başta İsrail olmak üzere, Batılı devletler, Amerika ve Çin Afrika ülkeleriyle siyasi ve ekonomik ilişkilerini geliştirmeye devam ediyor. Eski rejim, yapılan bütün uyarılara rağmen, su meselesi gibi Mısır’ın bölge içindeki konumunu belirleyici nitelikteki bu önemli sorunu çözüme kavuşturmak ve Nil Havzası ülkeleri ile ilişkileri geliştirmek için yeni bir felsefe üretmedi ve girişimde bulunmadı. Bu nedenle, yeni iktidar bir çok meselede olduğu gibi bu konuda da öncelikle eski dönemin açıklarını kapatmaya çalışıyor.
Nahda Barajı nedir?
Etiyopya’nın Nahda Barajı ile ilgili çalışmaları 2011’den bu yana devam ediyor. Nahda Barajı ya da Millennium Barajı olarak anılan baraj hidroelektrik üretimi için Etiyopya hükümeti tarafından inşa ediliyor. İsmi ve tasarımı birkaç sefer değiştirilen barajın kurulacağı bölge konusunda da tereddütler yaşayan Salini İtalyan Şirketi barajın bu yıl tamamlanmasını planlıyor.
Nahda Barajı, ilk olarak 1957 yılında planlanmış ve o dönemdeki Etiyopya yönetiminin talebi üzerine çalışmalarına başlanmış bir projedir. ABD Hükümeti, Mavi Nil Havzası üzerine kapsamlı bir araştırma yapmak için, ıslah ofisini (US Bureau of Reclamation, USBR) görevlendirdi. 1958 -1964 yılları arasında coğrafi şartlar, jeolojik durum, maden kaynakları, yeraltı suları, arazi kullanımı ve sosyal-ekonomik etkiler konusunda çalışmalar yürüten Amerikalı yetkililer, raporlarını Etiyopya hükümetine teslim etti. 8 ciltten oluşan bu kapsamlı raporda yetkililer, baraj inşa etmeye müsait 26 bölge belirlediler ve “Nah