SETA > Yorum |
HDP nin CHP ile İttifak Siyaseti

HDP’nin CHP ile İttifak Siyaseti

HDP’liler, CHP ile yerel seçimler için açıktan bir müzakere başlaması ile HDP’nin tekrar gündemin ön sıralarına gelebileceği beklentisindeler..

HDP yerel seçimlerde izleyeceği seçim stratejisini netleştirmeye çalışıyor. Parti içinde birçok konuda olduğu gibi yerel seçimle ilgili de kavga sürüyor.

Hatırlayalım. 24 Haziran’ın hemen ardından HDP’nin önceki Eş Başkanı Selahattin Demirtaş hapisten bir mektup yazarak mevcut parti yönetimini sert bir şekilde eleştirmişti.

24 Haziran’ın HDP açısından başarısızlıkla sonuçlandığını belirtmiş ve parti yönetimini “basiretsizlik, öngörüsüzlük ve acemilikle” suçlamıştı. Bununla da yetinmemiş, seçim sonrasında partinin “tatil havasında hareket ettiğini” ve TBMM’de “demokrasicilik oynadığını” söylemişti.

Demirtaş, parti yönetimini bir taraftan seçimlerle ilgili “öz eleştiri” yapmaya çağırırken, diğer taraftan da HDP yöneticilerinden “radikal sokak siyasetini” tekrar devreye sokmasını istemişti.

Demirtaş’ın bu eleştirilerine HDP Eş Başkanı Sezai Temelli herhangi bir öz eleştiri yapmayacaklarını söyleyerek karşılık vermiş ve bir süre HDP içinde bu konular tartışılmıştı.

Son günlerde parti içindeki tartışmalar, HDP’nin altıncı yılı için hazırlanan bir tanıtım videosuna Demirtaş’ın görüntülerinin konulmadığı için tekrar yükseldi. Özellikle HDP’yi destekleyen “Türk solu” bu durumdan oldukça rahatsız oldu.

Ancak HDP kendi içinde liderlik tartışması yürütse de, yönetim düzeyinde terör örgütü PKK ile olan ilişkilerinde herhangi bir değişiklik yok. Bu konuda bir öz eleştiri çağrısı falan da yapılmıyor. Parti, PKK ile ilişkisini her alanda devam ettiriyor.

Diğer taraftan parti tabanında ve bazı milliyetçi Kürt siyasi seçkinlerinde, PKK ile HDP’nin ortaklaşan yol haritasının, uzunca bir süredir sorgulandığı biliniyor. Ama bu başka bir yazının konusu...

PKK ve HDP medyasında yapılan tartışmaların içeriğine bakıldığında, HDP’nin yönetiminin güçsüz olmasının özellikle tercih edildiği anlaşılıyor. PKK elebaşları, popülarite açısından yeni bir Selahattin Demirtaş vakasının yaşanmasını istemiyorlar.

***

24 Haziran seçimlerinin ardından HDP’nin Meclis’e girmesi PKK’nın eylemlerini artırması ile sonuçlandı.

Meclis’te milletvekili olan HDP’liler terörist cenazelerine katılmaya devam ediyorlar. Terör örgütü yöneticilerinin Türkiye’ye yönelik söylemlerinin taşıyıcılığını hiç aksatmadan sürdürüyorlar. Burada da bir değişiklik yok.

Terörist başı Öcalan’a bağlılıklarını bildirerek, her gün bu konuda yeni bir açıklama yapıyorlar.

Yerel seçimlerle ilgili çalışmalarına gelince…

Bu günlerde HDP, Doğu ve Güneydoğu illerinin dışındaki seçim çevrelerinde, “Demokratik Muhalefet Buluşmaları” adı altında seçim çalışması yapıyor. Bu toplantıların yapıldığı yerler, HDP’nin yerel seçimlerde kazanma açısından bir sonuç alamayacağı seçim çevreleri.

Aslında bu toplantılarda yapılmaya çalışılan “toplumsal ittifak” söylemi adı altında CHP’yi kendilerinin de oy vereceği bir aday göstermeye zorlamak ve razı etmek.

Bu tutumlarını, söz konusu toplantıların gerçekleştirilme amacını açıklarken, “toplumsal muhalefetin uzlaştığı ve toplumca kabul gören kimi isimlerin ortak aday olarak” gösterilmesi söylemi ile açıkça dile getiriyorlar.

“Yerel ittifakları açığa çıkarmak için” CHP ile yan yana çalışmanın önemini anlatıyorlar kendi tabanlarına.

CHP ile ittifak ve iş birliği yapma konusunda parti içinde sürdürülen tartışma, daha çok ittifakın mahiyetine ilişkin.

Bazıları CHP’nin kendilerine Meclis’te daha fazla sahip çıkmasını dile getiriyor. Yine HDP’lilerin bir kısmı, CHP’nin açıktan kendileri ile kamuoyu önünde seçim ittifakı müzakeresi yürütmesi gerektiğini öne sürüyorlar.

Bu argümanı dile getirenlerin görüşü, “batıda Seküler Milliyetçi HDP seçmenin zaten CHP’ye oy vereceği ön kabulüyle”, CHP yönetiminin kendileri ile açıktan müzakere yapmaktan kaçındığı şeklinde.

HDP’liler, CHP ile yerel seçimler için açıktan bir müzakere başlaması ile HDP’nin tekrar gündemin ön sıralarına gelebileceği beklentisindeler.

CHP ise İYİ Parti faktöründen dolayı bu iş birliğini oldukça muğlak bir düzeyde yürütmek istiyor.

Ama her hâlükârda iki parti yerel seçimlerde, farklı “siyasi kombinlerle” ittifak ve iş birliğine gidecek.

[Türkiye, 18 Ekim 2018].