Türkiye’de teröristlerin, darbe sevicilerin, şiddet kutsayıcılarının, terör destekçilerinin ağızlarına ‘barış’ kelimesini pelesenk ettikleri gibi, ‘ateşkes’ kelimesini de Suriye’deki tescilli katliamcılar sıklıkla kullanılır oldu. Barış ve ateşkes gibi normal şartlar altında gayet olumlu manalar içeren kelimeler, maalesef bu iki kelimeyi sömürüp, kendi gündemlerini şiddetle dayatmaya çalışan PKK gibi, HDP gibi, YPG gibi, Esed gibi, Rusya gibi, İran gibi aktörler tarafından manasının zıttını hayata geçirmek için kullanıldı.
Benzer şer havuzlarından beslenen bu aktörlerin barış ve ateşkes kelimesinden kendi karanlık gündemleri için meşruiyet devşirmeye çalışmasını canlı yayında izliyoruz. Allah’tan PKK-HDP çizgisi artık senelerdir sömürdükleri insanlar nezdinde bile inandırıcı bulunmuyorlar. Samimi veya değil, artık Ahmet Hakan’ı bile bağlamalarıyla yanlarına çekemiyorlar. Fakat yanı başımızda, Suriye’de kağıt üstünde uygulamaya sokulan ateşkes hakkında hâlâ naif beklentiler hâkim.
Öncelikle gerçek manada bir ateşkes Suriye’ye lazım, bu konuda şek ve şüphe yok. İnsanlar da zaten bu sebepten ateşkese naif bir şekilde de olsa bel bağlamış durumdalar. Beş senedir devam eden bir çatışma ortamı ve bu süreçteki ölümlerin en büyük müsebbiplerinden ABD ve Rusya ilk defa bir araya gelip adına ateşkes denen bir süreci başlatıyorlar. Daha önce akılları neredeydi sorusu hâlâ meşruiyetini koruyor.
Bununla birlikte ateşkesin an itibarıyla neden mümkün olmadığı ve fiilen uygulanmadığı da açıkça ortaya koyulmalı.
Allah göstermesin ama bir an kendinizi Rusya-İran-Esed üçgenin yerine koyun. Kontrolsüz bir şekilde, hiçbir hukuk hiçbir ahlak hiçbir insani değer tanımadan Suriye halkının üstüne ölüm yağdırıyorsunuz. Arka bahçelerinizden topladığınız teröristleri Suriye halkının üzerine sürmüşsünüz. Hastane, okul veya fırın bombalıyorsunuz ama bütün bunlara rağmen uluslararası toplum ses çıkarmadığı gibi sizinle ittifak kurmak için dört dönüyor. Böyle bir ortamda DAİŞ ve YPG yardımıyla muhalefeti çevrelemişsiniz. Muhalefet zemin kaybediyor, Halep düşme tehlikesi altında. Böyle bir ortamda bu üçgenin ateşkes istemesi için hiçbir sebep yok. Belki muhalefet toparlanmak için ateşkese razı olabilir ama Rusya-İran-Esed üçgeni ateşkese sadece başka bir gündemi hayata geçirmek için kağıt üstünde razı oldu.
Ateşkese razı olmalarının en büyük sebebi, ateşkesi kabul etseler de uygulamayı düşünmemeleridir. Zaten an itibarıyla birçok muhalif hedefi ‘Nusra’ ve terör bahanesiyle vurmaya devam ediyorlar. Ateşkes metnindeki ‘terör’ parantezini açık bırakması zaten tüm muhalefeti terörist olarak gören Rusya’nın saldırılarına devam edeceğini gösteriyordu. ABD Dışişleri ‘ateşkesin bozulduğuna dair somut bilginiz varsa bize Whatsup’tan ulaşın’ diyedursun Rus uçakları aveneleriyle birlikte bomba yağdırmaya devam ediyor. Ateşkesi kağıt üstünde kabul edip ‘barış’ havarisi kesil, aynı anda fiilen saldırılarına devam et. Bundan iyi PR hamlesini olamazdı herhalde.
Muhalefet devam eden Rusya-Esed saldırılarına güçlü mukabelede bulunduğu an ‘muhalefet ateşkesi bozdu’ feveranlarına hemen başlayacaklar.
Cenevre’nin ve ateşkesin boşa çıkmasının sorumluluğunu muhalefete yüklerken, muhalefete pamuk ipliğiyle bağlı olan ABD’yi tam anlamıyla kendi eksenlerine çekme gayreti içerisindeler. Yani ABD’yi ‘tüm muhalefet teröristtir’ noktasına getirmeden rahat etmeyecekler. Mevcut meydan boşluğunda ateşkes tatlı bir rüya olmaktan öteye gidemeyecek; ne ateşi, ne de Rusya-İran-Esed’in yalanlarını kesecek.
[AkÅŸam, 29 Åžubat 2016].