İstanbul Medipol Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hatice Karahan AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, doğrudan yatırımların, gerek büyümeye katkısı, gerekse cari açığa kaliteli finansman sağlaması açısından en cazip sermaye akımı olduğunu söyledi.
Bu nedenle doğrudan yatırımların ekonomi için "iyi kolesterol" olarak tabir edildiğini dile getiren Karahan, şunları kaydetti:
"Türkiye için de bu böyle. 2000'lerdeki hikayemizde, bu etkiyi hissedilir şekilde gördük. Tamir olup canlanan ekonomimize, gerekli düzenlemeler de eklenince, tarihimizin en ciddi doğrudan yatırım hareketini yaşadık ve 2007'de tarihi rekorumuzu kırdık. 2008 itibarıyla ise küresel kriz etkileri dünya çapındaki doğrudan yatırımları düşüşe geçirdi. Biz de bu sürece paralel bir şekilde, 2007'deki zirveden inmek durumunda kaldık. Sonrasında da inişli çıkışlı bir trend var. Zaten bu da küresel trende paralel. Sonuçta, kriz sonrası yavaş global toparlanma, yatırımlara direkt yansıyor. Risklerin varlığını koruduğu bir ortamda, yatırımcı eskisi gibi rahat hareket edemiyor."
DÜNYA YAVAŞ HIZLANACAK
Karahan, 2002-2014 yılları arasında Türkiye'nin 150 milyar dolarlık doğrudan yatırım çektiğini anımsatarak, bunun ciddi bir başarı olarak öncelikle not edilmesi gerektiğini belirtti.
Türkiye'nin bundan sonra eski tempoya dönmek için çaba göstermesi ve "daha iyisine nasıl kavuşuruz?" sorusuna yanıt araması gerektiğini ifade eden Karahan, bu noktada, hem dış hem de iç kaynaklı düşünülmesini ve önce dünyanın performansını ve eğilimini öngörmenin şart olduğunu vurguladı.
Karahan, Türkiye'yi çekici bir merkez yapmanın yollarının hayata geçirilmesi gerektiğini dile getirerek, şunları ifade etti:
"Global ekonomi yavaş bir hızlanma sürecinde. Bu bağlamda, büyümede 2015'te de hafif bir kıpırdanma bekleniyor. Bu gidişat, tabi yatırımlara da yansıyacak. Bu noktada, yavaş da olsa hızlanması beklenen yatırımların nereye akacağı da önemli. A.T. Kearney FDI Confidence Index, doğrudan yatırımların güzergahı için önemli bir çalışma. 2015 endeksini incelediğimizde, yatırımcının, gelişmiş ülkelere daha güvenle baktığını anlıyoruz. İlk 25'teki gözde yatırım lokasyonlarını sunan listede, Avrupa hakimiyeti göze çarpıyor. Bu kapsamda, Türkiye de listede. Ve bu yıl 2 sıra yükselip 22'inci sıraya yerleşmişiz. Gelişmekte olan bir ülke olarak listede yer almamız ve yükselmemiz olumlu bir gösterge."
DAHA YUKARILARA GÖZÜMÜZÜ DİKMEK DURUMUNDAYIZ
Türkiye'nin daha yukarılara gözünü dikmesi gerektiğini dile getiren Karahan, bu bağlamda rekabetin yanısıra, iç dinamiklerin devreye girdiğini ve yatırımcı gözünde belirleyici 3 kritik mevzu olduğunu anlattı.
Karahan, "Biri, Türkiye ekonomisinin nasıl bir büyüme potansiyeli vaat ettiği ki; bu noktada, sağlam adımlarla ilerlemeye devam ettiğimiz takdirde pozitif bir görünüm var diyebiliriz. Yatırımcı için bir diğer faktör ise iş ortamının kolaylık derecesi. Bu konuda da, geçmişe göre iyileşme kaydetsek de, atılacak adımlar var. İlgili adımlara dair beklentiler ise açıklanan dönüşüm paketiyle güçlendi. Bu planlar ne kadar etkin hayata geçirilirse, yatırımcı için Türkiye'de hayat o kadar güzel olacak. Dolayısıyla, gerek sürdürülebilir büyüme gerekse yatırım ortamı için paket kritik" ifadelerini kullandı.
[Bloomberg HT, 12 Mayıs 2015]