SETA > Yorum |
Bu Hangi İlkelerin Platformu

Bu Hangi İlkelerin Platformu?

AK Parti-MHP ittifakına karşı, “cephe” arayışı sürüyor. Son günlerde bu kesimin dile getirmeye başladığı birliktelik arayışının ismi, “ilkeler platformu.”

AK Parti-MHP ittifakına karşı, “cephe” arayışı sürüyor. Son günlerde bu kesimin dile getirmeye başladığı birliktelik arayışının ismi, “ilkeler platformu.”

Bu kavramsallaştırmanın isim babası, Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu olsa da sahiplenicisi CHP. AK Parti ve MHP karşıtı ittifakı birleştirme çabasının bu şekilde isimlendirilmesinin gerekçesi, “isimler üzerinde mutabakat sağlamanın zorluğu” ile açıklanıyor.

“İlkeler platformu” isimlendirmesi üzerinden mutabakat arayışı, bu kesimlerin içinde bulunduğu iki önemli çıkmazla ilgili.

Birincisi, şimdiden bu kesimin partileri kendi adayları ile cumhurbaşkanlığı seçimlerine gideceklerini açıkladılar. Dolayısıyla ortak bir aday arayışı ihtimalini çıkmaza soktular.

İlk önce İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener 2019’da aday olacağını açıklayarak, bu çevrelerin AK Parti-MHP ittifakına karşı geliştirebileceği stratejileri daraltmıştı.

Ardından, Saadet Partisi kendi adayını çıkarabileceğini, Abdullah Gül’ün SP’den adaylığını tartıştırarak göstermişti. Çünkü, kendi tabanının CHP’nin başını çektiği bir ittifaka oy vermeyeceğini görüyordu.

Son olarak Karamollaoğlu, Erdoğan’la görüşmesinin ardından SP’nin kendi adayını çıkaracağını medyaya verdiği röportajlarla net bir şekilde açıkladı.

Vatan Partisi de seçimlere tek başına gideceğini çoktan kamuoyuna duyurmuştu.

CHP’nin içinde ise uzun süreden bu yana, sağ siyasetten birinin çatı adaylığı ile seçimlere gidilmemesi gerektiği yüksek sesle dile getiriliyor. İkinci bir Ekmeleddin İhsanoğlu vakasının yaşanması istenmiyor.

CHP’de, hem ulusalcıların hem de Cihaner ve Böke’nin başını çektiği parti içinde radikal sol görüşü savunan çevrelerin uzlaştığı önemli konulardan biri bu.

***

“İlkeler platformu” gibi içi boş bir tartışmanın başlatılması ile ilgili çıkmazlardan ikincisi, çatıda kurulabilecek ittifakın tabanda tutmayacağı endişesi.

CHP-HDP ittifakının açıktan ilan edilmesi, CHP’nin ulusalcı ve Atatürkçü seçmenler başta olmak üzere, ittifaka dâhil olabilecek diğer partilerin tabanları tarafından tepki ile karşılanacağı aşikâr. Özellikle PKK/PYD terör örgütlerine yönelik Zeytin Dalı Harekâtı gibi sınır ötesi operasyonların sürdüğü bir atmosferde açıktan HDP ile ittifak kurmanın siyasal maliyetini CHP öngörebiliyor.

CHP’nin İstanbul il başkanı ve parti meclisine giren bazı kişilerin HDP çizgisinde açıktan bir siyaset izlemeleri bile, CHP tabanından İyi Parti’ye oy geçişlerinin yaşandığını gösteriyor.

Dolayısıyla, tüm bu açılardan bakıldığında AK Parti ve MHP karşıtı siyasette ittifak oluşturmak o kadar kolay değil. Zaten cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turu için ittifak bu şekliyle şimdilik mümkün görünmüyor.

Adını koymadan “ilkeler platformu” adı altında “örtük ittifak arayışları” ise cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turuna yönelik.

Diğer taraftan, milletvekilliği seçimleri için baraj sorunu olan partiler sırf kâğıt üstünde “ilkeler platformu” adı altında seçimlere gidebilirler. Seçim ittifakı ile ilgili yasal düzenlemenin parlamentodan geçmesinin ardından bu arayışlar başlayacaktır.

Tüm bu açılardan bakıldığında, “ilkeler platformu” aslında, parti yönetimlerinin tabanlarına “AK Parti ve Erdoğan karşıtlığında birleşin; partidir, adaydır siz onlara takılmayın” demekten başka bir şey değildir.

2014 yılında Kılıçdaroğlu, Ekmeleddin İhsanoğlu’nun çatı adaylığına CHP tabanını ikna edemeyince Adam gibi tıpış tıpış sandığa gideceksiniz, demokrasinin gereğini yapacaksınız” diyerek işin içinden çıkmıştı.

O söz sonradan çok tepki çektiğinden, şimdi benzer bir süreç yaşanmaması için seçmen bu tip cilalı söylemlerle bir araya getirilmeye çalışılıyor.

[Türkiye, 20 Şubat 2018].


Etiketler »