SETA > Analiz |
2016 da Türkiye

2016’da Türkiye

Bu çalışmada 2016 yılında Türkiye’de Siyaset, Dış Politika, Güvenlik ve Terörle Mücadele, Hukuk ve İnsan Hakları, Ekonomi, Enerji, Eğitim ve Medya alanlarında yaşanan gelişmeler detaylı bir şekilde betimlenmiş kapsamlı bir analize tabi tutulmuştur.

Paylaş
Dosyayı İndir

Türkiye siyasetinin tarihsel, demografik ve coğrafi dinamizmi geçen bir yılı değerlendirmeyi zorlu bir iş haline getiriyor. Cumhuriyet döneminde biriken sorunlar Arap isyanları sonrasında yaşanan kaos ile birleşerek makro bir düzlem yaratmış bulunmakta. Bu düzlemde oluşan şartlar sebebiyle 1 Kasım seçimlerinin getirdiği siyasal istikrara rağmen pek çok ciddi sorunla karşılaşıldı. 2016 yılında iç ve dış siyasetteki i PKK, DEAS, FETÖ ve darbe girişimi gibi sorunlarla Fırat Kalkanı Harekatı, hükümet sistemi değişimi arayışları ve olağanüstü hal ilanı gibi yöntemlerle yüzleşildi. Elinizdeki çalışmada 2016 yılında Türkiye’de Siyaset, Dış Politika, Güvenlik ve Terörle Mücadele, Hukuk ve İnsan Hakları, Ekonomi, Enerji, Eğitim ve Medya alanlarında yaşanan gelişmeler detaylı bir şekilde betimlenmiş ve içine doğdukları makro düzlemin bağlamı içinde kapsamlı bir analize tabi tutulmuştur.

1 Kasım 2015 seçimlerinde AK Parti oyunu 9,5 puan yükselterek 317 milletvekili ile Meclis çoğunluğunu elde etti. “Hayır”cı tavrı sebebiyle seçimlerde cezalandırılan MHP’de parti içi muhalefetin Bahçeli’ye karsı mücadelesi 2016 yılı ortalarında yoğunlaşırken 15 Temmuz sonrası geriledi. PKK terörü ile arasına mesafe koyamayan HDP gittikçe marjinalleşirken, yeni önerilerle gündemi yönlendiremeyen CHP ise etkili olmayan bir muhalefet sergiledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu arasındaki yetki paylaşımı gerginliği 22 Mayıs’taki Olağanüstü Kongre’de Davutoğlu’nun yerini Binali Yıldırım’a bırakmasıyla sonuçlandı. Dört bakanın Yüce Divan’a gönderilmesi, Beştepe’de düzenlenen kabine toplantıları, parti ve bürokrasi atamalarına kadar pek çok meselede gözlemlenen gerginliğin altında yatan sebep milletin doğrudan seçimiyle göreve gelen Cumhurbaşkanının yerinin yeniden yapılandırılmamış olmasıydı. “Türkiye tipi başkanlık” sistemine geçiş bu sistem sorununa nihai bir çözüm bulmak amacıyla gündeme geldi.

15 Temmuz’dan sonra hız kesen hükümet sistemi ve başkanlık tartışması, Bahçeli’nin Ekim ayında AK Parti’ye “önerinizi getirin” çağrısı ve “referanduma gitme” söylemi ile yeni bir canlılığa kavuştu. AK Parti yoğun bir mesai harcayarak hükümet sistemi değişikliğini içeren Anayasa değişikliği önerisini hazırladı. AK Parti ile MHP arasındaki müzakereler sonucu oluşturulan 22 maddelik değişiklik teklifi 10 Aralık günü TBMM Başkanlığına sunuldu. Tercih edilen “Cumhurbaşkanı” tabirinin Türkiye’ye özgün bazı nitelikler taşıdığı görülüyor. Ayrıca teklifte yargıyla ilgili bazı temel düzenlemelerin yapıldığı, sıkıyönetimin kaldırıldığı ve silahlı kuvvetler üzerindeki sivil denetimin artırıldığı dikkat çekmekte. Anayasa değişiklik teklifinin Ocak 2017’de Meclis Genel Kurulu’nda görüşülmeye başlanması ve bahar aylarında referandum yapılması ihtimalinin güçlü olduğu ifade edilmektedir.


.
Etiketler »