Dünyada insan hayatını zorlaştıran çok sayıda sorun var.
Bazen depremler, fırtınalar ve yangınlar gibi doğal felaketler insanların hayatını veya evini, yurdunu kaybetmesine yol açıyor. Çoğu zaman ise insan eliyle gelen felaketler insanların hayatını yaşanmaz kılıyor.
Savaşlar, çatışmalar, güç mücadeleleri insanların hayatını kaybetmesine yol açıyor, milyonlarca kişiyi yurtsuz ve çaresiz bırakıyor, başkalarına muhtaç hâle getiriyor.
Başkalarına muhtaç hâle gelmek, evsiz kalmak, yurdunu terk etmek zorunda kalmak çok zor.
2021 yılına girerken yaklaşık 80 milyon insan bu hâlde.
Artık yaşanacak olmadığı için yurtlarını, evlerini terk edip mülteci, sığınmacı konumunda yaşayan 80 milyon insan.
Çocuklar, yaşlılar, hastalar, gençler…
İstanbul sokaklarında dilenerek ya da diğer büyükşehirlerde inşaatlarda çalışarak hayata tutunmaya çalışanlar onlar.
Yunan adalarındaki insanlık dışı kamplarda yıllardır Avrupa’ya gidebilme hayaliyle ömür tüketen onlar.
“Balkan rotası” üzerinden Kuzey Avrupa’ya gitme hayaliyle yola çıkıp Bosna ya da Sırbistan’da bir yerlerde sıkışıp kalan ve kış günü kampları yıkılıp soğuktan donan onlar.
İran’dan Türkiye’ye geçmeye çalışırken karlı dağlarda soğuktan donup ölenler de onlar sınırda Yunanistan askerinin kurşunuyla ölenler de.
Sudan’daki kamplarda çocuklarını açlığa alıştırmaya çalışan Güney Sudanlı ve Etiyopyalı anneler de onlar Kolombiya’daki Venezuelalı sığınmacılar da.
Myanmar’dan kaçıp canlarını kurtardıklarına sevinemeden Bangladeş tarafından on binlercesi zorla bir adaya sürgün edilenler de onlar.
Bazıları yurdunu terk etmek zorunda olmayı yeni öğrendi, bazılarıysa mülteci olmak denince hemen akla gelen Afganistan’ın mazlum ve masum insanları.
80 milyon yerinden edilmiş insanın üçte birinden fazlası ülkesini terk edip başka ülkelere sığınmış, geri kalanı ise kendi ülkesi içerisinde evini, şehrini terk edip sığınmacı konumuna düşmüş.
En fazla mülteci veren ülkeler Suriye, Venezuela, Afganistan, Güney Sudan ve Myanmar.
Bu ülkelerin yönetimleri halklarına insanca yaşama imkânı sunmamışlar. Bazen kendi içlerindeki iktidar mücadeleleri ama çoğu zaman başka ülkelerin de müdahaleleri yüzünden yaşanan savaş ve çatışmalar bu ülke halklarının yurtlarını terk etmesine yol açmış.
Dış müdahalenin de yoğun olduğu bir iç savaşın en acımasız şekliyle yaşandığı Yemen’in neden en fazla mülteci veren ülkeler sıralamasında olmaması ise bu ülke halkının diğerlerine göre çok daha zor durumda olduğunu gösteriyor. Yalnızca Suudi Arabistan ve Umman’a kara sınırı olan Yemen’de savaş nedeniyle çok büyük bir insani trajedi yaşanmasına rağmen bu ülke halkı sığınacak bir yer bulamıyor.
Zengin Arap ülkelerinin sınırları mültecilere kapalı.
Bu iç acıtıcı tablonun da kahramanları var kuşkusuz.
Türkiye, canını kurtarmak için evini, yurdunu terk eden insanlara en fazla sahip çıkan ülke. 3,6 milyon mülteci ve sığınmacıya kapılarını açan Türkiye, ekonomik gücü kendisinin dört katı olan Fransa’dan dokuz kat daha fazla sığınmacıya ev sahipliği yapıyor.
Mülteciler için çok şey yaptığını zanneden Almanya’nın sahip olduğu mülteci sayısından da 3,5 kat daha fazla sığınmacıya sahip ülkemiz.
Zaten BM Mülteciler Yüksek Komiserliği tarafından açıklanan bir rakam durumun vahametini ortaya koyuyor: 80 milyon yerinden edilmiş insanın yüzde 85’i gelişmekte olan ülkelerde yaşıyor. Yani dünyanın en zengin ülkeleri bu sorunu görmezden geliyorlar, bu zor durumda insanlara yardım etmek istemiyorlar. Zaten hepsinde mülteci karşıtı siyasi hareketler ve partiler yükselişte.
Çoğu zaman insanların evini, yurdunu terk etmesine yol açan olayların arkasında da bu zengin ve güçlü ülkeler var.
Afganistan, Sudan, Libya, Yemen, Irak ve Suriye bize bunu söylüyor.
Müdahale et, karıştır, bombala, öldür ama kaçan insanlara da kapıları kapat…
80 milyon yerinden edilmiş insan bunun hesabını soracaktır kuşkusuz.
Ama biz ülkemize sığınan insanları görmezden gelmeyelim. Onları sadece devletin yardımlarına bırakmayalım. Zira dünyadaki sığınmacı yükünün önemli bir kısmını üstlenmiş ülkemiz için bu çok ağır bir yüktür.
Ülkemize sığınan insanları Allah’ın bize emanet ettiğini unutmayalım. Yardıma muhtaç insanlar için yapacağımız her yardımın karşılığını da verecek olan Allah’tır.
[Türkiye, 6 Ocak 2020].