SETA > Analiz |
Almanya da 23 Şubat 2025 Federal Meclis Seçimleri

Almanya’da 23 Şubat 2025 Federal Meclis Seçimleri

Bu analizde Almanya Federal Meclis seçimleri öncesi üç partili koalisyonun dağılma süreci ele alınmaktadır. Erken seçim tarihinin netleşmesi sonrası partilerin belirledikleri şansölye adayları üzerinde durulmakta, seçim programlarında öne çıkan hususlar ve seçim sürecindeki söylemler analiz edilmektedir.

Paylaş
Dosyayı İndir

Bu analizde öncelikle 23 Şubat 2025 Federal Meclis seçimleri öncesi üç partili koalisyonun dağılma süreci ele alınmaktadır. Erken seçim tarihinin netleşmesi sonrası partilerin belirledikleri şansölye adayları üzerinde durulmakta, seçim programlarında öne çıkan hususlar ve seçim sürecindeki söylemler analiz edilmektedir. Partilerin güncel anketlerdeki durumuna işaret edilerek olası koalisyonlara da değinilmektedir.

Bu çerçevede ilk olarak Kasım 2024’te Alman siyasi tarihi açısından yaşanan önemli gelişmelere işaret edilerek federal hükümetin sona ermesine dair sebepler irdelenmektedir. Üç partili koalisyon, 2021’deki seçimi kazanan SPD, Yeşiller ve FDP’den oluşmuş ancak üç yıl boyunca sürekli koalisyon içi tartışmalarla gündeme gelmiştir. Kasım 2024 itibarıyla federal hükümetin azınlık hükümetine dönüşmesi ve erken seçim kararının alınma sürecine de değinilmesinin ardından 23 Şubat 2025 Federal Meclis seçim süreci derinlemesine analiz edilmektedir. Öncelikle bu seçimlerde ilk kez sayısı beşe yükselen partilerin şansölye adayları üzerinde durulmaktadır. Bununla birlikte partilerin seçim programlarında öne çıkan hususlar incelenmektedir. Almanya’daki ekonomik durgunluk, enerji alanındaki eksiklikler, yapısal ve bürokratik sorunlar başta olmak üzere seçim programlarının da işaret ettiği üzere çeşitli alanlardaki reform ihtiyaçları olduğuna işaret edilmektedir. Ancak bu hususların seçim sürecinde partiler ve adaylar tarafından yeterli ölçüde ele alınamadığı belirtilmektedir. Partilerin bilhassa popülist ve ayrıştırıcı söylemler ile birlikte hukuki gereklilikler ve somut verileri de görmezden gelerek başta göç gibi hususlara odaklandığına işaret edilmektedir.