Trump yine bombayı patlattı. Fransa'ya ağza alınmayacak laflar etti. Açıkça dalga geçti. Kullandığı dile bakarsanız Trump'ın küstahlıkta ve umursamazlıkta sınıf atladığını söyleyebilirsiniz. Bunu Fransızlara yapmış olması çok daha manidar. Ulusal gururu bu kadar önemseyen ve hatta bunu kibir haline getiren Fransızlar için katlanılacak bir hal değil. Ancak dünya bu duruma alışmaya başladı. Trump'ın her an her şeyi söyleyebilme ihtimali artık çok az kimseyi şaşırtıyor. Halbuki Fransa'yla pek bir dost olmuşlardı. Merkel'e her türlü hakareti yaparken Macron'a pek sıcak davranıyordu. Bu görüntüye aldanan kimseler ise, Trump'ın kafasında Fransa'ya dair iyi bir plan olduğunu düşünüyordu. Macron da bu trene atlamakta sorun görmedi. Kendini Trump'ı idare edebilen lider olarak falan görüyordu. Suriye'de ABD'nin gölgesi olmakla övünüyordu. Fırat'ın doğusuna üsleniyordu. Hatta İstanbul'daki dörtlü zirvede kendini ABD'nin sözcüsü ve gözlemcisi gibi sunmaktan çekinmedi. Ama gerçek öyle değilmiş. Fransızların yüzüne patladı. Trump'ın Fransa'ya dair de pek tutarlı siyaseti yokmuş. Suudi Arabistan'ı nasıl görüyorsa, Fransa'yı da öyle görüyormuş. Arada bir sosyal medyadan ayar vereceği ve ABD çıkarları çerçevesinde kullanabileceği bir Fransa'dan başka bir şey düşünmüyormuş. Fransa'yı bir maşa olarak tercih edermiş. İnisiyatif almaya kalkan Fransa'yı ilk adımda ezermiş. O zaman herkesin aklına aynı soru geliyor. İyi de bu Trump herkesle mi kavga edecek? Evet. Trump kimseyi umursamıyor. Kimseye ihtiyacı olduğuna inanmıyor. Herkes kendine hizmet etsin istiyor. O zaman ikinci soru çıkar ortaya. Peki bu sürdürülebilir bir durum mu? Tabii ki hayır. Bu tavır devam ettikçe Trump tüm ülkeleri kendine düşman edecektir. Ancak bu da umrunda değil. Kendi başına yürüdüğünde daha az maliyet olacağını düşünüyor. Doğru veya yanlış. Çok önemli değil. Buna derinden inanıyor. Böyle devam ettikçe kendine ortaklar bulması daha da zor olacak. Herkes tek başına ABD'ye yaslanmanın tehlikesini görecek. Halbuki hep söylüyoruz. Güçlüye yanaşmak onun insafına bağlanmak demektir. Şimdi Fransa bunun bedelini ödüyor.
[Sabah, 15 Kasım 2018].