1 Kasım seçiminin üzerinden 2 ay geçmeden, AK Parti'nin seçim öncesinde seçmene sunduğu vaatlerin Eylem Planı'nda yer alması önemli. Çünkü AK Parti öncesi dönemlerde seçim öncesinde verilen seçim vaatleri, seçim sonrasında hatırlanmamak üzere rafa kaldırılırdı. Şimdi ise durum çok farklı.
Eylem Planı'nda seçim vaatlerine yer verilmesi, üstelik bu vaatlerin yerine getirileceği takvimin belirlenmesi, 2016 yılıyla yeni bir icraat döneminin başlayacağının da işareti.
Aslında bu Eylem Planı geleceğe dair umutlu bir yol haritası çiziyor.
Peki neler var bu Eylem Planı'nda?
DÖNÜŞÜM PROGRAMLARI ETE KEMİĞE BÜRÜNÜYOR
Eylem Planı'nın 2014 yılında açıklanan Öncelikli Dönüşüm Programı'nı tamamlayıcı olduğu, açıklanan reformların birçoğunun dönüşüm programlarıyla bir bütünlük taşıdığı görülüyor. Yapısal dönüşüm programları, Türkiye ekonomisinde yeni bir dönemin başlaması gerektiğinin, bu ihtiyacın ilan edilmesiydi. Ancak, 7 Haziran sonrasında ortaya çıkan siyasi belirsizlik ve bu programlara bazı kesimlerin yine negatif yaklaşımı, bu programın hak ettiği şekilde konuşulmasını önledi.
Şimdi ise, hem güçlü bir siyasi iktidar var, hem de dönüşüm programlarını somut hale getirecek, ete kemiğe büründürecek kararlılık. 2016 için açıklanan Eylem Planı'nda, yapısal dönüşüm programlarında yer alan maddelerin de bulunması, bu açıdan önemli.
Özellikle Türkiye'de üretimi yapılabilecek sağlık ürünlerinin üretimi için düzenlemelerin yapılması, Ar-Ge desteklerinin etkinliğinin artırılması, inovasyona odaklı yatırımların kolaylaştırılması, Eylem Planı ve dönüşüm programları arasındaki koordinasyonun kanıtı.
Diğer yandan, İstanbul Finans Merkezi'nin Eylem Planı'nda da yer alması, İstanbul'u küresel finans merkezlerinden biri yapma kararlılığının devam ettiğini ortaya koyuyor. Özellikle İslam ülkelerinden gelecek tasarrufların İstanbul Finans Merkezi'nde değerlendirilebilmeleri için, yeni finans araçlarının geliştirilmesi de, Türkiye'nin küresel ekonomik sistemde birçok seçenekle hareket edeceğini gösteriyor.
Ekonomide üretimi artırmayı hedefleyen reformların yanı sıra, KOSGEB'in Girişimcilik Destek Paketi kapsamında hibe ve faizsiz kredi verilmesi de planda yer alıyor. KOSGEB'in küçük ve orta ölçekli işletmelere verdiği destek, ekonomik üretimin dinamosu olan KOBİ'lerin güçlenmesinde çok etkili. Gençleri hedefleyen yeni destek programında da KOSGEB'in yardımı, ekonomik üretim, istihdam ve girişimcilik zincirinin güçlenmesinde aktif rolü bulunuyor.
Eylem Planı'na bütüncül bakılırsa, uygulanacak tüm reformların asıl hedefinin ekonomik üretimi artırmak kadar, elde edilen gelirin adil paylaşımın sağlanmasının olduğu görülüyor. Bu dönemde alt ve orta gelir grubunun güçlendirilmesi, siyasi, ekonomik ve sosyal eşitsizliklerin ortadan kaldırılması için uygulanan reformlar devam ederken, ortaya çıkan refahın hakkaniyetli paylaşımı da, ekonomik ve sosyal gündemin öncelikli konularından biri olacak.
REFORMLAR VE AB, ÇIPA OLACAK
Eylem Planı'nda yer alan maddeler, ekonomik, siyasi ve sosyal yaşamın her alanını kapsayacak şekilde hazırlanmış. Her bir konu başlığı, ayrı bir yazı konusu. İstihdamdan eğitime, sosyal politikalardan Ar-Ge'ye, çalışma hayatından finansa kadar birçok konuda reformlar var. Planın kapsayıcı özelliğinin yanı sıra, ekonomik ve sosyal reformlar bir bütün olarak hazırlanmış.
Eylem Planı'nda dikkat çeken konulardan birisi de yapılacak bu düzenlemeler, AB'yle üyelik müzakerelerinin canlandığı bir döneme rastlayacak. Bugün, ekonomik ve parasal politikaları içeren 17. faslın açılması da planlanıyor.
Hatırlanacağı üzere, 2002 sonrasında AB'ye üyelik müzakereleri sürecinde birçok ekonomik, siyasi ve sosyal reform hayata geçirildi.
Dolayısıyla, yeni başlayacak AB müzakereleri süreci, reform sürecini pozitif etkileyen en önemli motivasyon kaynaklarından biri olacak. Daha da önemlisi, AB'nin Türkiye'deki ekonomik reformlarda çıpa olması etkisi, bu dönemde fazlasıyla hissedilecek.
[Yeni Şafak, 14 Aralık 2015]