Yaklaşık 50 yıllık geçmişi bulunan İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT), 1969 yılındaki kuruluşundan bu yana üye sayısı ve kapsadığı coğrafi alan bakımından dünyanın en büyük uluslararası kuruluşlarından biridir. İlk adı İslam Konferansı Örgütü (İKÖ) olan bu kuruluş, adını 2011 yılında İslam İşbirliği Teşkilatı olarak değiştirerek Arap Baharı’nın da etkisiyle bölgede yaşanan sorunlara ortak ve daha etkin çözüm bulma niyetini ortaya koymuştur. Ancak 56 aktif üyeden1 oluşan İİT’nin kendi üyeleri arasındaki bazı ihtilafların gerçek işbirliğini zorlaştırdığını da söylemek mümkündür. Ayrıca işbirliği hususunda, İİT’ye üye bazı ülkelerin sadece Müslüman nüfusu barındırmaları sebebiyle Teşkilatın içinde yer aldıklarını da unutmamak gerekir.
Bölgedeki krizlere yönelik çözüm arayışlarında önemli bir rol üstlenmesi gereken İİT’nin 2016-2019 dönem başkanlığını Türkiye yapacaktır. Bir önceki dönem başkanlığını yapan Mısır, birçok iç sorunla uğraştığından bölgesel siyasette öncülük yapamamış hatta darbe rejiminin toplumsal taleplere yönelik olumsuz tavrı ülkenin kendi iç sorunlarını da çözememesine sebep olmuştur. Türkiye’nin dönem başkanlığının ise İİT için yeni bir başlangıç olduğu düşünülebilir. Suriye’deki iç savaş, bölgede devam eden DAİŞ tehlikesi, Yemen krizi, mezhepsel çatışmalar, İran-Suudi Arabistan gerginliği ve Filistin meselesi gibi birçok konu başlığının çözüm beklediği günümüzde Türkiye, İİT kanalıyla İslam ülkelerinin ortak hareket etmelerine yönelik yeni bir dinamizme öncülük edebilir. Aynı zamanda Türkiye’nin, kendisinin de doğrudan karşı karşıya kaldığı düzensiz göç, mülteci krizi ve Avrupa’da yükselen İslam karşıtlığı (İslamofobi) gibi konularda İslam ülkelerinde farkındalık ve dayanışmanın artırılması için çaba göstermesi olumlu ve somut sonuçlar meydana getirecektir..