SETA > Yorum |
Nobel Ödüllü Darbe

Nobel Ödüllü Darbe

ABD, Suudi Arabistan, İsrail vs. gibi aktörleri aynı düzlemde toplayan Mısır'daki Nobel ödüllü darbe, Ortadoğu'yu Arap Baharı öncesi hatta 2006 Hamas seçim zaferi sonrası seviyeye döndürme çabasıdır.

Mısır’da seçilmiÅŸ CumhurbaÅŸkanı Muhammed Mursi’ye karşı düzenlenen askeri darbe, hem bölgesel hem de küresel aktörlerin OrtadoÄŸu politikalarının daha iyi anlaşılması açısından bir nevi “göz açıcı” vazife gördü. 

Darbeye karşı gösterilen ikrar kaynaklı sükût ve açık tebrike kadar uzanan tepki, özünde aynı fakat siyasi doÄŸruculuk adına farklılaÅŸmış yaklaşımları ortaya çıkardı. Ä°ki örnek: Bir taraftan Mısır’ı Ä°srail ile birlikte bölge politikalarının merkezine koymuÅŸ suspus ABD; diÄŸer taraftan da Ä°srail ile birlikte Mübarek’in devrilmesine “kelime oyunu yapmadan” karşı çıkmış iki ülkeden birisi olan Suudi Arabistan... 

Her ikisi de 25 Ocak Devrimi’ndeki kayıplarını telafi etme ve Arap isyanlarıyla sarsılan bölgesel düzene yeni bir statükocu (neo-darbeci) paradigma yerleÅŸtirme ve Arap Baharı kazanımlarını cismi koyulan ama ismi koyulmayan bir darbe ile sıfırlama amacında. 

IMF KISKACI

ABD, Mübarek’in düÅŸüÅŸünün siyaseten geri döndürülemez olduÄŸunu anladığı andan itibaren Mısır’da kriz ve süreç yönetimi yapmaktaydı. Bundan Mısır’da her ÅŸey ABD tarafından sahneye koyuluyor anlamı çıkmasa da Mısır’ın ABD için kendi dinamiklerine bırakılmayacak kadar kritik olduÄŸunun altı çizilmelidir. ABD’nin askeri ve otoriter rejimlerle daha kolay iliÅŸki kurma alışkanlığının Mısır’da tekrar göz önüne serilmesi için sadece bir sene beklememiz yetti. 

ABD, deÄŸiÅŸen Mısır’ın ordu elitiyle kurduÄŸu tarihi ve güçlü iliÅŸkilerine binaen orduyu kendisine asıl muhatap olarak seçti. Kimi zaman perde arkasına geçse de ekonomiden yargıya, siyasetten diplomasiye birçok kurumda “kukla oynatıcısı” gücünü devam ettiren ordu varken ABD, “bir sonraki darbeye kadar seçilmiÅŸ” olan sivil hükümet ile iliÅŸkilerine yatırım yapmadı. 

30 senelik Mübarek yönetimi ve 16 aylık askeri yönetimin devrettiÄŸi ekonomik enkazla boÄŸuÅŸan Mursi yönetimine karşı kullanılan ehlileÅŸtirme kartlarından birisi de IMF oldu. Katar ve Türkiye finansal yardımlarına devam ederken, Mısır’ın acil ihtiyaç duyduÄŸu IMF kredisi görüÅŸmeleri 2 senedir sürmekteydi. Bu yolla derinleÅŸen ekonomik sıkıntılar, Mursi karşıtı cephenin kullanımına sunuldu. ÖrneÄŸin, Nobel ödüllü darbeci Muhammed El Baradey’in darbeden bir hafta önce Foreign Policy’de yazdığı Batı’yı ve Mısır askerini darbeye ikna yazısında ekonomik argümanlar göze çarpmaktaydı. 

SUUD’UN  RÖVANÅžI 

Suudi Arabistan ise ABD gibi bölgesel deÄŸiÅŸimden en fazla endiÅŸelenen ülkeydi. Tehdit ve ülke içi istikrar algısını büyük oranda Ä°ran ve Ä°hvan’ın ÅŸekillendirdiÄŸi Suud, Suriye’de Ä°ran’a karşı, Mısır’da da Ä°hvan’a karşı mücadeleye giriÅŸti. Suriye’de hem Ä°ran hem Ä°hvan ve Ä°slamcılar vardı. Ä°ran kaybetse Ä°hvan kazanabilirdi veya Ä°hvan kaybetse Ä°ran kazanabilirdi. Bu sebepten Suud, Suriye’de bir türlü Mısır’daki gibi yoÄŸunlaÅŸamadı. 

Fakat, Mısır’da daha net bir pozisyon alabilirdi ve aldı. Çünkü, Mısır’da sadece Ä°hvan vardı ve etkisi bertaraf edilmeliydi. Suud, milyarlarca dolar para akıttığı Selefiler, Mübarek rejimi artıkları, sekülerler ve liberaller eliyle darbenin finansörlüÄŸünü yaptı.

ABD, Suudi Arabistan, Ä°srail vs. gibi aktörleri aynı düzlemde toplayan Mısır’daki Nobel ödüllü darbe, OrtadoÄŸu’yu Arap Baharı öncesi hatta 2006 Hamas seçim zaferi sonrası seviyeye döndürme çabasıdır. Ä°slami siyasete, ucu açık bir demokrasi tanımıyla “bu oyunun ipleri hâlâ bizim elimizde” mesajı verilmiÅŸtir. Önceki deneyimlerden en büyük fark ise sokaklardaki milyonlarca darbe karşıtı Mısırlı ve OrtadoÄŸulu’dur. 

[AkÅŸam, 8 Temmuz 2013]