Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı'nın (SETA) "Olağanüstü Halin (OHAL) İki Yılı ve Sonrası" başlıklı analizinde, "gereksiz yere uzatılan OHAL'in devletin işleyiş yapısına kötü yönde etkileri olacağı için kaldırılmasının doğru bir karar olduğu" belirtilerek "OHAL'in ilan edilmesinin gerekçesi olan FETÖ ile mücadele devam etmekte, ilk günkü kadar ağır olmasa da anayasal düzene yönelik tehditler varlığını sürdürmektedir." denildi.
SETA, Cem Duran Uzun ve Mert Hüseyin Akgün tarafından kaleme alınan "Olağanüstü Halin İki Yılı ve Sonrası" başlıklı analiz yayımladı.
Analizde, Türkiye'nin yakın süreçte içinden geçtiği PKK-DEAŞ terörü, 15 Temmuz 2016 darbe girişimi nedeniyle ülkede teröre karşı daha etkili mücadele verme, darbe girişimi sonrası düzeni sağlama ve faillerin kısa sürede yargı önüne çıkarılması amacıyla ilan edilen ve iki yıl süren OHAL'in nedenleri, işleyiş şekli, bitmesi ve sonrasında terörle mücadele noktasında neler yapılabileceği konuları ele alındı.
Analizde, OHAL, "15 Temmuz Sonrası OHAL İlanı ve Gerekçeleri", "OHAL'in Düzenleyici İşlemleri: OHAL KHK'leri", "Yargının FETÖ ve 15 Temmuz ile Mücadelesi", "OHAL'in Kaldırılması ve Devam Eden Terörle Mücadele" başlıklarıyla incelendi.
OHAL'in, Anayasa'da belirlenen ilkelerle ilan edildiği ve burada yer alan kurallar çerçevesinde uygulandığı belirtilen analizde, OHAL'in Fransa, ABD ve Almanya gibi kalkınmış ülkelerdeki uygulanışı ve Türkiye'deki ile benzerliklerine değinildi.
Analizde, OHAL rejiminde kullanılacak yetkilerin hepsinin yargısal denetime tabi olduğu ve bu dönemde çıkarılan kararnamelerin TBMM'de kabul edilerek kanun haline dönüştürüldüğü, böylece Anayasa Mahkemesi'ne dava yolu açıldığının altı çizildi.
"Bakanlar Kurulu 32 OHAL KHK'si çıkarmıştır"
OHAL'in ülkenin birlik ve beraberliği için ne denli önem arz ettiği somut örneklerle ortaya koyulan analizde, şunlar kaydedildi:
"1982 Anayasası'nda OHAL KHK'si adı verilen bu düzenlemeler, kanunlardan ve o olağan dönem KHK'lerinden birçok yönden ayrışmaktadır. OHAL KHK'leri, cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu tarafından ve Meclis'in herhangi bir yetki kanununa ihtiyaç duyulmaksızın çıkarılır. Anayasa, OHAL KHK'leri ile yürütmeye sınırsız ve keyfi bir düzenleme yapma yetkisi tanımamıştır. OHAL KHK'lerinin Meclis'in onayına sunulmasıyla TBMM'nin yapacağı siyasi denetim kalmaktadır. Anayasa kararnameleri Meclis'in onayına sunulacağını öngörmesine rağmen 'Bunların Meclis tarafından onaylanmasına ilişkin süre ve usul'ün Meclis İçtüzüğü'nde düzenleneceğini belirtmiştir. OHAL'in ilan edildiği 20 Temmuz 2016'dan bugüne kadar geçen iki yıllık sürede, Bakanlar Kurulu 32 OHAL KHK'si çıkarmıştır. 15 Temmuz sonrasında çıkan KHK'ler, ihraç etme, yurt dışına çıkış yasağı, mal varlığına el koyma, kayyum atanması ve kapatma gibi tedbirleri içermektedir. Ayrıca KHK'ler ile kanunlarda da değişiklik yapılmış ve birçok farklı alanda yeni düzenlemeler getirilmiştir. Kanunlardaki bazı değişikliklerin OHAL sürecinde geçerli olacağı ilgili KHK'de belirtilmiştir. Ancak yasalarda yapılan diğer düzenlemeler kalıcı olacak, bir başka deyişle OHAL'in kalkmasından sonra da varlığını koruyacaktır."
Yargının FETÖ ve 15 Temmuz ile mücadelesi konusunu ayrıntılı verilerle ele alan analizde, yargı süreci ve işleyiş şekli hakkında geniş bilgilere yer verdi. Analizde, 13 Temmuz 2018 itibarıyla darbe girişimine yönelik açılan 289 davanın 195'inde ilk derece yargılamalar tamamlanıp nihai kararların verildiği belirtildi.
Analizin "OHAL'in Kaldırılması ve Devam Eden Terörle Mücadele" başlığı altında, gereksiz yere uzatılan OHAL'in devletin işleyiş yapısına kötü yönde etkileri olacağından dolayı kaldırılmasının doğru bir karar olduğu vurgulandı. Analizde, "OHAL'in ilan edilmesinin gerekçesi olan FETÖ ile mücadele devam etmekte, ilk günkü kadar ağır olmasa da anayasal düzene yönelik tehditler varlığını sürdürmektedir." denildi.
SETA analizinde, olağan döneme geçiş sürecini düzenleyen kanun da ele alındı.
(İlgili çalışmaya burayı tıklayarak ulaşabilirsiniz.)
[AA, 31 Temmuz 2018]