Bu yazıda şu üç soruya cevap arayalım: İlki HDP bir etnik parti mi? İkincisi Türkiye'deki Kürt seçmenlerin takriben yarısı neden bir etnik parti olmadığı halde AK Parti'ye oy veriyor sorusu. Üçüncü soru ise önümüzdeki yerel seçimlerde AK Parti- HDP rekabeti üzerine olacak. Evet HDP etnik bir parti. Söyleminde belirli bir etnik grubu, Kürtleri öne çıkarmakta. Hatta partinin toplumu okuyuşu da etnik gruplar üzerinden. Partinin halkların kardeşliği gibi ifadelerindeki halklardan kastı birbirini dışlayan, sınırlarının net olarak belirli olduğu düşünülen, bu sınırların da tarih içinde süreklilik arz ettiği varsayılan etnik gruplar. Böyle bir yaklaşım hiçbir bilimsel doğruluğu olmayan primordiyalist bir anlayışa dayanıyor. HDP'yi etnik parti kılan tek yönü bu primordiyalist temelli etnik milliyetçiliği değil partinin seçmen kitlesinin çoğu da etnik köken bakımından Kürtlerden oluşmakta.
Yalnız bu durum Türkiye'deki Kürt seçmenlerin tamamının bu partiye oy verdiği anlamına gelmez. Bilakis Türkiye'deki Kürt oyları 2002'den bugüne tüm seçimlerde AK Parti ile HDP çizgisindeki partiler arasında aşağı yukarı yarı yarıya paylaşılmaktadır. Kimi şehirlerde HDP ve öncülü partiler oyların ezici çoğunluğunu alırken Kürtlerin yoğun yaşadığı diğer bazı şehirlerde ise AK Parti oyların ezici çoğunluğunu elde etmektedir. Örneğin son cumhurbaşkanı seçimlerinde Elazığ ve Erzurum'da AK Parti yüzde 70'i aşan oy almış, yine Bingöl, Malatya, Adıyaman, Şanlıurfa, Gaziantep gibi şehirlerde yüzde 60'ı aşmıştır. Cumhurbaşkanı Erdoğan Bitlis'te yüzde 50, Siirt'te de yüzde 40'ın üzerinde oy almıştır. Peki neden etnik bir parti olmayan AK Parti Kürt seçmenlerden bu denli oy alabilmektedir? Bu şehirlerdeki oy dağılımının bir nedeni Türkiye'nin hemen her şehrinin aslında etnik bakımdan farklılıklar barındırmasıdır. Bu sayılan illerde kendisini Türk, Kürt, Zaza, Arap ve daha pek çok etnik gruba ait hisseden yurttaşlar beraber yaşamaktadır. İkinci olaraksa Kürt seçmenlerin bir kısmı etnik milliyetçilik saikıyla oy kullanırken bir kısmı farklı ideoloji ve dünya görüşleri doğrultusunda oy kullanmakta, kendilerini AK Parti'nin muhafazakar demokrat tutumuna yakın görmektedir. Ve tabii ki seçmen davranışını belirleyen tek etken ideoloji değildir. Herkesin keskin bir ideolojiye sahip olduğunu ve bu doğrultuda oy verdiğini düşünmek hata olur. Pek çok Kürt seçmen AK Parti'nin hizmet siyasetini HDP'nin öne çıkardığı etnik siyasete tercih edebilmektedir. Sonuç itibarıyla ne bu sayılan şehirler etnik olarak homojendir ne de Kürt seçmenler bir blok olarak oy kullanmaktadır. AK Parti'nin Kürt seçmenlerin teveccühünü kazanmasının arkasındaki bir diğer neden ise Kürt kimliği ve kültürüne yönelik attığı olumlu adımlar olmuştur. Kürtçenin yasak olduğu yıllardan Kürtçe yayın yapan devlet televizyonuna, seçmeli Kürtçe derslere, Kürtçe seçim kampanyası serbestiyetine AK Parti'nin bu kuşatıcı kimlik politikalarıyla geldik. Yüzyıllar içinde Türkler, Kürtler ve Anadolu'nun daha onlarca farklı kimliği birbirine karışmıştır. Genetik açıdan bakacaksak hepimiz aslında biraz Türk, biraz Kürt, biraz her şeyiz, artık Anadolu'ya kimlerin yolu düşmüşse hamurumuzda onlardan bir parça var. Bu etnik farklılığı kapsayan siyasal aidiyete ise Türk milleti demişiz ama etnik farklılıklar Cumhuriyet tarihi boyunca bastırılmaya çalışıldığı için o ulusal aidiyet etnik aidiyetten bir türlü kopamamış, Türkü için de böyle Kürdü için de. AK Parti ulusal kimliği kuşatıcı kılarak bu bakımdan denenmemişi denedi ve bu durum Kürt seçmenin teveccühünü kazanmasındaki bir diğer etken oldu. Önümüzdeki yerel seçimler özelinde bakarsak Kürt seçmeni AK Parti'ye çeken bu sebeplerin yanı sıra HDP'den iten nedenler de mevcut. 2015 yazında PKK'nın ateşkesi sonra erdirdiğini açıklaması ve akabinde gerçekleştirdiği saldırılarla terör tekrar Türkiye'nin gündemine oturmuştu. Bu süreçte DBP'li (HDP'nin yerel yönetimlerde kullandığı isim) belediyeler PKK'nın çağrısına uyarak bir bir özerklik ilan etti ve hendek olaylarına giden süreç başladı. Bekir İlhan ile beraber SETA için kaleme aldığımız bir raporda detaylı şekilde ele aldığımız bu süreçte halka hizmet götürmesi gereken belediye kaynakları PKK'ya aktarıldı. Yol yapması gereken kepçeler, dozerler yollara hendekler kazdı. Vatandaşa hizmet sunması gereken belediye araçlarına bomba düzenekleri yerleştirildi. Belediyelerin bu terör faaliyetlerine milletvekillerinin "PKK sizi tükürüğüyle boğar" kışkırtmaları, PKK'lı cenazelerinde "Böyle bir ölüm hepimize nasip olsun" ifadeleri eklendi. HDP'nin tüm varlığını PKK'ya adaması doğal olarak bu partiyi terörle mücadelenin hedefi haline getirdi. Bu veriler ışığında son sorumuzu da cevaplamış olalım. Önümüzdeki yerel seçimlerde AK Parti'nin bir önceki belediye seçimlerine göre bölgede oylarını artırması sürpriz olmayacaktır. Ancak bölgede HDP'nin de kemikleşmiş bir tabanı olduğu düşünüldüğünde yarışın yine AK Parti ile HDP arasında geçeceğini tahmin etmek için kahin olmaya gerek yok.
[Sabah, 24 Kasım 2018].