[efsflexvideo type="youtube" url="https://www.youtube.com/watch?v=kuYYNagXS9E" allowfullscreen="yes" widescreen="yes" width="420" height="315"/]
SETA Ankara’da düzenlenen “15 Temmuz Darbe Davaları” başlıklı panelde 15 Temmuz darbe davalarının seyri, dava sürecinde sanıkların ve FETÖ’nün izlediği strateji gibi konular tartışıldı. Moderatörlüğünü SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran’ın yaptığı panelde sırasıyla SETA Hukuk ve İnsan Hakları Direktörü Cem Duran Uzun, müdahil sıfatıyla davaları yakından izleyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın avukatı Hüseyin Aydın ile Sabah gazetesi yazarı Ferhat Ünlü konuşmacı olarak yer aldı.
Açılış konuşmasını gerçekleştiren Burhanettin Duran FETÖ’nün yargılama süreçlerinde izlediği strateji ile 15 Temmuz’un hem Türkiye kamuoyunda hem de uluslararası düzeyde tartışılır hale gelmesini amaçladığını ifade etti.
Yargı FETÖ ile mücadelede en başarılı kurumlardan biridir
Konuşmasına 15 Temmuz darbe girişimi sonrası başlatılan yargılama süreçleriyle ilgili bilgi vererek başlayan Cem Duran Uzun, bugüne kadar darbe girişimiyle ilgili 160’a yakın davanın açıldığını ifade etti. Uzun, bu davalar arasında Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen darbe çatı davası ve İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen İstanbul darbe ana davasının öne çıkan yargılamalar olduğunu söyledi. Davaların Ankara ve İstanbul’la sınırlı kalmadığını söyleyen Uzun, Muğla’dan Şırnak’a yurt genelinde darbe girişimine yönelik davaların görüldüğünü ve bu davalarda 3 bini aşkın sanığın yargılandığını belitti. 15 Temmuz darbe girişimi haricinde bir de FETÖ’ye yönelik soruşturma ve kovuşturmaların bulunduğunu kaydeden Uzun, bu davalar kapsamında toplam 50 binden fazla kişinin tutuklandığını belirtti.
Uzun konuşmasına yargı kurumunun darbe girişiminin bastırılması ve soruşturulmasındaki rolüne değinirken hazırlanan iddianamelerin hem FETÖ’nün örgütsel yapısı ve TSK’daki yapılanmasını hem de darbe girişimini açıklığa kavuşturduğunu söyledi.
Başta Ankara’da görülen darbe çatı davası olmak üzere 15 Temmuz davalarında ifade veren sanıkların bir plan dahilinde organize olarak savunma yaptıklarını söyleyen Uzun, bu savunmalarda üç hususun öne çıktığını ifade etti: Birincisi sanıklar deliller ne olursa olsun tüm suçlamaları koşulsuz ve bütünüyle inkar etmektedirler. İkinci olarak sanıklar ısrarla birbirlerini de suçlamaktan kaçınmakta, diğer sanıkları da aklamaya gayret etmektedirler. Üçüncü husus ise sanıkların savunmalarında ısrarla FETÖ’nün darbe girişiminin faili olduğu gerçeğini yok saymaları ve terör örgütünü de aklamaya çalışmalarıdır.
Uzun, sanık savunmalarının medyada yer alış biçimine dikkat çekip bu savunmaların tek başına değil sanıklara yöneltilen suçlamalar ve bunlara dair delillerle birlikte yer alması gerektiğini aksi bir durumun sanıkların FETÖ’nün darbede rolü olmadığı söylemine hizmet edeceğini söyledi. Bu yargılamaların hızlı ve etkin bir şekilde yürütülmesi gerekliliğinin altını çizen Uzun, diğer yandan da adil yargılanma hakkı ve savunma hakkı gibi temel yargılama ilkelerine dikkat edilmesini, bunun da davaların meşruiyetini daha da güçlendireceğini vurguladı.
Darbe sanıkları örgütsel bir hiyerarşi ve dayanışma içindeler
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın avukatı Hüseyin Aydın, başta çatı davası olmak üzere darbe davalarında yer alan sanıkların örgütsel bir hiyerarşi ve dayanışma içinde hareket ettiklerini söyledi. Aydın, kamuoyunda bunun nasıl olabildiği sorusunun sorulduğunu, mevcut tutukluluk rejimimizin sanıkların avukatları ve yakınlarıyla görüşmesine imkan sağladığını bu durumun sanıklar arasında ortak bir savunma geliştirilmesinde bir etken olabileceğini ancak asıl unsurun FETÖ’nün vermiş olduğu örgütsel eğitimin üyelerine bu ve benzeri durumlarda nasıl davranılacağını öğretmesi olduğunu söyledi. Dolayısıyla sanıkların avukatları ve yakınları ile hiç görüşmeseler dahi ortak bir savunma stratejisi geliştirebilecek bir örgütsel eğitim aldıklarını ifade eden Aydın, diğer örgütlü suçluların yargılandığı davalarla kıyaslandığında FETÖ sanıklarının çok daha üst düzey bir dayanışma gösterdiğini ifade etti.
Aydın, davalarda ilk olarak önde gelen sanıkların dinlenmeye başlandığını, böylece lider konumda olan bu kişilerin diğer sanıkların takip edecekleri savunma stratejisini belirleyebildiğini ifade etti. Ankara’da devam eden darbe çatı davasında bugüne kadar 40’tan fazla sanığın dinlendiğini, bunlardan bir kısmının neredeyse kendileriyle ilgili hiçbir savunma yapmadıklarını, darbenin kontrollü bir darbe olduğunu iddia ederek tamamen FETÖ’yü aklamaya odaklandıklarını vurguladı.
Türkiye’nin tarihinde ilk kez bu boyutta bir darbe girişimini yargılamaya muktedir olduğunu söyleyen Aydın, sadece çatı davasında 221 sanık olduğunu, 1 Ağustos’ta başlayacak Akıncı üssü davasında da 485 sanık olduğunu bu kadar fazla sanıklı davaları yürütmenin mahkemelere bir takım fiziki güçlükler yarattığını ifade etti. Bu nedenle davaların arzu edildiği kadar erken sonuçlandırılamayabileceğine dikkat çeken Aydın, yargılamanın istinaf ve Yargıtay aşamalarının da bulunduğunu bu nedenle azami tutukluluk sürelerinde yargılamanın neticelendirilmesini aksi takdirde tahliye gibi toplum vicdanını yaralayan durumların oluşması riskinin bulunduğunu söyledi.
FETÖ bugün de işlediği hiçbir suçu üstlenmeyen bir örgüttür
Sözlerine 15 Temmuz darbe yargılamaları gibi anlamlı bir konuyu gündeme alması nedeniyle SETA’ya teşekkür ederek başlayan Sabah gazetesi yazarı Ferhat Ünlü, Türkiye’nin geçmişte de birçok darbe teşebbüsü ve cuntacılık faaliyetiyle karşılaştığını ancak ilk kez bir darbe girişiminin arkasında bir terör örgütünün yer aldığını ifade etti.
FETÖ’nün geçmişte olduğu gibi bugün de faili olduğu suçları inkar ettiğini diğer terör örgütlerinin aksine hiçbir eylemini üstlenmediğini ifade eden Ünlü, örgütün halen açık bir şeklide suç işleyerek uluslararası alanda da bir terör örgütü olarak yaftalanmasını sağlayacak eylemlerden kaçındığını çünkü FETÖ’nün hala Erdoğan sonrası dönem için devlette yer alabileceğini düşündüğüne dikkat çekti. Ünlü, FETÖ’nün kendine özgü bir teşkilatlanması olduğunu, askerlerin sivil imamlardan talimat alması gibi durumların uluslararası kamuoyuna daha iyi anlatılması gerektiğini söyledi. FETÖ’nün çok karmaşık ve gizli bir yapısının olduğunu söyleyen Ünlü, örgütün nasıl işlediğini yakın zamana kadar tam olarak bilemediklerini ancak yürütülen soruşturmalar ve hazırlanan iddianameler sonucunda artık örgütün nasıl bir yapıya sahip olduğu konusunda ciddi bir birikim oluştuğunu ifade etti..