Etiyopya’nın Denize Çıkış Arayışları ve Somali’nin Toprak Bütünlüğü
2024 yılı Afrika için oldukça hızlı başladı. Etiyopya, kıtada bu anlamda en öne çıkan ülke. Denize çıkışı bulunmayan ve uzun zamandır denize çıkış yolları arayan Etiyopya, 1 Ocak 2024’te Somali’den bağımsızlık isteyen Somaliland ile bir mutabakat zaptı imzaladı. Bu mutabakat zaptı bağlamında Etiyopya, Somaliland’da 20 kilometrelik bir kıyı şeridi kiralayacak. Etiyopya’nın, Somaliland’daki Berbera Limanı ya da Awdal’da bir limandan faydalanması muhtemel. Ancak Awdal’da altyapı ve yollar yeterince gelişmiş değil.
Paylaş
2024 yılı Afrika için oldukça hızlı başladı. Etiyopya, kıtada bu anlamda en öne çıkan ülke. Denize çıkışı bulunmayan ve uzun zamandır denize çıkış yolları arayan Etiyopya, 1 Ocak 2024’te Somali’den bağımsızlık isteyen Somaliland ile bir mutabakat zaptı imzaladı. Bu mutabakat zaptı bağlamında Etiyopya, Somaliland’da 20 kilometrelik bir kıyı şeridi kiralayacak. Etiyopya’nın, Somaliland’daki Berbera Limanı ya da Awdal’da bir limandan faydalanması muhtemel. Ancak Awdal’da altyapı ve yollar yeterince gelişmiş değil.
Awdal’da Dir klanı altında yer alan Gadabursi kabilesi çoğunlukta. Awdal’daki Gadabursiler ayrılıkçı olmamakla birlikte Puntland ve SSC Khaatumo’ya (Las Anod) yakın olmadıkları için isyan çıkarmaları da söz konusu değil. Eğer böyle bir coğrafi yakınlık söz konusu olsaydı Gadabursi’nin de Somaliland’da isyanı söz konusu olabilirdi. Her ne kadar Gadabursi klanı kendi bölgesinde bir liman istese de mevcut durum itibarıyla Somaliland’daki Isak kabilesinin etkisinin az olduğu Awdal’da bir limanın Etiyopya’ya verilmesi Berbera’nın etkisini azaltacaktır. Dolayısıyla Somaliland yönetimi Awdal’a şu aşamada sıcak bakmayabilir.
Bu süreçte Etiyopya ticaretinin yüzde 95’inin Cibuti’ye bağlı olduğu düşünüldüğünde doğal olarak Etiyopya’nın Cibuti’ye bağımlılığı da azalacak. Bu durum Cibuti için ise olumsuz nitelikte zira en önemli gelir kaynaklarından biri olan Etiyopya’nın Cibuti üzerinden ticaretinde azalış yaşanacaktır. Dolayısıyla Cibuti’nin bu ticaretten elde ettiği pay da azalacaktır. Öte yandan bağımlılığın azalmasının yanı sıra Cibuti’nin Etiyopya’dan algılamış olduğu tehdit de azalacaktır. Nitekim Cibuti’nin topraklarında askeri üslerin varlığı bir anlamda ülkeyi bugüne kadar Etiyopya’dan korumuştur. Etiyopya’nın Somaliland ile iş birliği ise Cibuti’ye ekonomik açıdan zarar verecek nitelikte. Bu nedenle Cibuti’nin bu süreçten rahatsızlığı söz konusu. Ancak Cibuti bu iş birliğini engellemeye çalışacak olursa Etiyopya, Cibuti’yi istikrarsızlaştırmaya yönelik adımlar atabilme potansiyeline sahip. Zira Cibuti’de bulunan Issa ve Afar kabileleri arasındaki mücadele Etiyopya için de oldukça önemli.
Öte yandan Etiyopya’nın denize çıkış arayışından tehdit algılayan diğer bir ülke Eritre idi. Ancak Somaliland ile imzalanan bu mutabakat zaptı Eritre’nin olası bir savaşla karşı karşıya gelmemesini beraberinde getiriyor. Bu noktada ortaya çıkan durum sadece Somali açısından değil aynı zamanda Afrika Boynuzu bölgesinde de önemli riskleri ortaya çıkarmış durumda. Bu kapsamda Etiyopya ve Somaliland arasında imzalanan mutabakat zaptı Eritre, Kenya, Sudan ve Cibuti başta olmak üzere bahsi geçen ülkelerin iç yapılarındaki çok kritik ve hassas dinamikleri harekete geçirebilme potansiyeline sahip.
Somali’nin toprak bütünlüğü ve egemenliğini hiçe sayan bu mutabakat zaptının bölgesel gerilimleri artırması kaçınılmaz. Zira bu mutabakat zaptı Somali’nin egemenliğine ciddi bir tehdit niteliğinde. Unutmamak gerekir ki bu tür girişimler Afrika’da 34 aktif ayrılıkçı hareketi etkileyebilecek potansiyele sahip. Bu süreçte Etiyopya, Somaliland’ı de jure (hukuki) tanıdığı takdirde bu muhtemel durum kıtadaki diğer aktif ayrılıkçı hareketlerin de farklı imtiyazlarla destek arayışlarını artırmalarına yol açabilir. Somali’nin de bu kapsamda Etiyopya içindeki ayrılıkçı hareketlere destek vermesi ihtimal dahilinde değerlendirilmeli. Özellikle siyasi firarilerin Mogadişu’da ikametlerine yönelik destek bu noktada öne çıkabilir. Ancak askeri olarak Somali’nin Etiyopya’ya saldırması şu aşamada mümkün gözükmemekte. Zira Etiyopya’nın ATMIS (The African Union Transition Mission in Somalia) kapsamında olmayan askerlerinin Somali’de varlığı söz konusu.
Etiyopya’nın Somali’nin kuzeyinde yer alan Somaliland eyaletinde bir liman kiralama konusu ya da askeri bir imtiyaz için Somali federal hükümetini görmezden gelerek bir memorandum imzalayamayacağı ortada. Somali federal hükümetinin sahip olduğu bu yetki göz ardı edilerek direkt olarak Somaliland ile anlaşmaya gidilmesi ise Etiyopya-Somali ilişkilerini germe potansiyeline sahip. Ayrıca uluslararası hukuk açısından da sorunlu olan bu durum Afrika Boynuzu’nda siyasi bir kriz çıkarabilir. Somali’nin egemenliğine yönelik gerçekleştirilen bu eylem gerek Birleşmiş Milletler Şartı’nın ilgili maddesinin gerekse Afrika Birliği’nin kurucu anlaşmasında “egemen eşitlik, mevcut sınırlara saygı gösterilmesi, iç işlerine karışmama prensibi” gibi temel ilkelerin yer aldığı 4. maddesinin açıkça bir ihlali.
Öte yandan 1 Ocak 2024 itibarıyla Etiyopya’nın BRICS’e katılmasından sonra böyle bir girişimin ortaya çıkması Somaliland’ın BRICS üyesi bir devletin desteğini alması anlamına da geliyor. Diğer bir BRICS üyesi olan Güney Afrika’nın Etiyopya ile kıtadaki etkileri düşünüldüğünde Somaliland’ın gerek bölgesel politikalar ve ticaret konusunda gerekse küresel ticaretin önemli bir geçiş noktasında bulunan Babülmendep’e giriş çıkışları kontrol eden bir konumda yer alması açısından önemi var. Ancak ticaret ve kalkınma konuları bu sürecin sadece bir boyutunu oluşturuyor.
Bu sürecin önemli boyutlarından bir diğeri ise güvenlik. Nitekim küresel sistemin 7 Ekim’den bu yana en çok öne çıkan gündem maddesi olan İsrail-Hamas savaşı, Kızıldeniz jeopolitiğini de öne çıkarmış durumda. Kızıldeniz jeopolitiğiyle birlikte bu süreçte Aden Körfezi de öne çıkıyor dolayısıyla Somaliland’ın konumu da… Yemen’deki Husilerin İsrail’e giden ticari gemilere yönelik saldırılarının boyutu hem Kızıldeniz ve Aden Körfezi’nin hem de küresel ticaretin güvenliğine etki etmekte.
Cibuti’den sonra Berbera’nın da militarize olması ilerleyen süreçte kuvvetle muhtemel. Zira ABD’nin Berbera’da bir üs inşa etme süreci tamamlandıktan sonra Çin ve Rusya’nın bölgede nasıl bir aksiyon alacakları da dikkatlice takip edilmeli. Küresel aktörlerin yanı sıra bölgesel aktörlerin varlığı da Somali açısından önem addediyor. Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) Somaliland ile yakın ilişkileri ve Afrika Boynuzu’nu kendi çıkarlarına göre dizayn çabaları da bölgenin istikrarsızlaşması konusunda önemli bir etken.
Sürecin Avantaj ve Dezavantajları
Mevcut süreç, Somaliland’ın tanınmasına yönelik avantajlı bir durum oluşturmakla birlikte bölgede ticaret ve güvenlik politikalarında daha güçlü bir pozisyona sahip olmasını mümkün kılmakta. Ayrıca Las Anod ile Somaliland arasındaki çatışmadan sonra yine Somaliland eyaletinde yer alan Awdal’da meydana gelen sorunlar Somaliland yönetimine çeşitli zorluklar oluşturmaktaydı. Somaliland’ın bu çatışmanın akabinde siyaseten hayatta kalmak için yeni iş birliklerine ihtiyaç duyacağını Etiyopya tahmin etmekteydi. Bu kapsamda olası “Awdal sorunu”na yönelik Somaliland yönetiminin Etiyopya’ya denize çıkış için –bir ihtimal Awdal’da– bir kıyı şeridi tahsis etmesi hem Etiyopya hem de Somaliland için kazançlı bir durum meydana getirecek. Ancak bu durumun Somali federal hükümeti göz ardı edilerek gerçekleştirildiği için bölgedeki istikrarsızlıkları derinleştirmesi, çatışmaları ve tansiyonu yükseltmesi kuvvetle muhtemel gözüküyor.
Ayrıca bu meydan okuma Somali’nin tepkisini, gücünü ve alabileceği desteği görebilmek için de bir test niteliğindedir. Eğer bu girişim bir test ise sonuçlarının çok farklı boyutlarda olmasına da hazırlıklı olunması gerekir. Zira Etiyopya’nın Somali’yi göz ardı ederek Somaliland ile iş birliğinin Somali milliyetçileri tarafından bir işgal girişimi olarak algılanma olasılığı bulunmaktadır. Son olarak Las Anod çatışmasında görüldüğü üzere Somali halkı toprak bütünlüğü için çatışmaya hazır bir görünüm sergiliyor. Nitekim Somali halkını Etiyopya saldırganlığı kadar birleştirecek bir unsur da yoktur. Dolayısıyla böylesi bir algının Somali’de milliyetçileri ve radikal grupları bir araya getirmesi bile mümkün olabilir.
Genel olarak Afrika Boynuzu geniş anlamda okunduğunda; 28 Aralık 2023’te Cibuti’de Somali ve Somaliland taraflarının buluşmasından hemen sonra 1 Ocak 2024’te Etiyopya’nın BRICS’e üye olduğu gün Etiyopya ve Somaliland arasında bir mutabakata varılması, eski Sudan Başbakanı Abdullah Hamduk’un ise Etiyopya’nın başkenti Addis Ababa’da Hızlı Destek Kuvvetleri lideri Muhammed Dagalo ile bir araya gelmesi Afrika Boynuzu’nda yeni gelişmeler yaşanmasının kaçınılmaz olmasını mümkün kılıyor. Nitekim Berbera’da ABD varlığına karşılık Çin’in Tayvan anlaşmazlığı nedeniyle Somaliland’ı tanıyamayacak olması söz konusu olsa da Pekin yönetiminin bölgede etkin olma çabalarının beklenmesi ihtimal dahilinde. Etiyopya ile oldukça yakın ilişkilere sahip olan Çin’in sonraki aşamada özellikle ticari olarak bu bölgede faaliyetlerini bu ülke üzerinden artırması beklenebilir.
Etiketler »
İlgili Yazılar