SETA > Yorum |
quot Biz Maraton Koşucusuyuz Bu Şarkı Bitmez'

"Biz Maraton Koşucusuyuz. Bu Şarkı Bitmez'

Sene 1998, Diyarbakır DGM İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'a ilişkin asker güdümlü kararını açıklar, Erdoğan karardan sonra yaptığı basın toplantısında şöyle der: “Biz maraton koşucusuyuz. Bu şarkı bitmez.”

Tarih 21 Nisan 1998, DGM Ä°stanbul BüyükÅŸehir Belediye BaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan’a iliÅŸkin darbe güdümlü kararını açıklamıştır: 1 yıl hapis ve 860 TL para cezası. Tarih 24 Eylül 1998, Yargıtay 8. Ceza Dairesi hapis süresini 10 aya indirerek cezayı onadı. Aynı günün Hürriyet Gazetesi’nin sayfalarına gidiyoruz:

“Ä°stanbul BüyükÅŸehir Belediyesi BaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan'ın 10 aylık mahkumiyet kararı Yargıtay tarafından onaylandı. ErdoÄŸan'ın siyasi yaÅŸamı, bu kararla bitmiÅŸ oldu. FP'nin liderliÄŸi için adı sık geçen ErdoÄŸan artık muhtar bile seçilemeyecek...” (Hürriyet-24 Eylül 1998)

28 Åžubat medyasının amiral gemisinde yapılan bu “ileri görüÅŸlü” analize gore ErdoÄŸan 44 yaşında tası tarağı toplayıp hiçbir zaman muhtarı bile olamayacağı bir köye dönecek veya en fazla oturduÄŸu apartmanın yöneticiliÄŸine soyunacaktı. (O da yasaklanmamıştır sanırım.) Burda ironik olmayan bir “ileri görüÅŸlülük” payesi DGM ve Yargıtay 8. Ceza Mahkemesi’ne verilmeli. Türkiye’nin 2000’li yıllarına damgasını vuracak, girdiÄŸi her seçimi kazanacak ve adını Türk demokrasisinin en baÅŸarılı siyasetçisi olarak tarihe yazdıracak ErdoÄŸan’ın müesses nizama karşı “tehlikesini” seneler öncesinden gördükleri için. Refah Partisi’nin herhangi bir üyesini deÄŸil, Recep Tayyip ErdoÄŸan’ı hedefe koydukları için.

Aynı sayfalarda ErdoÄŸan hakkında bir yazarın ifadelerine yer veriyordu Hürriyet:

“Bir yazar onu, “Amerikalıların ‘Winner’ dediÄŸi cinsten. Hani o yalnız kazanmak için ateÅŸ edenlerden” diye tanımlıyor.” Yazarın tanımlaması Amerikalıların “spot on” (tam isabet) dediÄŸi cinsten gerçekten de ama yazar Hürriyet’i ikna edememiÅŸtir: “Ancak, bugüne kadar hep kazananların tarafında yer alan RecepTayyip ErdoÄŸan, bu kez yine kazanmak için çıktığı hayatının en büyük avında kaybeden oldu. Yargıtay, Necmettin Erbakan’ın tahtının rakipsiz veliahtı olduÄŸunu herkesin kabul ettiÄŸi ErdoÄŸan'ın siyasi yaÅŸamına nokta koydu.” Yine de Hürriyet bir ÅŸerh düÅŸüyor: “Ancak, onu tanıyanlar, ErdoÄŸan'ın bu karar karşısında köÅŸeye çekilmeye yanaÅŸacağına hiç ihtimal vermiyorlar.” Onu tanıyanlar, onu gerçekten de iyi tanıyorlarmış. Tanımayanlar ise ÅŸimdiye kadar tanımışlardır.

Kararın hemen sonrasında siyaset kızışır. “Dönemin” BaÅŸbakan Yardımcısı ve DSP Lideri Bülent Ecevit, ErdoÄŸan'ı uyarır: ‘‘Laik demokratik cumhuriyeti tahribe veya sarsmaya kalkışanlara adalet de, devlet de, millet de geçit vermez. Türkiye'de siyaset yapmak isteyen herkes bu gerçeÄŸi içine sindirmelidir.’’ (26 Eylül 1998) Ecevit bir baÅŸka Kavakçı nefretini savurmuÅŸtur. BaÅŸbakan Mesut Yılmaz’a ise gün doÄŸmuÅŸtur. Åžimdilerde bazılarının giriÅŸtiÄŸi gibi “Tayyip sonrası” planlara giriÅŸir: Maltepe Belediye BaÅŸkanı Bahtiyar Uyanık’ı BüyükÅŸehir Belediye BaÅŸkanı yapmak istemektedir.

ErdoÄŸan ilan eder: “Hakkımda verilen bu haksız karar demokrasi mücadelemiz için yeni bir milattır. Yeni bir baÅŸlangıçtır. Kutlu olsun.” Belediye önüne ErdoÄŸan’a destek için toplanan kalabalık ise Ä°stiklal Marşı’nı Çanakkale Åžehitleri ÅŸiiriyle karıştırmadan okuduktan sonra hep birlikte “Beraber yürüdük biz bu yollarda, beraber ıslandık yaÄŸan yaÄŸmurda, ÅŸimdi sıra geldi baÅŸbakanlığa” ÅŸarkısını söyler. (25 Eylül 1998)

Aradan 16 sene geçmiÅŸtir. “Muhtar bile olamaz” dedikleri ErdoÄŸan, BaÅŸbakan olur… Türkiye demokrasisinin en fazla seçim kazanan siyasetçisi olur&