Başta petrol ve doğalgaz olmak üzere önemli enerji kaynaklarından yoksun olan Türkiye için enerjide dışa bağımlılık, yıllarca en büyük problemlerden birisi olmuştur. Türkiye ekonomisinin son 11 yılda yakaladığı ekonomik performans ve gelişmişlik düzeyi arttıkça enerji talebi de artmıştır. Hatta, 2012 yılında Türkiye’nin doğalgaz ve elektrik talebi artış hızı gelişmekte olan ülkeler içerisinde Çin’den sonra ikinci sırayı almıştır. Dolayısıyla, Türkiye’nin enerji doğal kaynaklarından yoksun olması ve enerji talebindeki hızlı artış hem enerji tüketiminde dışa bağımlılığını artırmakta hem de dış piyasalardaki fiyatların yükselme olasılığı ülkedeki ekonomik göstergelerin olumsuz etkilenmesine neden olmaktadır.
Bu açıdan, Türkiye’nin petrol ve doğalgazı Irak Bölgesel Kürt Yönetimi’nden tedarik etmesi İran’a ve Rusya’ya olan enerji bağımlılığının azaltılmasında hayati derecede önemlidir. Zira Türkiye, Ortadoğu, Hazar Bölgesi ve Orta Asya gibi dünyanın ispatlanmış petrol ve doğal gaz rezervlerince zengin kaynağa sahip olan ülkelere coğrafi olarak yakın bir konumda bulunmaktadır. Türkiye, enerji kaynaklarına sahip olan ülkeler ile ithalatçı konumda olan ülkeler arasında bir köprü rolüne sahiptir. Bu bağlamda, Türkiye, enerji ithalatçısı ülkelerin enerji arz güvenliğini sağlamada ve taşıma güzergâhlarının çeşitlendirilmesinde güvenilir bir aktör olarak görülmektedir. Bu nedenle, Türkiye için Irak Bölgesel Kürt Yönetimi, enerji ithalatına olan bağımlılıkta karşı karşıya kalınan yüksek faturalardan kurtulmak ve daha istikrarlı bir ekonomi ve dış politika adına stratejik bir önemi haizdir.
Üzerinde çalışılmakta olan petrol ve doğalgaz projeleri kapsamında Türkiye’nin kaynak arayışlarında yönünü Irak’a çevirmesi önem arz etmektedir. Bu bölgedeki kaynakların Türkiye üzerinden uluslararası pazarlara ulaştırılması konusunda bazı zorluklar yaşanmasına rağmen yeni boru hatlarının Türkiye’den geçeceği ihtimali güçlenmektedir. Bu amaçla, enerji arz güvenliği ve enerjide kaynak çeşitliliği sağlamayı hedefleyen Türkiye’nin son dönemde Irak Merkezi Yönetimi ile kurduğu ilişkiler, soğukkanlı bir şekilde düşünüldüğünde her iki tarafın da çıkarlarına yönelik olarak, hem Türkiye hem de Irak Bölgesel Kürt Yönetimi ve Irak Merkezi Yönetimi için önem arz etmektedir.