2015'de Azerbaycan'dan gelecek doğal gazın Türkiye aracılığıyla Avrupa'ya taşınmasını amaçlayan TANAP projesinin temelleri atılmıştı. Salı günü ise, TANAP'ın bitiş noktasında TAP'ın temel atma töreni vardı. Böylelikle Azerbaycan doğalgazının Türkiye'ye, Türkiye'den de Avrupa'ya transferini sağlayacak TANAP ve TAP, birbirini tamamlayarak ilerliyor.
TAP'ın Selanik'teki temel atma törenine TAP'ın ev sahibi konumunda olan Yunanistan Başbakanı'nın yanı sıra TANAP'ın ev sahibi olan Türkiye'den Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak katıldı. Ayrıca törene Gürcistan'dan Bulgaristan'a, Arnavutluk'tan İtalya'ya kadar üst düzeyde bir katılımın gerçekleşmesi, projenin uluslararası arenadaki gücünü göstermektedir.
Hem TANAP hem de TAP, bölgede bir başarı hikâyesine imza atıyor.
TANAP ve TAP projelerinin Türkiye'nin alternatif olarak geliştirmeye çalıştığı Güney Gaz Koridoru (GGK) için iki önemli sac ayağı oluşturduğunu, bölgesel enerji denkleminde dinamikleri değiştirme potansiyelini hem bu köşede hem de SETA bünyesinde hazırladığımız “Enerji Arz Güvenliği ve Güney Gaz Koridoru (GGK)" ve “Türkiye'nin Enerjide Merkez Ülke Olma Arayışı" raporunda dile getirdik.
Güney Gaz Koridorunun bu iki projeyle öne çıkması ve kendini dünyaya duyurması, bölge ülkeleri için de bir çıkış noktası ve önemli bir fırsat oluşturuyor. TANAP ve TAP'ın uygulanabilirliğinin görülmesi, enerjide alternatif adresleri de cesaretlendirecektir. İki projenin adım adım ve başarıyla ilerlemesi, enerji alanında önemli potansiyeli olan Türkmenistan, İran, Irak ve IKBY ve Doğu Akdeniz ülkelerinin uzun dönemde GGK'nın parçası olabileceği süreci başlatmıştır.
Dolayısıyla, Azerbaycan'ın yanında Türkmenistan'ın, İran'ın, Kuzey Irak Kürt Bölgesi Yönetimi'nin ve Doğu Akdeniz'deki aktörlerden beklenti şu: Enerji denkleminde ağırlığını artırmak veya gücünü kaybetmek istemeyen bu aktörler, Güney Gaz Koridoruna katılım için daha hızlı hareket edecek.
TÜRKİYE'NİN ENERJİDE ROLÜ
Enerjinin politik ve ekonomik manevralarda mihenk taşı olduğu, enerji arz eden ülkeler kadar enerji talep eden ülkelerin de dengeleri değiştirdiği bir gerçek. Zaten bu nedenle, enerji kaynaklarına sahip olan ülkeler kadar bu enerjiyi tüketen ve uluslararası pazara açılmasını sağlayan ülkelerin önemi arttı. Türkiye de son dönemdeki enerji hamleleriyle ayrışıyor.
Türkiye'yi öncelikli kılan birçok unsur var. Bir defa doğu ve batı arasında hem jeopolitik hem de kültürel açıdan bir köprü. Enerjinin kaynak ülkeden kullanılacağı ülkeye kadarki yolculuğunun güvenli olması zorunluluğu da Türkiye'yi bir adım öne çıkarıyor. Ayrıca Türkiye güzergâhı, coğrafi konum açısından maliyetin azaltılması demek.
TANAP'la başarılı bir performans gösteren Türkiye'nin enerji ticaret üssü olabilmesi için, TANAP gibi büyük projelerde yer alması zorunlu. Böylece, tarihinde ilk kez bu denli büyük bir enerji projesinde baş aktörlerden birisi olan Türkiye, bölgede enerji üssü haline gelebilir.
Ayrıca, Türkiye'nin bugününü ve geleceğini belirleyecek olan TANAP ve TAP yalnızca bir enerji transferi projesi olarak görülmemeli. Bunun yanı sıra, iki projenin geçiş güzergâhında bulunan ülkelerle Türkiye arasındaki ekonomik, siyasi ve kültürel ilişkilerin geliştirilmesinde bir araç olması, Türkiye'nin bölgedeki rolünün artmasına ve enerjide merkez ülke olmasına katkı yapacak.
RUSYA'NIN AVRUPA'YA GİDEN ENERJİ YOLU TIKANIYOR
Rusya'nın başta doğal gaz olmak üzere enerjideki baskın gücü, enerji ihtiyacı olan ülkeler için, özellikle Avrupa ülkeleri için büyük bir sorun. Bu sorun, makro düzeyde Avrupa'nın enerji arz güvenliğini tehdit ederken, mikro düzeyde ise ekonomik büyüme, istihdam, yatırım gibi birçok göstergeyi olumsuz etkileme potansiyeline sahip.
Tek ülkeye bağımlılık döngüsünün kırılması için, TANAP ve TAP büyük bir fırsat oluşturuyor. Rusya'nın en büyük doğal gaz partneri olan, siyasi arenada enerji gücünü kullanmaktan çekinmeyen Rusya için TANAP ve TAP, enerji tekelinin yara alması demek. Azerbaycan, Türkmenistan, Kuzey Irak Kürt Bölgesi, Doğu Akdeniz enerji talep eden ülkeler için Rusya dışında yeni adresler oluşturuyor.
Rusya yıllarca tek başına olduğu enerji liginde, yeni rakiplerle karşı karşıya. Üstelik, yeni rakipler enerji talep eden ülkelere hem daha ucuz hem de daha güvenli bir enerji vaat ediyor. Bu şekilde devam ederse, orta vadede Rusya'nın Avrupa'ya giden enerji yolunun tıkanabileceğini söylemek mümkün.
GGK kapsamında yeni alternatifler bir bir hayata geçirilmeye başlandığında, Rusya'nın doğalgazdaki tekelinin kırılması uzak olmayacak.
[Yeni Şafak, 19 Mayıs 2016]