Aralık 2019’da ilk kez Çin’in Wuhan kentinde görülen Koronavirüs (COVID-19) salgını kısa sürede tüm dünyaya yayılarak çeşitli olumsuzlukları beraberinde getirmiştir. Bu süreçte turizmden sosyal hayata, iş dünyasından ülke ekonomilerine kadar birçok alandaki faaliyetler kesintiye uğramıştır. Söz konusu sürecin enerji piyasaları üzerindeki olumsuz etkileri ise derinleşerek devam etmektedir.

Günümüzde yaklaşık 3 milyar kişi evlerinde kısıtlı bir şekilde yaşamlarını sürdürmektedir. Bunun sonucu olarak özellikle petrol ürünlerine olan talepte ciddi bir düşüş yaşanmaktadır. Söz konusu talep azalmasının yaklaşık yüzde 20 seviyelerine ulaştığı gözlemlenirken bu durum küresel petrol fiyatlarının hızlı bir biçimde gerilemesine neden olmaktadır.1

Öte yandan talebin bu denli hızlı düşmesi karşısında Suudi Arabistan ve Rusya arasındaki piyasaya hakim olma mücadelesi neticesinde günlük petrol arzının yaklaşık 3 milyon varil seviyesinde bir artış trendi içerisinde olması dikkat çekmektedir.2 Dolayısıyla petrolde bir yandan talep eksilmesi yaşanırken diğer yandan küresel ölçekli bir arz fazlası durumundan bahsetmek mümkündür.

Dünya bu seviyedeki bir petrol talebi azalmasıyla ilk kez karşı karşıya bulunmaktadır. Bunun sonucu olarak da petrol fiyatlarının şiddetli bir şekilde düşerek 25 dolar seviyelerine gerilediği gözlemlenmektedir.3 2020 başlarında Brent petrolün varil fiyatı 65 dolar iken 9 Mart’ta 35 dolara ve 18 Mart’ta ise 25 dolar seviyesine kadar düşmüştür. Bugünlerde 25 dolar seviyesinin altını test eden fiyatların önümüzdeki süreçte 20 doların altına düşmesi beklenmektedir. Söz konusu durumun sadece petrol endüstrisini değil küresel enerji piyasalarının tamamını derinden etkilediği gözlemlenmektedir.

ENERJİ PİYASALARININ DURUMU

.