ABD’nin 'nin “marka” ihracatı; Big Mac'ten, Coca-Cola'dan ve Levi's 501'den ziyade dolardır.
Ekonomist Barry Eichengreen'in 2000 yılında dolarizasyon olgusuna adreslediÄŸi bu gerçek, bugün de ticaretten finans piyasalarına tüm dünyayı entegre bir ÅŸekilde dalgalandırmaya yetiyor. 3 harf de olsa söylemekten gına getiren “FED” desem, sanırım konuyu burada özetlemiÅŸ olurdum. Ancak ben bugün konuyu baÅŸka bir tarafa, küresel ticarete çekerek uzatayım. Odağımız da ihracat olsun. Zira hayal kırıklığı yaratan veriler akmaya devam ediyor ve ABD'nin “marka” ihracatının da bu iÅŸin içinde parmağı var.
Ä°LK YARIDA MAÄžLUBÄ°YET
Dünya Ticaret Örgütü WTO, Haziran verilerini açıkladı ve böylece yılın ilk yarısındaki o nahoÅŸ görüntü tescil edilmiÅŸ oldu. Buna göre; Ocak-Haziran döneminde küresel ihracat yıllık %10,7, ithalat ise %12,9 daraldı. Bırakın çift haneyi, global ticarette uzun süredir bir düÅŸüÅŸ bile görmeyi unutmuÅŸtuk.
ÖrneÄŸin; hafif bir dalgalanmayı 2012'nin birkaç çeyreÄŸinde yaÅŸamış ancak hızla atlatmıştık. Ciddi bir sarsıntı en son neredeydi diye sorsak da; cevap 2008'in son çeyreÄŸi ile 2009 3. çeyrek arasında gizli. Bir diÄŸer deyiÅŸle, krizin tam göbeÄŸinde…
Dolayısıyla insan düÅŸünüyor: Hadi o zaman kriz vardı da, ÅŸimdi ne oluyor da kan kaybı yaÅŸanıyor? Tek tük ülke dışında, neden herkesin ihracatı düÅŸüyor? Bunca tantananın içinde yoksa ticaret mi batıyor?
Verilere inip anlayalım.
DÜÅžÜÅžÜN YARISI AB'DEN
WTO verilerine bölgeler bazında baktığımızda, önce AB dikkat çekiyor. Nedeni ise, hem dünya ihracatındaki liderliÄŸi hem de ilk yarıda %14,3 gerilemesi. AB'nin düÅŸüÅŸü, dünya ihracatının geliÅŸim hızını 5,3 puan aÅŸağı çekmiÅŸ. Bir diÄŸer deyiÅŸle, %10,7'lik küresel gerilemenin yarısının müsebbibi AB. Söz konusu -5,3 puanlık katkının -3,6'sı kendi iç ticaretinden, -1,7'si de dışarıya yaptığı ihracattan. Tabii ayrıca AB dışı Avrupa'nın sunduÄŸu -0,5 puan da var.
Global ihracatın düÅŸüÅŸüne hız katan bir diÄŸer aktör ise, -1,9 puanla Asya. Buradaki daralmanın %5,4 ile daha hafif seviyede kaldığını belirteyim. AÅŸağı yönlü harekette öne çıkan ülkeler ise, Avustralya, Hindistan, Japonya, Singapur diye uzayıp gidiyor. Bunun yanı sıra, %6 düÅŸüÅŸ kaydeden Kuzey Amerika da -0,9 puana imza atmış. ABD ve Kanada'nın katkılarıyla…
Serbest düÅŸüÅŸün hızlı simalarından Rusya ise, %28,5'luk gerilemesiyle dünyaya tek başına -0,9 puan armaÄŸan etmiÅŸ.
Madalyonun diÄŸer yüzündeki ithalata da göz atmak önemli... Bu dönemde %12,9 düÅŸüÅŸ kaydeden küresel ithalata kök söktüren ana aktörler, sırasıyla -5,3 ve -4,9 puanlık katkılarıyla AB ve Asya. Asya'daki düÅŸüÅŸün liderleri, Çin ve Japonya... Unutmadan, -0,7 puan da Rusya'dan gelsin.
Dünya ticaret sahnesinde öne çıkan noktalar bu ÅŸekilde… Åžimdi perdeyi aralayarak, arka planı anlamaya çalışalım.
DOLARIN GÜÇLENİŞİ
Verilerin iÅŸaret ettiÄŸi üzere, küresel ticaretin baÅŸ aÅŸağı gitmesinde hâkim oyuncu Avrupa. Peki, bölge geçtiÄŸimiz yıla göre toparlanma çabasındayken bu nasıl oluyor? Cevabın önemli bir kısmı, Euro/dolar paritesinde yatıyor.
Bakın, AB bölge dışına ihracatın yaklaşık %50'sini Euro cinsinden yapıyor. “Euro-denominated” dediÄŸimiz ihracatın bölge içindeki hâkimiyeti ise malum. Dolayısıyla, AB'nin toplam ihracatında ciddi bir bölüm, Euro ile yapılıyor. Ve bölge ihracatına Euro cinsinden baktığımızda, bir artış var. Oysa gelin görün ki, WTO verileri dolar cinsinden hesaplanıyor. Euro söz konusu dönemde dolara karşı %19 gibi bir deÄŸer kaybı yaÅŸayınca da, AB ihracatı Euro-denominated artsa bile, dolar cinsinden düÅŸmüÅŸ oluyor.
Ä°ÅŸte küresel ihracattaki düÅŸüÅŸün de oransal olarak “abartılı” gözükmesinin ana nedenlerinden biri, bu kaydi gerçek: Parite etkisi. Gerek Avrupa'da gerekse farklı bölgelerde ticarette kullanılan ve dolara karşı deÄŸer kaybeden diÄŸer para birimleri için de, bu etki geçerli. Öte yandan, doların deÄŸerlenmesinin bir yandan da ilgili ülkelerin rekabet gücüne olumlu etki yaptığını eklemek gerek.
EMTÄ°A DÜÅžÜÅžTE
Tabii ihracatın tepetaklak olmasında baÅŸka etkenler de var. Bunlar arasında, yavaÅŸlayan ekonomik tempoyla zayıflayan talep ve fiyat düÅŸüÅŸleri geliyor. Ä°ÅŸte bu çerçevede, emtia fiyatlarını da, ticaret rakamlarını aÅŸağı çeken bir unsur olarak incelemek gerek. Endeksler, emtiada sert düÅŸüÅŸlerin devam ettiÄŸini söylerken, enerji fiyatlarında ilk yarıda %44,7'lik bir iniÅŸ söz konusu. Enerji hariç emtiada ise, oran %13,6. Kıymetli metaller grubunda da, %8,9'luk düÅŸüÅŸ var. Özellikle Asya, Amerika ve Rusya gibi pazarlardaki düÅŸüÅŸün bir izahatı, iÅŸte bu verilerde.
Zaten global ihracatın birim deÄŸer ve miktar endeksleri de, bu çıkarımları doÄŸruluyor. Ä°hracat miktarında güçlü olmasa da bir artış varken, birim deÄŸerde sert düÅŸüÅŸler var.
Dolayısıyla, cılız talep, düÅŸen emtia fiyatları ve parite etkisi, yılın ilk yarısında yaÅŸanan ticaret karmaÅŸasını en temel ÅŸekilde özetliyor. 2. yarıda ise parite etkisi bir miktar zayıflayabilecek ancak talep ve fiyatlarda hızlı bir toparlanma beklemek zor.
Bizim ihracata ne olur derseniz ise, baz etkilerinin de desteÄŸiyle yakında toparlanmalar gelebilir ancak eski cazip rakamları görmeye daha vakit var.
[YeniÅŸafak, 28 AÄŸustos 2015]