SETA > Yorum |
Eski Türkiye'nin Askeri Muhalefet' Özlemi

‘Eski Türkiye'nin ‘Askeri Muhalefet' Özlemi

Muhalefetini ‘askeri ana muhalefet'in serin gölgesi altında yapmaya fazlaca alışmış bir kısım medyanın İmralı ile müzakereler ve Kürt Sorunu'nun çözümü sürecinde askerleri bir şekilde muhalefetin içine dâhil etme gayreti içinde olduğunu daha önce söylemiştik.(1) Bu gayret CHP'deki ulusalcı kanadın da katılımıyla devam ediyor.

Muhalefetini ‘askeri ana muhalefet’in serin gölgesi altında yapmaya fazlaca alışmış bir kısım medyanın İmralı ile müzakereler ve Kürt Sorunu’nun çözümü sürecinde askerleri bir şekilde muhalefetin içine dâhil etme gayreti içinde olduğunu daha önce söylemiştik.(1) Bu gayret CHP’deki ulusalcı kanadın da katılımıyla devam ediyor.

KOMUTAN’DAN MESAJ MI VAR?

Kürt Sorunu’nun çözüm süreci gibi kritik siyasi süreçlerde komuta kademesinin ağzından “yaklaşan ‘tehlike’ karşısında Türk Silahlı Kuvvetleri’nin tereddütsüz ‘taraf’ olduğunu” beyan etmesine alışık sahipsiz muhalif medya, geçtiğimiz hafta ortasında “Komutan’dan uyarı gibi mesaj” diye ortaya çıktı. Habere göre, Jandarma Genel Komutanı Bekir Kalyoncu, Komutanlığın her sene olduğu gibi bu sene de yayınladığı yıllık faaliyet raporunda “Ülke bütünlüğünün parçalanmasına yönelik tehditlerin, içte ve dışta artan yoğunlukta güç kazanma çabası karşısında, iç güvenliğin sağlanması ve korunması öncelik kazanmıştır” demiş, gelişmelere sonunda dayanamayarak belli kesimlere ihtar çekmişti.(2) Böylece, okuyucuda adeta Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ölüm sessizliğine son verdiği, Cumhuriyet’in sahipsiz olmadığını ele güne hatırlattığı intibaı uyandırılacaktı. Hâlbuki birincil kaynağa, yani 2012 Faaliyet Raporu’na başvurulduğunda ve Jandarma Komutanı’nın sarfettiği cümle metnin bütünü bağlamında değerlendirildiğinde durum hiç de gösterilmeye çalışıldığı gibi değildi.

Jandarma Genel Komutanı tam olarak şöyle demekteydi: “Ülke bütünlüğünün parçalanmasına yönelik tehditlerin; içte ve dışta artan yoğunlukta güç kazanma çabası karşısında, iç güvenliğin sağlanması ve korunması öncelik kazanmıştır.”(3) Nitekim Orgeneral Kalyoncu’nun sözlerinin açık şekilde çarpıtılmasına, Jandarma’nın tepkisi gecikmedi.(4) Olayın üzerinden birkaç gün geçmeden bu kez Genelkurmay Başkanlığı’nın resmî sitesinden “Jandarma Genel Komutanlığının 2012 yılı Faaliyet Raporu önsözü ile ilgili olarak kamuoyuna [Jandarma tarafından] yapılan açıklama konusunda ilgili komutanlığa herhangi bir yönlendirmede bulunulmamıştır. Ayrıca, konu ile ilgili Sayın Başbakanın bir girişimi de olmamıştır”(5) açıklaması geldi. Bir başka köşe yazısında ise Emekli Subaylar Derneği’nde (TESUD) eski yönetimin, görevi, başkanlığını emekli Hava Korgeneral Erdoğan Karakuş’un yapacağı yeni yönetime devretmesiyle TESUD’un sesinin önümüzdeki dönemde daha gür, faaliyetlerinin daha yoğun olacağına dair umut beyanlarını okuduk. Hatırlanacağı gibi, daha önceki yazılarımızdan birinde, Türkiye’de sivil-asker ilişkilerinin unutulan faktörü olarak, muvazzaf askerler üzerinde olumsuz bir baskı unsuru anlamında, ‘emekli generaller’den bahsetmiştik.

‘YENİ CHP’NİN ASKER HASRETİ?

Medya’nın askeri ana muhalefet özlemi Genelkurmay Başkanlığı’nın 22 Nisan’da yaptığı “Türk Silahlı Kuvvetlerinin yasalarda ve Hükümet direktifinde belirtildiği şekilde teröristle mücadelesi devam etmektedir”(6) açıklamasının medyada veriliş şekliyle devam ederken(7) , CHP’nin ulusalcı kanadından da ‘şahin’ asker hasretlerini belli eden yeni açıklamalar geldi. TSK’nın üst komuta kademesi BDP milletvekillerinin de katıldığı 23 Nisan Resepsiyonu’nda yerlerini almışken, CHP Genel Başkanı Kema