SETA > Yorum |
2012 Mısır'da Böyle Geçti

2012 Mısır'da Böyle Geçti

2012 yılı Mısır'da çok önemli olayların yaşandığı bir yıl oldu. Halk ve Şura Meclisleri seçimleri ve Cumhurbaşkanlığı seçimi en önemli gelişmeler olarak değerlendirilebilir.

Mısır'da geçtiğimiz yıl bir çok yenilik yaşandı. Yeniliklerin en önemlisi Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve ardında anayasa refrandumu oldu.

1952 yılında Mehmet Ali Paşa’nın torunlarından Kral Faruk’a karşı Cemal Abdunnasır ve arkadaşları tarafından yapılan Hür Subaylar devrimi’nden bu yana bütün Cumhurbaşkanlarının askeri kökenli olduğu ülkede, vali ve kaymakamların çoğunluğu da polis veya asker emeklilerinden oluşmaktaydı. İstihbaratı da askerlere teslim eden Mübarek yönetimi atamaları, ehliyet ve liyakata göre değil, güvenilirlik ‘ehli sika’ esasına göre yapıyordu. Ama 2012 yılında bu değişti.

ÜLKENİN İLK SİVİL CUMHURBAŞKANI

Cumhurbaşkanlığı seçimleri ikinci turunda Mübarek yandaşı olarak bilinen Ahmed Şefik ile ikinci tura çıkan Muhammed Mursi seçimleri kazandı ve 30 Haziran 2012 tarihinde yemin ederek görevine başladı. Mursi böylece Mısır’ın ilk sivil cumhurbaşkanı olarak tarihe geçti.

Seçimlerde, Ahmed Şefik 12 milyon 347 bin 380 oy alırken, Muhammed Mursi 13 milyon 230 bin 131 oy almış ve rakibine bir milyona yakın fark atarak seçimleri kazanan aday oldu. Yüksek Seçim Kurulu tarafıdan ilan edilen resmi sonuçlara göre Şefik oyların yüzde 48.27’sini alırken, Mursi 51.73’lük oy oranıyla seçimleri kazanan aday oldu.

İlk sivil Cumhurbaşkanı Mursi, ülkenin demokratikleşmesi ve sivilleşmesi sürecini hızlandırmak için bazı adımlar attı. Ancak söz konusu girişimlerden bazılarında başarılı olmuş bazılarında ise çeşitli sebeplerden dolayı geri adım atmak durumunda kalmıştı.

Anayasa Mahkemesi tarafından feshedilen Mısır Halk Meclisi’ni tekrar toplama kararını geri almak durumunda kalan Mursi, anayasaya ek maddeler koyarak yetkilerini kısıtlayan Yüksek Askeri Konsey’in bir süre daha yönetimde kalma girişimlerini bertaraf etti. Sina olaylarını iyi değerlendirlendiren çiçeği burnundaki Cumhurbaşkanı tek bir kararla generalleri görevinden almayı başardı. Bu karar yetkilerini bilek gücüyle askerden alan Mursi’nin ülkedeki konumunu güçlendirirken, halkın kendisine güven duymasında en önemli unsur oldu.

2011’in son ayları ve 2012’nin ilk aylarında yapılan ve üç ay süren iki meclis seçimlerinde Müslüman Kardeşler’in siyasi kanadı Hürriyet ve Adalet ve Selefiler tarafından kurulan Nur Partileri oyların yüzde 71’ini aldı ve parlamentoda ezici çoğunluğu elde etti.

Ancak Anayasa Mahkemesi, bağımsız milletvekillerinin seçiminin anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle Haziran ayında parlamentoyu feshetmiş ve yasama hakkı o dönemde ülkenin fiili yöneticisi olan askere devredildi..

Mursi göreve geldikten kısa bir sure sonra Parlamento’nun Fesih Kararını iptal etti. Ancak Askeri Konsey ve Anayasa Mahkemesi’nin aşırı tepkisi nedeniyle geri adım atmak zorunda kaldı. Bu Cumhurbaşkanı Mursi’nin aldığı en önemli kararlardan birisidir. Parlamento’nun feshedilmesinin ardından ‘Geçici Anayasa’ya yeni maddeler ekleyen Askeri Konsey yasama yetkisini eline almıştı. Parlamento’nun toplanmasıyla yasama yetkisinin askerin elinden alınması gündeme gelecekti. Mursi’nin kararı, 30 Mart 2011 tarihinde yapılan halk oylamasıyla kabul edilen Geçici Anayasa’nın 33. Maddesi gereği parlamentoya yasama hakkını tekrar kullanmayı da içermekteydi. Bazı uzmanlar parlamentonun toplanmasının ardından yasama yetkisini elinde bulunduran Asker’in kışlasına döneceğini öngörmekteydi. Çünkü ‘Geçici Anayasa’nın 37. Maddesine göre parlamenonun varlığında Askeri Meclis yasama yetkisini elinde bulunduramamaktaydı.</p