Türk toplumunun sahip olduğu toplumsal değerler temelinde gelişen bir uluslararası insani yardım geleneği bulunmaktadır. Son on yıl içerisinde ise Türkiye’nin devlet düzeyinde yaptığı uluslararası insani yardımlar dünyada ilk üç sıra içerisinde yer alırken GSMH’ye oranı bakımından da ilk sıraya yükselmiştir. Afrika’dan Uzak Doğu’ya kadar çok sayıda ülkeye ulaşan Türkiye’nin insani yardımları ülkemiz ile bu ülkeler ve toplumlar arasında derin bağların kurulmasını sağlamıştır.
Bunun en açık kanıtı Türkiye’nin 6 Şubat’ta yaşadığı iki büyük depremin meydana getirdiği “asrın felaketi” sonrasında gördüğü uluslararası desteğin boyutları olmuştur. Depremlerin hemen ardından gelen uluslararası desteğin büyüklüğü ve çeşitliliği oldukça çarpıcı niteliktedir. Dünyanın her kıtasından seksenin üzerinde devletin gönderdiği arama kurtarma ekiplerinin yanı sıra çok daha fazla sayıda devletin gönderdiği ve göndermekte olduğu barınma, gıda ve sağlık gereçleri ve nakdi türden yardımlar bir nevi eşi görülmemiş boyutlara ulaşmıştır. Türkiye’nin belirli hususlarda görüş ayrılıkları yaşadığı Yunanistan, ABD, İsrail, Mısır, Fransa ve Ermenistan gibi ülkeler dahi bu dayanışma atmosferinin içerisinde bulunmuştur. Birçok ülkede kendiliğinden gelişen depremzedeler için yardım kampanyaları ve destek açıklamalarının yanı sıra uluslararası STK’ların yoğun çabaları da bu bağlamda dikkat çeken diğer faaliyetler arasında yer almıştır.
Türkiye’ye destek veren ve dayanışma mesajları açıklayan devlet ve topluluklardan bazılarının ülkemizin yıllardır insani yardım yaptığı ülkeler ya da topluluklar olduğu da görülmektedir. Verilen destekler ülkemizin bugüne kadar yaptığı uluslararası insani yardımlarının iddiaların aksine aşırı olmadığını; Türkiye’nin ve Türk halkının uluslararası kamuoyunun gözünde özel bir konuma sahip olduğunu göstermiştir...
Çalışmayı incelemek için burayı tıklayın..