1. Son günlerde el-Ezher’in darbe karşıtı öğrenci gösterilerinin merkezi haline gelmesi Mısır kamuoyunda büyük yankı bulurken, gerçekte ne yaşanıyor?
3 Temmuz darbesinden sonra darbe karşıtlarının sürdürdüğü gösteriler devam ederken, üniversitelerde akademik dönemin başlaması ile birlikte bu direniş kampüslere de yayılmış durumda. Mısır’da neredeyse tüm üniversitelerde gösteriler, eylemler ve ders boykotları yaşanıyor. Ezher Üniversitesi de, öğrencilerinin daha büyük bir oranda İhvan ve İslami hareketler müntesibi olması sebebiyle bu direnişin tam merkezinde yer alıyor. Üniversite kampüslerinde ve yurtlarında başlayan darbe karşıtı direniş ve isyana karşı Ezher Şeyhliği ve Üniversite Rektörlüğü çaresiz kalmış durumdayken, güvenlik güçleri eylemlere müdahale ediyor. Gaz ve ateşli silahların da kullanıldığı bu müdahalelerde şimdiye kadar birçok öğrenci hayatını kaybederken, çok sayıda öğrenci de yaralandı. Yine birçok öğrenci tutuklanıp, çok hızlı bir şekilde yargılanarak 17 yıl gibi akıl almaz hapis cezasına çaptırıldılar. Bu da olayların iyice büyümesine neden oldu.
2. Ezher’in Mısır kamuoyundaki önemi nereden kaynaklanıyor?
Ezher, 10. yüzyıla kadar giden tarihi ile sadece Mısır’da değil tüm İslam dünyasında çok saygın bir yeri olan, Sünni teolojinin diğer pozitif ilimlerle birlikte öğretildiği çok köklü bir eğitim kurumu. Bugün Mısır’da yüzbinlerce öğrenci Ezher’e ait kurumlarda eğitim alırken, Ezher Şeyhliği ise en etkili ve saygın makamlardan birisi durumunda. 25 Ocak Devrimi sonrası Anayasal olarak da devletten tamamen özerk bir kurum haline gelerek gücünü artırdı. Ancak şimdilerde, Mübarek döneminde şekillenen liderlik kadrosu, yolsuzluklar ve kötü yönetimi ile her anlamda zirve günlerinin çok uzağında bir görüntü veriyor. Darbeden sonraki dönemde ise yöneticileri ile öğrencileri arasındaki bağ da tamamen kopuş durumda.
3. Ezher’de yönetim 3 Temmuz darbesinin arkasında fotoğraf verirken, öğrencilerinin tam aksi bir pozisyon takınması nasıl değerlendirilebilir?
Ezher Yönetimi ile öğrencileri arasındaki ayrışmanın en temel nedeni yukarıda da ifade edildiği gibi Ezher’in liderlik kadrosunun yıllar boyu Hüsnü Mübarek tarafından şekillenmiş olması. Şu anki Ezher Şeyhi Ahmed Tayyip, Mübarek tarafından görevine atanmış, Mısır’daki konteksti içinde Sûfî gelenekten gelen ve İhvan-ı Müslimin’e muhalif görüşleriyle bilinen bir isim. Yine alt kadrolar da bu minvalde şekillenmiş, İhvan ve diğer İslami hareketlere mensup yöneticiler Ezher’den mümkün olduğunca uzaklaştırılmaya çalışılmıştır.
Mübarek dönenimde olduğu gibi şu anda da darbeciler tarafından Ezher devlet için başta İhvan olmak üzere diğer İslami hareketlere karşı bir denge unsuru olarak kullanılmaya çalışılıyor. Ezher Şeyhi Ahmed Tayyip, General Sisi’nin darbeyi açıkladığı konuşmasına eşlik etmiş ve yol haritasını desteklediğini açıklamıştı. Ancak bu siyasi pozisyon Ezher öğrencilerinin çok büyük bir kısmı için kabul görmedi ve Ezher’de başlayan gösterilerde Ahmed Tayyip de Askeri yönetim ile birlikte öğrencilerin hedefi oldu.
4. Mısır’da darbe karşıtı gösterilerin son dönemlerde üniversiteler ve gençler üzerinden yürütülmesini nasıl yorumlayabiliriz?
Bunun birkaç sebebi var. Öncelikle, akademik dönemin başlaması ve üniversitelerin açılması teknik olarak buna imkân verdi. İkincisi, İhvan başta olmak üzere İslami hareketlerin üniversitelerde çok güçlü öğrenci teşkilatlarına sahip olması ve bunların çok iyi organizasyon alt yapısına sahip olması gösterilerin ölçeğinin çok büyük olmasına enden oldu. Ayrıca, darbecilerin özel bir strateji ile eylemleri durdurabilmek için özellikle İhvan ve diğer hareketlerin lider kadrosuna yönelik uyguladığı tutuklamalar, bu yapılarda gençlerin önünü açmış durumda.
5. Üniversite gençliğinin eylemselliği darbe sürecini nasıl etkileyecek?
Darbe karşıtı direnişte gençlerin artık liderliği üstlenmeleri gösterilere yeni bir dinamizm ve ivme kazandırdı. Her bir üniversite ayrı bir Rabia Meydanı olma hüviyetinde ve darbe aktörlerinin bu anlamda korktukları durum adım adım gerçekleşme eğiliminde. Darbe karşıtı direniş adeta bir gençlik isyanına dönüşüyor. 25 Ocak Devrimi’nin ana taşıyıcısı olan Mısır gençliği darbeye de önemli bir direnç gösteriyor ve insiyatifi eline alıyor. Evet, hâlâ darbenin yanında olan ve yeni yönetimi destekleyen gençler de var. Ancak ekonominin krize doğru sürüklenmesi ve özgürlükler bağlamında beklentilerin karşılanmaması her geçen gün bu desteği azaltıyor. Mısır’da 18-30 yaş arası 25 milyon civarında gencin çok büyük bir kısmının işsiz ve öfkeli olduğunu dikkate aldığımızda, darbe aktörlerini çok zor günler bekliyor diyebiliriz.
[Söyleşi: Sadık Şanlı]