Ekonomik Veriler Işığında 7 Haziran Seçim Sonuçlarına Dair Öngörüler
Moderatör | Sadık Ünay, SETA |
Konuşmacılar |
|
SETA Ä°stanbul’da “Ekonomik Veriler Işığında 7 Haziran Seçim Sonuçlarına Dair Öngörüler” baÅŸlıklı bir konferans düzenlendi.
SETA Ä°stanbul Ekonomi Direktörü Sadık Ünay’ın moderatörlüÄŸünde gerçekleÅŸen konferansa, Illinois Üniversitesi Ekonomi Bölümü ÖÄŸretim Üyesi Prof. Dr. Ali Akarca konuÅŸmacı olarak katıldı.
Panelin moderatörü Sadık Ünay açılış konuÅŸmasında, seçmenler üzerinde iktidar partisinin etkilerinin ve nasıl sonuçlar bekleneceÄŸi üzerine bilimsel bir model üzerinden Prof. Akarca‘nın sunumunun gereçekleÅŸtirileceÄŸini belirtti. Akarca tarafından gerçekleÅŸtirilecek sunumun detaylı ve kapsamlı olarak interaktif bir konferans ÅŸeklinde yapılacağına dikkat çekti.
AKARCA: “SEÇMEN ETKÄ° FAKTÖRLERÄ° ÖNEMLÄ°"
Akarca, sözlerine baÅŸlarken yapacağı sunumun seçim sonuçların tahmin etmekten ziyade amacının geçmiÅŸ seçimlerdeki seçmen davranışlarının etkilerinin seçim sonuçlarına etkisi kapsamında olacağına deÄŸindi. Seçmenlerin 1987 den beri her geçmiÅŸ seçimlerde farklı bir partiyi iktidara getirdiklerine, ve seçmenlerin bir nevi her partiyi deneyerek ÅŸans verdiÄŸini ve memnun oldukları partileri iktidarda daha uzun süre tutmak konusunda oy verdiÄŸini belirtti.
Seçmenlerin oy oranını belirleyen etmenler arasında, Taraf tutma ve deÄŸiÅŸtirme, stratejik oy verme, iktidar maliyeti, iktidar avantajı ve ekonomik performansların etkili olduÄŸunu iddia etti.
Akarca, seçmenler kendi ekonomik çıkarlarını gözettiÄŸine ve dünya görüÅŸlerini temsil ettiÄŸine inandıkları bir partiye oy verdiklerini ve oylarını tekrar bir önceki seçimde tercih ettikleri partilere verme eÄŸilimi gösterdiklerine deÄŸindi. Ancak çok sık görülmese de, seçmenlerin saf deÄŸiÅŸtirebildiÄŸini belirtti. Bu saf deÄŸiÅŸtirme durumunda; görüÅŸlerine ve menfaatlerine daha yakın olan ama daha önce kurulmalarına müsaade edilmeyen partiler açıldığında, bilgi eksikliÄŸinden yanlış tercih yaptıklarından, tuttukları partilerin deÄŸiÅŸip artık menfaatlerini ve ideolojilerini temsil etmediÄŸine inandıklarında, kendi dünya görüÅŸleri ve menfaatleri deÄŸiÅŸtiÄŸi halde partilerinin buna uygun olarak deÄŸiÅŸmediÄŸi zamanlarda ve partilerin devamlı ve büyük ölçüde yolsuzluk ve yeteneksizlik gösterdiÄŸinde saf deÄŸiÅŸtirdiklerinin gerçekleÅŸtirdiÄŸini Türkiye seçim tarihinde gerçekleÅŸen genel seçimler üzerinden etraflıca anlattı.
“YOLSUZLUK Ä°DDÄ°ALARI SEÇÄ°M SONUÇLARINA ETKÄ° ETMEZ”
Akarca, yolsuzluk iddialarının seçim sonuçları üzerinde çok etkili olmayacağını iddia ederek, bunun nedeni olarak iddiaların inanılır olması, birden fazla partiyi içine alması, suçlanan idarenin kötü olması ve en önemlisi olarakta temiz ve yetenekli bir alternatifın olması ÅŸartlarına baÄŸlı olduÄŸunu belirtti. Bu koÅŸulların gerçekleÅŸmesi durumunda “temiz eller” operasyonundan sonra 1994’de Ä°talya’da ve 1999 depremleri ve 2001 ekonomik krizinden sonra 2002’de Türkiye’de gerçekleÅŸen seçim gibi sonuçlara yol açtığını açıkladı.
Stratejik oyların bu seçimde önemine deÄŸinen Akarca, seçmenlerin bir kısmı birinci tercihine deÄŸil de ikinci tercihine oy verdiÄŸini belirtti. Denge ve kontrol saÄŸlayabilmek için, bir kısım iktidar partisi taraftarının baÅŸka partilere oy vermeleri, iktidar partisinin, 2007’de olduÄŸu gibi, kapatılma veya darbeye uÄŸrama tehlikesi ile karşılaÅŸtığı durumlarda hükümetin karşısındaki güçleri dengeleyebilmek için, diÄŸer parti taraftarlarının bir kısmının iktidar partisine destek olmaları, milletvekili seçimlerinde yüzde on barajını geçemeyecek olan küçük parti taraftarlarının kendilerine en yakın gördükleri büyük partilerden birine oy vermeleri gibi durumlar buna örnek olarak belirtildi. Baraj uygulanmayan yerel seçimlerde ise seçmenin tekrar birinci tercihine döndüÄŸüne deÄŸindi.
“STRATEJÄ°K OYLAR ÇOK ÖNEMLÄ°”
HDP’nin seçime parti olarak girmesinden dolayı stratejik oy vermenin bu sefer daha da önemli olacağını, barajı geçme potansiyelinin olduÄŸunu ama bunun için iyi bir mobilizasyon yapmasına baÄŸlı olduÄŸunu belirtti. Ä°lk defa seçmen kitlesinin oyum boÅŸa gitmeyecek diye stratejik olarak oy vereceÄŸine, ve bunun daha önce örneÄŸi olmadığından dolayı sonuca etkisine dair tam olarak birÅŸey söylenmeyeceÄŸini açıkladı.
Akarca, ekonometrik modellemesi ile seçmen etkisinin iktidar maliyet ve avantajlarına kapsamlı olarak deÄŸindi. Seçmenlerin hükümetleri, gösterdikleri ekonomik performansa göre deÄŸerlendirdiÄŸini belirten Akarca, ekonomideki performans iyi ise hükümetin ödüllendirildiÄŸini, kötü ise cezalandırıldığını belirti. DeÄŸerlendirmelerini yaparken, seçmenler yakın geçmiÅŸe uzak geçmiÅŸten, büyümeye enflasyondan, çok daha fazla ağırlık verdiÄŸini, bu da hükümetleri siyasi konjonktürel dalgalanmalara yol açabilecek politikalar, yani seçim ekonomisi, uygulamaya özendirdiÄŸine iÅŸaret etti.
Akarca, yaptığı sunum ile ekonometrik modellemesinin sonucu olarak, eÄŸer tarihi örüntüler devam ederse, 7 Haziranda AK Parti’nin oyların yüzde 46.5’ini (2014 AK Parti oy oranı yüzde 43.4 olarak alınırsa yüzde 44.8’ini) alabileceÄŸini belirtti. Yani 2014 yerel seçiminden daha fazla ama 2011 milletvekili seçiminden daha az. Akarca, gerçek seçim sonucunun öngörülen nokta ve aralık tahminlerden sapması, geçmiÅŸ seçimlerden farklı bir durumun varlığına iÅŸaret edeceÄŸini, sapmanın ne kadar ve hangi yönde olduÄŸu da bize deÄŸiÅŸimin boyutu ve yönü hakkında bilgi vereceÄŸini belirtti.
Konferans, soru cevap bölümünün ardından sona erdi.