Yıllardır uluslararası bilim olimpiyatları haberlerini izlerim. Uluslararası medyayı da. Uluslararası olimpiyatlardaki başarılar, azımsanacak bir şey değil. Olimpiyatlarda başarı gösteren gençlerin önemli bir kısmının hayatlarının sonraki dönemlerinde başka büyük başarılara imza atmaları da söz konusu.
Ancak, cemaat, bilim olimpiyatlarındaki “altın madalya”, “gümüş madalya” ve “bronz madalya” terimleri üzerinden yıllardır manipülasyon yapıyor. Açıklayayım.
Spor olimpiyatları vs. bilim olimpiyatları
Spor olimpiyatlarını herkes bilir. Madalyaların ne anlama geldiğini de. Çünkü yorumlanması son derece kolaydır.
Örneğin, “2012 Londra Olimpiyatlarında erkekler 200 metre finalinde Jamaikalı Usain Bolt, altın madalya kazandı” haberinin ne anlama geldiğini biliriz. Buna göre, Bolt, bütün rakiplerinden daha hızlı koşmuştur ve bireysel olarak birinci olmuştur.
Bilim olimpiyatlarını da hemen herkes bilir veya duymuştur. Örneğin, daha birkaç gün önce cemaatin haber kanallarında “Yamanlar Koleji, Matematikte dünya şampiyonu oldu” şeklinde bir haber vardı. Haberin ayrıntısında ise şu bilgi yer alıyor: “55. Dünya Matematik Olimpiyatlarında İzmir Yamanlar Koleji öğrencisi, 1 altın madalya kazandı.”
“Dünya şampiyonu olmak” veya “altın madalya kazanmak” tam olarak ne anlama geliyor? Herhangi bir kişiye bunu sorsak, herhalde bize “birinci olmak” diyecektir. Peki, gerçekten öyle midir?
ŞAMPİYONLUĞU ÇALMAK
Yukarıdaki haber örneğinden yani uluslararası matematik olimpiyatından devam edelim. Olimpiyat düzenleme komitesi tarafından hazırlanan ve Türkiye’nin bütün sonuçlarına ayrıntılı bir şekilde ulaşabileceğiniz güzel bir web sayfası var (http://imo-official.org/ ).
Burada verilen bilgilere göre, 2014 uluslararası matematik olimpiyatlarında toplam 42 puan üzerinden, 29 puan ve üstü alan tam 49 kişi altın madalya almıştır. Yani “altın madalya” sadece bir kişiye verilen bir ödül değildir. Aksine, yaklaşık %69 ve üstü başarı gösterenlerin tamamına verilen bir ödüldür.
Türkiye’den altın madalya alan öğrencimiz, dünyadaki 49 kişiden biri olmuştur. Yine, bu olimpiyatta tam 113 kişi “gümüş madalya”, 133 kişi “bronz madalya”, 151 kişi ise mansiyon ödülü almıştır. Yani, anlayacağınız, 2014 uluslararası matematik olimpiyatlarına katılan 560 öğrencinin çoğuna bir madalya verilmiştir.
Peki, cemaat tarafından “dünya şampiyonu” ilan edilenler, gerçekten de dünya şampiyonu mudur?
Açıkladığımız üzere, “altın madalya” birinci olmak anlamına gelmiyor. Dünya şampiyonu olmak, olsa olsa altın madalya alanlar arasında birinci olmak anlamına gelebilir. Çünkü 29 puandan 42 puan alanlara kadar herkes altın madalya almıştır. O zaman 42 yani mükemmel skoru veya en yüksek puanı alanlara “dünya şampiyonu” dememizde bir beis yoktur.
Peki, 2014 yılında uluslararası matematik olimpiyatlarında kimler mükemmel skor elde etmiştir? Altın madalya alan 49 kişiden sadece üç öğrenci mükemmel skor elde etmiştir: Alexander Gunning (Avustralya), Jiyang Gao (Çin), Po-Sheng Wu (Tayvan).
Gördüğünüz üzere, bu dünya şampiyonları arasında Türkiye’den kimse yoktur. Türkiye’den altın madalya alan öğrenci ise 29 puanla bireysel sıralamada 40. olmuş ve bu pozisyonu diğer dokuz kişiyle paylaşmış. Yani tam olarak ilk 50’ye girmiştir.
Özetle, karşımızda, dünyada bireysel olarak ilk 50’ye girmiş bir öğrencimizin başarısını, “dünya şampiyonluğu” olarak pazarlamak ve böylece Avusturalya, Çin ve Tayvan’ın başarısını çalmak söz konusudur.
Bitirirken, olimpiyatlarda madalya alan ve almayan bütün öğrenci ve kardeşlerimizi tebrik ediyorum. İnanıyorum ki, gelecekte de güzel başarılara imza atacaklardır. Bu olimpiyatlara katılmak ve bronz dahi olsa başarı elde etmek, öğrencilerimiz için önemli bir başarıdır. Yazdıklarım, bu zeki ve gayretli öğrencilerimizin başarısını gölgelemek için değil, onların bireysel başarısını şişirerek haksız kazanç elde edenlerin hilelerini açığa çıkarmak içindir.