TEOG Türkiye’nin merkezi lise giriş sınavlarının sonuncusudur. Önceki sınavlarla mukayese edildiğinde TEOG sınavı iki konuda olumlu katkıda bulunmuştur: Okul başarısının ağırlığının artırılmasıyla okul-öğrenci ilişkisini güçlendirmiş ve telafi imkanının olması sebebiyle kaygıyı göreli olarak azaltmıştır. Diğer yandan TEOG yerleştirme sistemi ise okullar arasında puana dayalı hiyerarşinin güçlenmesi, “başarısız” etiketlemesinden dolayı düşük puanlı okullardaki öğrenci, öğretmen ve yöneticilerdeki motivasyon kaybı, ailelerin puanları göz önünde tutarak uzak okulları tercihleri sebebiyle oluşan ulaşım, zaman, güvenlik ve yorgunluk maliyetleri gibi olumsuz sonuçlara da yol açmıştır. TEOG raporu saha bulgularına dayanarak bu hususları detaylı bir şekilde incelemektedir.
Rapor muhtemel yeni modelde kriter olabilecek hususların avantaj, dezavantaj, risk ve önlemlerini de analiz etmektedir. Olabildiğince az öğrenci grubunun (yüzde 5) yine az sayıda seçici liseler (yüzde 5) için merkezi bir sınava alınması, geri kalan öğrencilerin ise oturdukları mahallelere göre okullara yerleştirileceğinin gerekliliği vurgulanmıştır. Bu noktada okul başarısının yerleştirmelerde ölçüt olmasının okul-öğrenci ilişkisini güçlendirdiği unutulmamalıdır.
Toplumun adalet ve eşitlik beklentileriyle eğitimin gerçek hedefleri olan öğrencilerin becerilerini ölçmesi arasında bir denge kurulmak zorundadır. Türkiye daha güçlü yarınlara ulaşmak için merkezi sınavların yanında eğitimin diğer unsurlarına da sürekli yatırım yapmak zorundadır..