SETA > Yorum |
Baltimore'da Yanlış Giden Ne

Baltimore'da Yanlış Giden Ne?

Baltimore'lu beyaz nüfusu gelire göre sıraya dizdiğinizde en ortadaki kişi 61.000 dolar civarı kazanırken, Afro-Amerikan nüfustaki ilgili kişi için bu rakam yaklaşık 34.000 dolar.

ABD'nin tarihi ÅŸehirlerinden Baltimore'da bir süredir tırmanan geliÅŸmeleri takip ederken, karmaşık duygular yaşıyorum. Zira Baltimore, kısa bir dönem için de olsa, hayatımı geçirdiÄŸim ÅŸehirlerden biri. Kısa süreli ancak yoÄŸun yaÅŸadığım Baltimore'u 3 kelimeyle özetle deseydiniz; soÄŸuk, kasvetli ve siyahi bir ÅŸehir olarak nitelendirirdim. Ruhu adeta çekilmiÅŸ ÅŸehrin gerek yapılarına gerekse insanlarına sinmiÅŸ kasvet, ümidi kıracak cinstendir. Ve bu kasveti, gündelik yaÅŸamın her yerinde temas kurduÄŸunuz ağırlıklı siyahi nüfusta daha yoÄŸun fark edersiniz.

Bu baÄŸlamda, Baltimore'u tanımlarken bir kelime daha ekle deseniz, “bölünmüÅŸ” derdim. Nitekim ÅŸehirdeki insanların arasında bir uçurum olduÄŸunu da, çok geçmeden görürsünüz. Uçurumun, ağırlıklı olarak siyahiler ve beyazlar arasında olması ise, en rahat algılayabileceÄŸiniz gerçeklerdendir.
Bu gerçeklerin, dünden bugüne içinde birçok sosyolojik ve ekonomik dinamiÄŸi barındırdığına ÅŸüphe yok. Zaten bugün bir kıvılcımla büyüyen olayların arkasında da, büyük ölçüde söz konusu dinamikler var.

EN ZENGÄ°N EYALETÄ°N ÅžEHRÄ° Ä°KEN

Ä°lk olarak ekonomik anlamda ele alacak olursak, ABD'nin “en zengin eyaleti” Maryland'in göbeÄŸindeki ÅŸehrin, eyalet ortalamasının altında bir kiÅŸi başı gelir seviyesine sahip olduÄŸuyla baÅŸlayabiliriz. Yoksulluk sınırının altında yaÅŸayanların oranının da, Maryland eyaletinde 1/10 iken, Baltimore ÅŸehrinde yaklaşık 1/4 olması ise, bir diÄŸer ilgili gösterge. Dolayısıyla, gelir eÅŸitsizliÄŸinin eyalet baÄŸlamında yoÄŸun hissedildiÄŸi bir ÅŸehirden bahsediyoruz.
EÅŸitsizlik, ÅŸehrin kendi içinde de ciddi seviyede. Mevcut son verilere göre, Baltimore'lu beyaz nüfusu gelire göre sıraya dizdiÄŸinizde en ortadaki kiÅŸi 61.000 dolar civarı kazanırken, Afro-Amerikan nüfustaki ilgili kiÅŸi için bu rakam yaklaşık 34.000 dolar. Ayrıca yoksulluk sınırı mevzunda da, siyahilerin daha ön plana çıktığını söyleyebiliriz.

Ä°ÅžSÄ°ZLÄ°KTE EĞİTÄ°M FAKTÖRÜ

Söz konusu gelir uçurumunun önemli bir nedeninin, iÅŸgücü piyasasındaki uçurumlar olduÄŸunu ifade etmek mümkün. ÖrneÄŸin; 20-24 yaÅŸ arası genç beyaz erkeklerin sadece %10'u iÅŸsizken, siyahi grupta bu oran %37 gibi ciddi bir düzeyde… Åžehir nüfusunun %63'ünü oluÅŸturan Afro-Amerikanların, istihdama gerek nicel gerekse nitel ulaşımındaki zorlukların arkasında ise, çeÅŸitli faktörler var. Ve bu faktörler, bence asıl odak noktasını oluÅŸturuyor.
Bu noktada ilgili unsurlardan biri, hiç ÅŸüphesiz, ÅŸehrin genelinde ve özellikle siyahi nüfusta yaÅŸanan eÄŸitim sorunu. EÄŸitim düzeyindeki nispi düÅŸüklüÄŸün, ÅŸehir ekonomisinin yapısıyla örtüÅŸmemesi ise, kanaatimce en kritik noktalardan. Nitekim son birkaç on yılda Baltimore'dan sanayinin iyice el ayak çekmesiyle birlikte daha çok hizmetler sektörüne kayan istihdam, gerek nicelik gerekse nitelik anlamında farklı bir boyuta taşınmış.
ÖrneÄŸin, umutsuz ÅŸehrin gözbebeÄŸi ve dünyaca meÅŸhur Johns Hopkins Üniversitesi ile Hastanesi, bu süreçte önemli iÅŸ kapıları haline gelmiÅŸ. Ä°ÅŸte bu baÄŸlamda, Baltimore'daki iÅŸ pozisyonlarının, eÄŸitim ve yetenekler açısından eski zamanlara göre daha talepkar olması da, ilgili nüfusun istihdam olanaklarını sınırlıyor.

BELIEVE!

Åžehirde yaÅŸadığım dönemde, nereye gitsem “BELIEVE” sloganını görürdüm. Baltimore'da 2000'lerin ilk yarısında hayat bulan bir kampanyaydı, Believe: Åžehrin insanına; gazetelerden billboardlara, TV kanallarından çöp konteynırlarına, başını çevirdiÄŸi her yerde “inan” diyerek, toplumsal bir motivasyon yaratmak amaçlanıyordu.
Peki, neye inanacaktı Baltimore halkı? Cevabı belki ilginç gelebilir ancak tüm bu geliÅŸmeleri konuÅŸurken, bence tam da parmak basılması gereken noktadır:

Esrar bağımlılığının ve buna baÄŸlı olarak da, suç oranının azaltılmasına inanacaktı halk. Zira ÅŸehirde her yıl yüzlerce gencin ölümüne neden olan marihuana bağımlılığı ve buna baÄŸlı ÅŸiddete “dur” deme zamanı çoktan gelmiÅŸti.
Hatta kampanyanın baÅŸlangıç noktası olan reklam filminde sık geçen kelimelerden biri “enough” (yeter) idi. Film, baÅŸroldeki küçük çocuÄŸun temennilerini ön plana çıkarırken, arka planda masum kız kardeÅŸinin sokakta pisipisine öldürüldüÄŸü sahneyle, beyinleri ve yürekleri sarsmıştı.
Kısacası Believe'in çıkış noktası, ÅŸehirde düzgün ve saÄŸlıklı bireylere ve nihayetinde güvenli bir topluma olan acil ve müthiÅŸ ihtiyaçtı.

SUÇ ORANI YÜKSEK

Buradan hareketle 10 yılı aÅŸkın süre sonra bugün de, gelir ve iÅŸgücü sıkıntısının altında yatan bir diÄŸer esaslı sorunun ÅŸehirdeki suç eÄŸilimi olduÄŸunu vurgulamazsak, puzzle'ın büyük bölümü eksik kalır.
Bu gerçeklik, özellikle Afro-Amerikan topluluk için had safhada. Ekonomik sıkıntılar bir yana, gerek zayıf aile yapıları hatta “ailesizlik”, gerek eÄŸitimsizlik, gerekse kültürel unsurlarla kabaran siyahi korku, topluma nicedir sinmiÅŸ durumda. Nüfusun hapis oranları da, zaten ortalamaların oldukça üzerinde…
Bununla birlikte, Believe kampanyası ile hızlanan giriÅŸimlerin, o günden bugüne bir ÅŸeyler baÅŸardığı da söylenebilir. Zira okul binalarından polis amblemlerine kadar sloganı benimseyen devletin de, Believe t-shirtleriyle dolaÅŸan halkın da, giriÅŸimleri ne kadar sahiplendiÄŸini görmek mümkündü.

Öte yandan, çalışmalar sonucunda ÅŸehirdeki suç oranının aÅŸağıya çekilmesi baÅŸarıldıysa da, ABD geneline kıyasla halen oldukça yüksek bir hapis ve suç görünümü olduÄŸunu da belirtmek gerek. ÖrneÄŸin, ÅŸehrin belası olan marihuana tutuklamalarında, Baltimore'un ülkede hala en üst sıralarda olması düÅŸündürücü.

GERÄ°DE KALAN DUMAN

Dolayısıyla, Baltimore'da tırmanan olayların temelinde, çok çok uzun yılların ağır birikimi var. EÅŸitsizliÄŸe dair problemlerin olaylardaki rolü yadsınamazken, ÅŸehri yakıp yıkan kabul edilemez vandalizmin açıklaması ise, bahsettiÄŸim suç ve ÅŸiddet potansiyelinde gizli. Bu noktada, siyasi amaçlara hizmet eden bir güruhun da, böylesine bir kombinasyonu kullanarak kaosu ayrıca körüklediÄŸini görmek ise zor deÄŸil.

Tabii her ÅŸey bir yana; tüm olup bitenin, yine ÅŸehrin dezavantajlı kesimini zedeleyeceÄŸi de ortada. Nevi ÅŸahsına münhasır bir ÅŸehir olan ve bir kısır döngü yaÅŸayan Baltimore'u, bundan sonra da zor günler bekliyor. Nitekim barındırdığı vandal ruh gün yüzüne çıkan bir ÅŸehre “inanmak”, bundan böyle daha da zorlaÅŸacak. Geride kalan dumana aldırmamak, asla mümkün olmayacak.

[Yeni Şafak, 12 Mayıs 2015]