Hibrit savaş kavramı son dönemde yaygın biçimde kullanıma girdi. Aslında buna benzer birçok kavram var. Ve bunları birbirinden ayırmak pek kolay değil. Mesela asimetrik savaş, düzensiz savaş, halk içinde savaş, psikolojik savaş, vekalet savaşı bunlardan sadece birkaçı. Ama hibrit savaş kavramı özellikle Rusya ve onun Genelkurmay Başkanı Gerasimov ile beraber anılıyor. Çünkü Rusya bu yöntemi uzun süredir tutarlı bir biçimde uyguluyor. Bu da sadece çatışma bölgelerinde değil farklı versiyonlarıyla Avrupa'nın içinde bile hissediliyor. Aslında Avrupalı ve Amerikalıların ve belki de tüm ülkelerin çoğunlukla kullandığı bir yöntemler bütünü diyebiliriz. Fakat Batılılar buna özel bir isim vererek daha fazla gündemde kalmasını sağlayıp Rusya'nın yayılmacı eğilimlerine dikkat çekmek istiyor.
Hibrit savaş esasında konvansiyonel savaşın hem çok tehlikeli hem de çok maliyetli olmasına karşı üretilmiş bir doktrindir. Zira nükleer silahların mevcudiyeti savaşı devletler arasında stratejik bir seçenek olmaktan çıkartıyor. Ayrıca günümüz savaş teknolojilerinin yıkıcılığı ve maliyeti göz önüne alındığında devletlerin bu tür doktrinlere kayış göstermesi daha da hızlandı. Ve ortaya yeni bir mücadele türü çıktı.
Hibrit savaş rakiplere savaş ilan etmeden ve resmi olarak savaştığını kabullenmeden askeri kuvvetlerin dışındaki araçları da içeren, paralı askerlerden terör gruplarına kadar farklı unsurları da devreye sokan, istihbarat operasyonlarına dayalı, medya manipülasyonu bile içeren bir mücadele türüdür.
Mesela Rusya destekli yayın organları Türkiye'de olduğu gibi Avrupa'da da özellikle manipülatif yayın yapmaktadır. Klasik güç dengesi mantığına dayalı olarak her ülkede zayıf grupları destekleyerek toplumsal kutuplaşmayı tetiklemeye çalışmaktadır.
İstihbarat ayağının zaten nasıl yürüdüğünü hepimiz biliyoruz. Rusya İngiltere'den Amerika'ya birçok ülkede hem siber saldırılar hem de klasik istihbarat operasyonları yapıyor. Amerika'da başkanlık seçimlerine dahi müdahale ettiği yaygın bir kanaat. Bunların hepsinde Rusya muğlak bir tavır gösteriyor. Ne kabulleniyor ne doğrudan yalanlıyor.
Rusya bu savaş türünün en cüretkâr örneklerini Ukrayna ve Suriye'de sergiledi. Kırım'ı sivil görünümlü Rus askerleri işgal etti. Suriye'de Esad rejimine tartışılmaz olarak en kritik desteği Rus danışmanlar ve paralı askerleri veriyor. Ama Rusya bu alanda bile stratejik muğlaklığı sürdürmekte kararlı. İdlib politikası da bundan farklı değil. Müzakereler, arabuluculuk hikayeleri, hava saldırıları, İran'ın öne sürülmesi hep bu tür bir mücadele biçiminin parçalarıdır.
Böyle bir mücadele türü Ukrayna'daki gibi oldubittiler için kullanılmaktadır. Bu yöntemin zayıf tarafı ise bir tüketme savaşına dönüşme ihtimalidir. Çünkü vekillerin devreye girdiği ve stratejik muğlaklığın yüksek olduğu bir sahnede iki taraf da yeni vekiller bulabilir ve mücadelenin uzaması durumunda iki taraf da birbirinin canını yakabilir. Sanırım Türkiye'nin de İdlib'de yönelmesi gereken yöntemlerden biri de bu.
[Sabah, 25 Şubat 2020]